Doğuş, Anadolu mutfağını küresel sofraya taşıyor

Kerim ÜLKER

Tarihin kadim uygarlıklarına ev sahipliği yapmak, kadim mutfakları da ağırlamak demek. Anadolu’yu diğer coğrafyalardan ayıran da bu. Anadolu’da her bölgenin yemek kültürü farklıdır. Hatta iki komşu kentin bile... Antep’e gitseniz ayrıdır size önerilenler, Urfa’ya gitseniz ayrı... 

Bu çeşitlilik son dönemdeki yabancıların tatil anlayışına da yansımaya başladı. Denize, tarihe, güneşe, inanca gelen turist sayısı kadar ciddi olmasa da bazı turizm şirketleri mutfak turizmine yönelmiş durumda. Bu iş sadece Avrupa ile de sınırlı değil. 

Avustralya’dan kalkan içinde yüzlerle ifade edilen cruise gemisindeki yolcular; Marmara, Ege ve Akdeniz kıyılarına sadece güneşlenmek için gelmiyorlar... 

Bunun en güzel örneği Avustralya’nın en ünlü mutfak şeflerinden biri olan Somer Sivrioğlu’nun rehberliğindeki Türk mutfağı turu. Birkaç yıl önce başlayan bu tur 13 gün sürüyor ve İstanbul, Edremit, Cunda, Efes ve Bodrum şeridinde devam ediyor. Avustralya televizyonlarında sıkça görünen Somer Usta’nın rehberliğindeki bu gezi, kültür turuyla tatlanıyor. Bunu neden mi anlattım? 

Dünyanın marka olmuş ülke mutfaklarını inceleyin. Çin, Japon, Hint, İtalyan, Meksika... Türk mutfağının yanında o kadar renksiz kalıyor ki. İşte bu değişimi kırmak için yanılmıyorsam 2014 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bir çalışma için kolları sıvadı ve küresel bir standart oluşturmaya karar verdi. 

Bu çalışmada tıpkı ‘marka olmuş’ diğer ülkeler gibi belirli bir tasarım uygulanacak, Türkiye’ye özgü renkler barındırılacaktı. Araştırma yapıldı ve yurtdışında 8 binden fazla Türk restoranı ile temasa geçilmesi gündeme geldi. Restoranların iç tasarımı için bile bir iç mimar ayarlanmıştı... O çalışma nedendir bilinmez rafa kaldırıldı...

Doğuş’un 41'inci markası

İşte burada Türk iş dünyası devreye girmeye karar verdi. Amaç; küresel standartta bir restoran zinciri oluşturmak. 

Bu işe ilk el atan isim Türkiye’nin bu konuda en önemli yatırımcısı olarak bilinen Doğuş Grubu oldu. 

Türkiye’de yeme-içme alanındaki modern yatırımları başlatan isimdir Doğuş Grubu’nun patronu Ferit Şahenk. 2012’de kollarını sıvayarak bu işin mutfağına giren Şahenk, 4 yıllık sürede 40 markalık bir portföy oluşturdu. Aralarında Anjelique, Günaydın, Nusr-Et, Gina, Roka, Zuma gibi çoğu üst sınıf müşterileri ağırlayan bu restoranları Şahenk, d.ream (Doğuş Restaurant Entertainment and Management) adlı tepe şirketi ile yönetiyor. 

170 lokasyonda hizmet veren d.ream, 6 binden fazla çalışana ulaşmış durumda. ABD’den Tayland’a geniş bir coğrafyaya yayılan d.ream, hatırlanacağı gibi en fazla üzerinde durduğu markalardan biri olan Nusr-Et’i de Dubai’de geçtiğimiz yıl hizmete açmıştı. Buradaki operasyonun başarısı Doğuş’u yeni marka oluşturmaya itmiş durumda. 

Lahmacun için fırın

Şahenk’in Dubai’de açacağı yeni restoranın hem kendisi hem de Türkiye için ayrı bir önemi var. Kendisi için önemi; 41’inci marka olması. O nedenle Şahenk, bu yeni markasına da Rüya adını verdi. Rüya’nın İngilizce anlamı olan ‘Dream’i de düşünürsek bu restoranı daha da anlamlı kılıyor; d.ream için. 

Türkiye için anlamı ise şu; 

Şahenk, bu restoranı Anadolu mutfağına yönelik mönüler üzerine kurmayı planlıyor. Hatta öyle büyük bir iddiası var ki: Rüya’yı küresel alanda kabul gören ilk Anadolu mutfağına sahip restoranı haline getirmek. 

Mönüsünde tamamı Anadolu’ya ait 50 farklı yemeğin olacağı restoranın ortasında bir fırın da bulunuyor. Fırında hazırlanacak lahmacun, pide, kebaplar da servise sunulacak. Duyduğumuza göre bu restoranın ikinci şubesi Londra’da açılacak.