Endüstri 4.0, perakende sektörünü nasıl etkileyecek?
Perakende sektörü, teknolojinin sunduğu ürün ve hizmetleri yakından takip ediyor. Yakın gelecekte daha da gelişen teknolojiye nasıl uyum sağlayacağı ise merak konusu
Endüstri 4.0 kavramıyla güçlü bir bağı bulunan yeni perakende devriminin, değişen müşteri alışkanlıklarıyla birlikte inovatif bir yöne taşınmakta olduğunu kaydeden REM People kurucu ortağı Mert Alemdar, şunları söyledi:
“Bugün, çalışanların bilgi ve birikimleriyle verilmekte olan pazarlama kararlarının; ‘yapay zekâ ve makinelerin öğrenmesi’ kavramlarının perakende sektörüne entegre edilmesiyle birlikte, yakın gelecekte bilgisayarlar ve programlar tarafından verileceği bir sürece doğru ilerliyoruz. Perakende 4.0; kuralları tamamen değişen yepyeni bir satış konseptiyle karşımıza çıkacaktır. Dijital ekosisteme; hem alt yapısal, hem de diğer parametreler bazında entegre olamayan markaların, pazar payını korumakta zorlanacağı bir döneme giriyoruz. Ancak, bu değişime ayak uyduran ve yeni oyunun kurallarını benimseyen markaların, ciddi avantajlı olacağını söylemek mümkündür” dedi.
Perakende sektörü, teknolojinin sunduğu ürün ve hizmetleri yakından takip ediyor
Sanayinin gidişatına paralel olarak, perakende sektöründe de dönüşümün olduğunu anlatan Mert Alemdar, konuşmasına şöyle devam etti:
“20. yüzyılın başlarında ilk süpermarketlerin açılmasını, bir kilometre taşı olarak değerlendirebiliriz. 21. yüzyılın ortalarında hipermarket olarak adlandırılan Carrefour gibi markalarla yükselen yeni akım ise, perakende 2.0. devrimi olarak adlandırılıyordu. 2000’li yıllara doğru, modern e-ticaret sitelerinin faaliyete girmesi ve dijital entegrasyonun tüm dünyada hakim bir yapıya kavuşması, perakende için kuşkusuz bir devrimdi. Amazon.com gibi sitelerin başını çektiği bu devrimin ardından, bugün farklı bir noktadayız. Akıllı telefonlar ya da tabletler aracılığı ile alışveriş yapabildiğimiz, ilan verebildiğimiz, sanal mağazalardaki reyonları inceleyebildiğimiz bir perakende dünyasının içinde bulunuyoruz. Nitekim günümüzde; düşük işletme giderleri ve dolayısıyla daha rekabetçi fiyatlar, stoksuz çalışabilme olanağı, yenilikçi teslim modelleriyle ‘makinelerin yönettiği fabrikalarda’ üretilen ürünler; ‘dijital alt yapılarla yönetilen ve kontrol edilen’ çevrimiçi ve klasik marketlerde müşterisiyle buluşmaktadır. Diğer taraftan, pastanın halen daha büyük bir bölümünü elinde bulunduran geleneksel perakende sistemleri; hızla eski alışkanlıklarını terk ederek, teknolojinin sunduğu ürün ve hizmetler sayesinde, verimlilik ve karlılıklarını arttıracak adımlar atmaya devam etmektedir” diye konuştu.
REM People, sahada bir adım öne geçilmesini sağlıyor
REM People’nın gerçek zamanlı raporlama yaparak hizmet verdiği firmaları bilgilendirdiğini ifade eden Mert Alemdar, şunları kaydetti:
“Pazar araştırmaları ve tüketici içgörüleri dikeyinde Türkiye’nin en genç ve en büyük start-up’larından biri olan REM People firması olarak, sunduğumuz ürün ve hizmetler vasıtasıyla, firmaların Perakende 4.0. devrimine intibak ve entegrasyonu konusunda stratejik katkı sağlamaktayız. Perakende denetim hizmetleri ve yazılımlarımız sayesinde; pazarlama, ticari pazarlama, dağıtım ve satış alanında yapılan yatırımların hedef ve amacına ulaşıp ulaşmadığının takip edilmesiyle, işletme giderlerinin düşürülmesi ve karlılığın arttırılmasında önemli roller oynamaktayız. Rekabet savaşlarının zirve yaptığı günümüzde, satış noktaları içerisinde cereyan eden durumları gerçek zamanlı olarak raporlayarak, firmalarımızın anlık aksiyonlar almalarını ve rakiplerine nazaran cephede bir adım öne geçmelerini sağlıyoruz. Nitekim, Lojistik 4.0 gibi kavramların da ortaya atıldığı bu dönemde, teknolojideki değişmeler başta perakende olmak üzere, birçok alanı hızla değiştirmeye devam etmektedir.
Bu anlamda, hem üreticilerin hem de satıcıların yeni dijital formlara ve teknolojilere adapte olması ve inovasyonu ön plana çıkartan yeni vizyonlar yaratması hayati önem taşıyor” şeklinde konuştu.
Nesnelerin interneti, bulut bilişim ve Endüstri 4.0
Sanayi devrimlerine değinen Mert Alemdar, şunları anlattı:
“İnsanoğlu suyun ve buharın gücünden faydalanmaya başladığı 18. yüzyılda ilk sanayi devrimini yaşadı. Elektrik enerjisi kullanılarak seri üretime 20. yüzyılda geçildi ve bu ikinci devrim demekti. Üretim süreçlerinde bilgi teknolojilerinin entegre edildiği 1970’lerde herkes, yeni bir sanayi devrimine adım atıldığının farkındaydı. Şimdilerde ise, henüz birkaç yıl önce ortaya atılan yeni bir kavram ile karşı karşıyayız ve Endüstri 4.0 diyoruz. Nitekim son sanayi devrimi; bilişim ve internet süreçlerinin, üretim sektöründeki birçok prosese entegre edilebilmesiyle süreçler arasındaki ağların bu sayede oluşması tanımı ile karşımıza çıksa da, aslında çok daha fazlasını ifade ediyor. Yarattığı yenilik, yalnızca üretim sektörünü değil, aynı zamanda müşteri alışkanlıklarını, perakende sektöründeki alışılagelmiş davranış biçimlerini ve daha birçok şeyi değiştirecektir. Ekonomik seyri uzun vadede ciddi anlamda etkileyeceği açıkça görülen ‘Endüstri 4.0’ kavramı, nesnelerin interneti (IoT) ve bulut bilişim gibi kavramlar ile de yakından ilişkilendirilmektedir. Bilindiği üzere, Amerikan Federal Ticaret Komisyonu’na göre, günlük hayatın içinde yer alan nesnelerin internete veri alıp gönderebilmesi olarak tanımlanan nesnelerin interneti, endüstri 4.0 kavramının da içinde bulunan bir yapıdır. Mühendislerin yönettiği süreçlerin içinde, makineleri kullanan işçilere odaklı bir üretim sürecini değil, makinelerin yönettiği fabrikaların diğer tanımıdır. Bulut bilişim ise, dijital aygıtlar arasında ortak bilgi paylaşımını sağlayan hizmetler olarak ifade edilmektedir. Bulut bilişim ve nesnelerin interneti, endüstriyel devrimin bilişim teknolojilerindeki en önemli destek noktalarındandır” diye sözlerini tamamladı.