Bugünü düşünsem yatırım yapmam ama vizyonum 2030
ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan yalıtımda bir dünya markası olma vizyonu ile şirketini hızla büyütüyor. Bu yılın ilk 6 ayı büyümesi yüzde 30'lara yaklaşmış. Turan, son 5 yılda 200 milyon TL'lik yatırıma imza atan ODE'nin Avrupalı bir marka almak için arayışta olduğunu açıkladı.
Özlem ERMİŞ BEYHAN
Türkiye'de yatırımların neden artmadığı tartışılıyor, araştırılıyor ancak bazı firmalar da var ki yatırım iştahını hiç kaybetmiyor. ODE Yalıtım'ı kurup bugünlere getiren isim Orhan Turan şimdilerde şirketin 2030 vizyonunu çiziyor. Türkiye yalıtım sektörü hızla büyüyor. Su yalıtımının da zorunlu hale gelmesi ile daha da büyüyecek bu pazar, önemli bir potansiyel yaratıyor. Turan bu gücün de verdiği güvenle geleceğe bakıyor ve oluşan resimde global bir marka görüyor...
Bu hedefle hem "sektörün en modern fabrikası" denilen üretim tesislerine yatırım yapıyor, hem de Avrupalı bir markayı satın alarak hedefine kestirmeden gitmenin yolunu arıyor. Piyasada son bir aydır bir toparlanma olduğunu anlatan Turan, yılın ilk 6 ayında yüzde 30'a yakın bir büyüme yakaladıklarını anlattı. ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ile dünya markası olma vizyonunun altını nasıl doldurduğunu konuştuk.
Türkiye'nin sorunu sanayinin katma değer üretememesi
► Türkiye'de yatırımların artmadığı bir dönemdeyiz. Siz bu trende pek uymuyorsunuz...
Yatırım yapılıyor aslında; AVM'ye, iş merkezine... Sanayiye niye yatırım yapmıyoruz? Türkiye, 1990'larda dünyada imalat sanayi katma değeri toplamı içindeki payıyla 13'üncü büyük ülkeydi. 2000'lerde 15'e düştük, bugün ilk 15'te değiliz. Sanayide katma değer üretemiyorsanız yatırımcının iştahı kalmaz. Yabancı yatırımcı da uzun vadeli fırsat görüyorsa geliyor veya sektörü çok işi domine edenler kapasite artışı yapıyor. Türkiye'nin sorunu sanayinin katma değer üretememesi. Ancak Türkiye gayrimenkulle gelebileceği yere geldi.
Artık beyaz bir sayfa açıp sanayiyle büyüme zamanı. Çünkü katma değerli üretim yapıp ihraç etmeyen bir ülkenin gelecekte rekabet gücü olacağına inanmıyorum. Bizim süratli bir şekilde üretimi, sanayiyi teşvik edecek uygulamalara başlamamız lazım. Ancak sanayicilik Türkiye'de bugün yapılabilecek en zor iş. İkinci, üçüncü kuşaklar neden sanayiden kopuyor mutlaka araştırılmalı.
► Peki teşvik üzerine teşvik açıklanıyor. Nerede sorun yaşanıyor?
Açıklanıyor ancak istenen sonuca ulaşmıyor. Bir de şuna dikkat ediyorum, sanayiden kopuyoruz, unutuyoruz üretimi. Ancak bizim çıkışımız üretimde, sanayide. Dikkat edin pek çok sanayici hizmet sektörüne, gayrimenkule kayıyor. Çok büyük risk var sanayide.
► Siz niye alıyorsunuz bu riski de yatırım yapıyorsunuz?
