Accor, Türkiye'ye 2 yeni otel markası daha getiriyor

Hamide HANGÜL

D Sevilay ÇOBAN ünyada 110’dan fazla ülkede 5 bin 500’den fazla oteli bulunan Accor, Türkiye’de büyümesine ve yeni otel markalarını getirmeye devam edecek. Accor, Handwritten Collection ve ibis budget markalarını Türkiye'ye getirecek. Her iki markanın da 2025’in sonuna kadar gelmesi planlanıyor. Türkiye’de lüks ve lifestyle dâhil toplam 72 oteli bulunan Accor’un, 2025 yılı sonuna kadar 20 otel açılışı bekleniyor.

Türkiye’deki hedeflerine ve turizm sektörüne yönelik sorularımızı yanıtlayan Accor Premium, Orta Ölçekli ve Ekonomi Oteller Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Paul Stevens, Accor’un, küresel ölçekte büyüme fırsatlarını değerlendirmek ve özellikle yükselen pazarlara odaklanmak için stratejik bir konumda bulunduğunu belirterek, “Bu pazarlardan biri Suudi Arabistan Krallığı ve diğeri de Türkiye. Her iki ülke de dinamik ve hızla büyüyen bölgeler olarak ön plana çıkıyor. Suudi Arabistan'ın 2030 Vizyonu, BAE'nin Turizm Stratejisi ve Türkiye'nin iddialı turizm hedeflerini desteklemek üzere çaba harcıyoruz” dedi.

Varlığımızı güçlendireceğiz

 Accor'un küresel olarak 40'tan fazla otel markasına sahip olduğunu, bunların 13'ünün Türkiye'de bulunduğuna işaret eden Stevens, Handwritten collection ve ibis budget markalarını da Türkiye'ye getireceklerini açıklayarak, şöyle devam etti: “Türkiye turizm pazarına yeni markalarımızı tanıtmak için çok heyecanlıyız.

ibis ailesi markalarımızı, Türkiye'nin yeni destinasyonlarında, örneğin Ordu'da hayata geçirmeyi planlıyoruz. Büyüme stratejimiz, Swissôtel, Mövenpick, Novotel ve ibis ailesi gibi mevcut markalarımızı genişletmeye odaklanırken, Türkiye'nin çeşitli ve canlı turizm merkezlerine uyum sağlayacak yeni markalarımızı tanıtmak için fırsatları da keşfetmeyi içeriyor.

Accor, Türkiye'deki varlığını stratejik olarak önümüzdeki yıllarda genişletme konusunda kararlı. 2025’in sonuna kadar 20 otel açılışı hazırlık sürecinde olduğumuz yeni projelerle, Türkiye pazarındaki fırsatları değerlendirmeye kararlıyız. Türkiye'nin, Accor için önemli bir büyüme hedefi olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle büyüme projelerimizi Türkiye'nin dört bir yanına yayıyoruz.”

Gaziantep Mövenpick gelecek

 Gelişim stratejilerinin, sadece yeni destinasyonları keşfetmekle kalmadığını, aynı zamanda Anadolu'daki mevcut konumlarıyla yeni markaları tanıtmayı da içerdiğine işaret eden Stevens, “Örneğin, Gaziantep'te Novotel ve ibis markalarımızla hizmet veren otellerimizin yanına, çok yakında Mövenpick markamızı da tanıtmayı planlıyoruz. 2024 stratejik vizyonumuz, Ordu gibi yeni şehirlerde de genişlemeyi içeriyor. Ordu, Trabzon'un ardından Karadeniz bölgesindeki bir sonraki girişimimizi temsil edecek. Ayrıca, İstanbul, İzmir, Bodrum ve Antalya gibi büyüyen pazarlardaki mevcut otel portföyümüzü güçlendiriyoruz. Bu bölgelerde hala yatırım ve büyüme için fırsatlar olduğunu görüyoruz. Management ve franchising anlaşmalarına her ikisiyle de açığız” diye konuştu.

Mutfağı ve tarihiyle rakiplerinden farklılaşır

Türkiye’nin en sevilen uluslararası destinasyonlar arasında yer alarak ön plana çıktığını söyleyen Paul Stevens, “Türk turizm sektörünün, endüstriyi canlandırmak için attığı olumlu adımları gerçekten takdirle karşılıyoruz. Eşsiz kültürel mirası, tarihi yerleri ve doğal güzelliklerinden yararlanılarak uluslararası platformlarda farklılaştırılması, rakiplerinden ayrılmasına yardımcı olabilir. Örneğin lezzetli mutfağı, geleneksel zanaatları ve canlı festivallerini vurgulamak, otantik ve deneyimsel tecrübeler arayan geniş bir seyahatçi kitlesine hitap edebilir” değerlendirmesi yaptı.

Türkiye büyüleyici bir ülke

Türkiye’nin, stratejik konumu, çeşitli cazibe merkezleri ve zengin kültürel mirasıyla küresel turizmde önde gelen bir konuma sahip olduğuna vurgu yapan Paul Stevens, “Türkiye, tarihi, canlı kültürü ve etkileyici doğal güzellikleri barındıran büyüleyici bir ülke. Dünyanın en çok ziyaret edilen ülkelerinden biri. 2023 yılında 57 milyonun üzerinde turisti ağırladı. Kültürel çeşitliliği, lezzetli mutfağı ve sıcak misafirperverliği, Türkiye'yi en üst düzey destinasyon haline getiriyor” dedi.

Enflasyon bütçe dostu tercihlere yönlendirebilir

Son dönemde savaşların sektöre etkisine de değinen Paul Stevens, şunları söyledi: “Bölgesel çatışma ve ekonomik istikrarsızlığın, bölgedeki turistlerin tercihlerini ve harcama alışkanlıklarını etkilediği inkar edilemez bir gerçek. Ancak Türkiye, zengin kültürünü, cazibe merkezlerini ve çeşitli deneyimlerini keşfetme talebinin artmasıyla, istikrar ve fırsatların bir direği olarak öne çıkmaya devam ediyor.” Stevens, tüm dünyada da yükselen enflasyonist ortamın ise gezginlerin harcama alışkanlıklarını gözden geçirmeye, bütçe dostu seçenekleri tercih etmeye yönlendirebileceğine işaret etti.