Başyazıcıoğlu Tekstil, 'Bamen' markasını güçlendirerek, pazar ağını genişletecek

DİLEK FİDAN

KAYSERİ - Başyazıcı Grubu’nun lokomotifi konumunda olan ve uluslararası standartlarda iplik üreten Başyazıcıoğlu Tekstil, ‘Bamen’ markasıyla küresel firmaların iplik tedarikçiliğini yapıyor. Başta İtalya, Almanya, Portekiz, Sırbistan, Litvanya ve Romanya olmak üzere 30 ülkeye, 200 kalemde ürün gönderen firma, üretiminin yüzde 40’ını oluşturan ihracatını orta vadede yüzde 70’e çıkarmayı hedefliyor. Katma değerli üretime ağırlık vererek, kalite ve hizmet çıtasını yükselteceklerinin altını çizen Başyazıcıoğlu Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Murat Başyazıcıoğlu, “Bamen markası ile Turquality desteğini alan tek iplik üreticisiyiz” dedi.

Ar-Ge faaliyetlerine ağırlık veren Başyazıcıoğlu Tekstil, 2002 yılında Kayseri OSB’de 55 bin metrekarelik alan üzerinde kuruldu. Sektöre trendleri ile yön veren ve uluslararası standartlarda üretim yapan bir marka olarak hızla büyümeye devam ettiklerini dile getiren Murat Başyazıcıoğlu, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerine ayırdıkları bütçeyi her yıl artırdıklarını söyledi. Toplam ciro içindeki Ar-Ge payını, 2020 yılına kadar yüzde 10’a getirmeyi hedefl ediklerini aktaran Başyazıcıoğlu, “Kayseri’nin yedinci Türkiye’nin 612’nci Ar-Ge merkezini kurduk. Ar-Ge merkezi bünyemizde 14’ü araştırmacı olmak üzere toplam 27 personel ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Devam eden projelerimizin yaklaşık bütçesi 1.2 milyon lira. Özellikle teknik tekstilde kullanılan özel ürünlerin hammadde iplik üretimine yönelik çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

Yenilikçi ürünlere ağırlık veriyor

Firma olarak, 2023 yılına kadar global ölçekte ilk 10 iplik tedarikçisi arasında yer almayı hedefl ediklerini vurgulayan Murat Başyazıcıoğlu, “Avrupa, Asya ve Afrika’da 30 ülkeye ihracatımız var. Avrupa Birliği ülkelerinin yanı sıra Kuzey ve Güney Amerika pazarlarında da markamızın tanınır olmasını istiyoruz. Küresel tekstil markalarına hizmet veren, teknolojik yatırım ve markalaşma çalışmalarıyla küresel ölçekte en iyi üç iplik markası arasında yer alma vizyonuyla hareket ediyoruz” şeklinde konuştu. Başyazıcıoğlu, “2017 yılında yaşanan ekonomik ve siyasal belirsizliklerin her sektöre olduğu gibi tekstil sektörüne de olumsuz yansımaları oldu. Pazardaki belirsizlik, küresel durgunluk ve getirdiği spesifik yansımalar karşısında yeni pazar ve müşteri araştırmalarımızı hızlandırdık. Bununla beraber mevcut iş stratejimizi yeni konjonktüre uygun hale getirdik. Yeni iş stratejilerimizi iyi tanımlanmış süreçlere paralel olarak, daha planlı ve proaktif hale getirdik. Aynı zamanda çalışanlarımıza yönelik mutlu ve verimli olabilecekleri bir ortam sağlıyoruz. Sonuç olarak markamızı daha ileriye taşımaya gayret ediyoruz” ifadelerini kaydetti. Konvansiyonel üretimin dışında yenilikçi ürünlere de ağırlık verdiklerinin altını çizen Başyazıcıoğlu, “Thermasoft ve Drymax olarak isimlendirdiğimiz (yüksek nem transferi sağlayan, yüksek ısı yalıtımı sağlayan) ürünlerimiz oldukça ilgi görüyor. Bunların dışında üretimi daha zor olan ve piyasadaki rakiplerimiz ile ayrışmamızı sağlayan ikili üçlü elyaf karışımlarla da hizmet veriyoruz” diye konuştu.

“Bamen, stratejisini iplikte markalaşma üzerine kurdu”

Sektör hakkında değerlendirmelerde de bulunan Murat Başyazıcıoğlu, “Tekstil sektörü Türkiye’de geçmişten beri en çok istihdam ve katma değer yaratan alanların başında geliyor. 2017 yılında yaşanan olumsuzluklar nedeniyle sektörde bir takım sıkıntılar yaşansa da global pazarda Türkiye, hâlâ tekstil sektöründe önemli bir paya sahip. Sektör geneline baktığımızda, Ekonomi Bakanlığı verileri, hükümetin oluşturduğu yatırım teşvik belgeleri yoluyla kurulan tekstil işletmelerinin istihdam yaratma bakımından oldukça başarılı olduğunu gösteriyor” görüşlerini kaydetti.

Bamen olarak, ara ürün üreticisi olmalarına ve markalaşma konusunda perakende sektöründen bir adım geride yer almalarına rağmen, bütün stratejilerini iplikte markalaşma üzerinde konumlandırdıklarına dikkat çeken Murat Başyazıcıoğlu, “Bu sebeple özellikle global markalar ile bire bir görüşerek, sektörün ve firmaların ihtiyaçlarına çözümler bulan bir anlayışla çalışıyoruz. Hem üründe hem hizmette firmalar bazında çözümler üreterek, uzun soluklu ticari birliktelikler sağladık” açıklamasında bulundu.

Başyazıcıoğlu: Ar-Ge'nin ciro içindeki payını, yüzde 10 seviyesine çıkarmak istiyor

"Toplam ciro içindeki Ar-Ge payını, 2020 yılına kadar yüzde 10'a getirmeyi hedefl iyoruz. Kayseri’nin yedinci Türkiye’nin 612’nci Ar-Ge merkezini kurduk. Ar-Ge merkezi bünyemizde 14’ü araştırmacı olmak üzere toplam 27 personel ile çalışmalarımıza devam ediyoruz. Devam eden projelerimizin yaklaşık bütçesi 1.2 milyon lira. Özellikle teknik tekstilde kullanılan özel ürünlerin hammadde iplik üretimine yönelik çalışmalarımız devam ediyor."