Bugünü düşünürsem bu kadar yatırım yapmamam lazım ama ben geleceği düşünüyorum. Türkiye ısı yalıtımında 1.5- 2 milyon metreküplerden 20'ye geldi; 10 misli bir büyüme bu... Türkiye cari açığını düşürmek istiyorsa yalıtıma odaklanmalı. 20 milyon adetlik konut stoğumuzun yüzde 80'inde ısı yalıtımı yok. Ayrıca bizim hedefimiz bir dünya markası yaratmak. Bu söylemin içini doldurmak, yatırımdan geçiyor. Tesise yatırımdan, insan kaynağına yatırımdan. Dağıtım kanalına yatırım yapıyoruz.
Biz sektörümüze inanıyor, geleceğini görüyoruz onun için ilgimizi dağıtmadan yalıtıma odaklanmış durumdayız. Bizim son 4 yılda kapasite kullanım oranımız yüzde 90'ın üzerinde. Nasıl yatırım yapmayalım? Son 5 yılda yaklaşık 200 milyon TL'lik yatırım yaptık. Girişim sermayesi bize ortaktı, onların hisselerini aldık. Bir İtalyan şirketle ortaklık kurmuştuk onların hisselerini aldık. Fabrikalar kurduk. Şu anda bölgesel bir güç haline gelmiş durumdayız. 2030 vizyonumuz global bir marka olmak.
► Önümüzdeki döneme dair yatırım planlarınız ne?
Eskişehir'deki yeni fabrikamız 20 bin metrekare büyüklüğünde. Onu tamamladığımızda toplamda 100 bin metrekareye ulaştıracağız ve Türkiye'nin en büyük kapalı alanına sahip olacağız. Çin ve Almanya arasında teknik yalıtımında en büyük üretici olacağız. 2020 'de Türkiye yatırım sektörünün 1 numarası olup 500 milyon TL'lik ciroyu aşmayı planlıyoruz. Son 10 yılda ortalama yüzde 22 büyüdük. Pek çok krize rağmen.
Bu yıl çok farklı ülkelere gittim: Fas, Uganda...
► Global güç olma yolunda ne yapılsa sizin önünüz açılır?
Biz Turquality'de ikinci 5 yıla girdik ve yalıtım sektöründen bu programa giren tek şirketiz. Global marka yaratma yolunda kamunun musluğu açıp, dikkatle seçtiği firmaları desteklemesi gerekiyor. Türkiye fasonculukla bir yere gidemez. Türkiye'nin sanayinin önündeki bürokratik engelleri kaldırması ve katma değerli ihracatı desteklemesi lazım.
► Sizin ihracat odağınız hangi ülkeler?
Biz 70'in üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz. Odaklandığımız ise 13 ülke var. O pazarlarda derinleşme stratejisi uyguluyoruz. Bu yıl çok değişik ülkelere gittim: Fas, Uganda, Kenya, Nijerya, Romanya... Bakir ve büyüyebileceğimiz pazarları bizzat kendim görmek istedim. Bulgaristan, İran zaten etkin olduğumuz pazarlar. Kuzey Afrika'da varız zaten, önümüzdeki dönem Sahra altına inmek istiyoruz. İngiltere de odağımızda. Şimdi ikinci kuşak da bizde işe başladı. Oğlum da şirkette artık, uluslararası iş geliştirme bölümünde çalışıyor. İhracatımızın ciro içindeki payı yüzde 20-25 bandında, onu 30-35 bandına taşımak istiyoruz.
► İç pazarda rekabet nasıl?
Merdivenaltı sizin globalleşme yolculuğunuzu ne kadar zorlaştırıyor? Biz ODE olarak hep sektörü bilinçlendirmeye çalıştık. İki tane kitap yazdık, mimarlık fakültelerinde okutuluyor. Toplumu bilinçlendirerek pastayı büyütmek istiyoruz. Ancak sektörde pek çok firma da var ki sadece fiyat rekabeti ile pay alma yarışında. Kayıt dışı, merdivenaltı üretim tüm sektörlerde enerjiyi alıyor. Türkiye'nin markalaşmasında en büyük tehdit merdiven altı.
Su yalıtımı da zorunlu oluyor
Türkiye'de binalara ısı yalıtımı zorunluluğu geldi. Bu yıl su yalıtımının da zorunlu hale getirileceğini söyleyen Orhan Turan, bunun sektörün potansiyelini artırdığını vurguladı. Su yalıtımının önemi ile ilgili farkındalık yaratmaya çalıştıklarını anlatan Turan, 17 Ağustos deprem felaketinde evlerin yıkılmasında su yalıtımının eksikliğinin etkili olduğunu, su yalıtımı olmayan temellerin çok hızlı korozyona uğradığını söyledi.
"İdeal bir yalıtım yaptığınızda bu, toplam inşaat maliyetinin sadece yüzde 3.5'ine karşılık gelir" diyen Turan rakiplerinden ayrışmak isteyen "akıllı" firmaların bunun farkında olduğunu anlattı. Su yalıtımının liderliğine oynadıklarını vurgulayan Turan, İstanbul'daki son sel olayında da binaların su yalıtımı eksikliğinin ortaya çıktığının altını çizdi.
Akrep üretimine yatırım yaptı
"Melek yatırımcıyım. Lisanslıyım. 4 şirkete yatırım yaptım. Yatırım yaptığım 3 şirket bilişim alanında faaliyet gösteriyor. Biri ise akrep üretimi yapıyor."
"Ar-Ge ve markaya çok ciddi yatırım yapıyoruz. Önümüzdeki süreçte bir Ar- Ge merkezi kurma hedefimiz var. Tüm ürün gruplarında rakiplerimiz farklı, bizim Ar- Ge'ye odaklanmamız lazım."
"Yabancılar kendi pazarlarına girmeyelim diye türlü zorluklar çıkarıyorlar ama bizim pazarımızdalar. Şimdi dağıtıma da gelecekler. Bayilerimizi uyarıyorum, şube sayınızı artırın, hazırlanın diyorum."
"Patronlar işi yönetmeye çalışıyor Türkiye'de... Oysa işi çalışanlar, şirketi genel müdür yönetir. Patron ise sermayeyi yönetir. Oysa günlük işleri halletmeye çalışmaktan büyük resmi göremiyor."
İtalya'dan bir marka alacaktık, anlaşamadık
Yıldız Makine Mühendisliği sonrası işletme masterı yapan Turan 1.5 yıl ENKA'da çalışıp sonra 3 ortağı ile 20 metrekarelik ofis kurarak taahhüt ve inşaat malzemesi satışına başlamış. Enerji verimliliğinde fırsat olduğunu görüp bu alana odaklanmış. Önce bayilikler almış, sonra ithalata başlamış. Daha sonra "Neden Türkiye'de üretmeyelim" diyerek sanayici olmuş. 2000 yılında sattığı ürünlerin sadece yüzde 30'u yerli üretimken şimdi bu oran yüzde 96. ODE bugün 4 modern üretim tesisinde (ODE R-flex Üretim Tesisi, ODE Isıpan Üretim Tesisi, ODE Membran Üretim Tesisi, ODE Starfl ex Cam Yünü üretim tesisi), 4 binden fazla ürün çeşidi ile yalıtım sektörünün en büyük üreticileri arasında yer alıyor.
Çorlu üretim tesisi 15 bin m2 ve Eskişehir üretim tesisi 20 bin m2 kapalı alana sahip. Turan, fabrikalarını kendilerinin dizayn ettiklerini belirterek, "Eskişehir fabrikamızı gören yabancılar etkileniyor. Mumla bile ısınabileceğiniz, doğal aydınlatma sağlanan, yangın tedbirleri son noktada alınmış bir fabrika. Ürettiğimiz üründe en modern fabrika olduğu belirtiliyor" ifadesini kullandı.
Global bir güç olmayı hedeflediklerini anlatan Orhan Turan, "Hedef pazarlarımızda üretim de yapmak istiyoruz. Bizim bütün rakiplerimiz uluslararası firmalar. Biz de yurt dışında üretim yapabiliriz" ifadesini kullandı. Kısa vadeli bir plan değil bu, yurt dışında üretim orta vadede düşünülüyor. Son olarak İtalyan bir markayı satın almak için masaya oturduklarını anlatan Turan, fiyatta anlaşamadıklarını, global güç elde etmek için marka satın almanın yolu kısaltabileceğini vurguladı.
Sevgi, zenginlik ve tecrübe paylaştıkça çoğalır
► En önemli gücünüz ne ODE olarak?
İnsan kaynağımız. Taşeronlarla birlikte 350 kişiyiz. Bizi yalıtımcı sanıyorlar ama biz hem lojistik firmasıyız hem üniversiteyiz. Okuduğum kitapların ve makalelerin özetlerini yazıp bastırıyorum. Okusunlar diye... Çalışanlarıma bir rol model olmaya çalışıyorum. Bir diğer gücümüz stratejik düşünmemiz.
Ayrıca şirketin başında 33 yıldır çeşitli krizler atlatmış biri var- hiç mütevazı değilim o benim... Paydaşlarımızın tümüne değer yaratmaya çalışıyoruz. Bayimize, dağıtım ağımıza çok önem veriyoruz. Başarı, sürekli değer yaratmaktır. Kendinizi düşünürseniz başarılı olamazsınız. Sevgi, zenginlik ve tecrübe paylaştıkça çoğalır. Kurumsallaşmaya çok önem veriyoruz. TKYD Başkan Yardımcısı olarak ben kişisel olarak çok önem veriyorum buna.
Girişim sermayesini, tüm yatırımcılara tavsiye ederim
1999 yılında İtalyan L'ISOLANTE K-FLEX ile yaptığı ortaklıkla Türkiye’de kauçuk köpüğü üretimi yapan ilk firma olan ODE, 2016’da İtalyan ortağının tüm hisselerini satın alarak, şirketin tek sahibi oldu. ODE, girişim sermayesine sattığı hisseyi de geri almıştı. Peki bu iki ortaklık neden bitirildi? Turan şöyle yanıtladı:
"Büyük bir yatırım yapıyorduk. O yatırımı finanse etmek için girişim sermayesiyle ortaklık yaptık. O yatırım bizi bir seviye yukarı zıplattı. Zaten geri alma opsiyonumuz vardı, yüzde 17 hisse vermiştik sadece, hisselerimizi sonra geri aldık. Girişim sermayesi ortaklığını her girişimci ve sanayiciye öneriyorum. Şirketi büyüttü bu ortaklık, kurumsallaşma yolunda bizi ileri taşıdı. İtalyanlarla ortak şirketimizde de biz kabuğumuzu yırtıp yurt dışına odaklanmak istiyorduk. Onlarsa bizi Türkiye'ye hapsetmek istiyordu. Anlaşamayınca geçen yıl hisselerimizi aldık. Yani herkesin sattığı dönemde biz alıyoruz. Doğru mu yapıyoruz, göreceğiz. Türkiye'de sektörümüzün yüzde 100 yerli en büyük firması biziz. Birçok insanın bizi rol modeli olarak aldığını görüyoruz. Bu da bir sorumluluk veriyor." Peki halka arz düşünülüyor mu? Turan, "Şimdi değil, belki daha büyük bir yatırım planladığımızda" dedi.
Aykırı fikirler ifade edilmiyorsa...
"Herkes özgürce konuşup fikrini ifade edebilmeli. Bir şirkette aykırı fikirler ifade edilemiyorsa o kurumun başarıya gidebilme imkanı yoktur. Buna uygun ortamı sağlamak kurumları yönetenlerin görevi. Sadece eleştirmek de değil, önemli olan çözüm üretip o çözümün bir parçası olabiliyor musun? Ben bunu kendi şirketimde sağlamaya çalışıyorum."