Flokser 5 ülkede fabrika kuracak

Kimya ve teknik tekstilde 40 yıla ulaşan tecrübesiyle dünya devlerinin güvenini kazanan Flokser, ABD'den Çin'e, Hindistan'dan Balkanlar'a pek çok ülkeden "Gel bize yatırım yap" daveti alıyor. Flokser adını tekstilin nano mucidi ABD'li Microfibres'i satın alarak da duyurmuştu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ÖZLEM ERMİŞ BEYHAN

Kimya, poliüretanın kullanım alanının genişlemesiyle hızlı büyümelere imza atılan stratejik sektörlerden biri haline geldi. Bu alanda Türkiye'nin gizli devleri var ve sahip oldukları güçle globalleşmenin planlarını yapıyorlar. Flokser gibi...

Flokser, Avrupa'nın en büyük suni deri üreticilerinden. Bu yıl başında ABD'li nano tekstil firması Microfibres'i satın alması çok ses getirdi. Şirket gizli devlerden biri ve görünen o ki önümüzdeki dönem yatırımlarıyla ses getirmeye de devam edecek.

Flokser İcra Kurulu Üyesi Kaan Ateş iki ana üretim alanları olduğunu anlatıyor: Tekstil ve kimya. Şirket bir yandan poliüretan üretip yurtiçi ve dış pazarlara satıyor, bir yandan da bu hammadde ile teknik deri üretimi yapıyor. Yıllık 42 milyon metre tül teknik deri üretimi ve 60 bin ton poliüretan sistem kapasitesine sahip.

Flokser, vizyonu geniş bir şirket. Yepyeni yatırımlarla kimya alanında hızlı bir büyüme hedefliyor. Bir yandan biyolojik kimyasalları kullanarak kendi hammaddesini üretebileceği dev bir yatırıma hazırlanıyor. Bir yandan da dünyanın 5 farklı ülkesinde tesisler kurmanın stratejik altyapısını tamamlıyor. Kaan Ateş ile Tükek Holding'e bağlı olarak İstanbul'da yaklaşık 65 bin metrekare kapalı alanda üretim yapan firmanın gelecek hedeflerini konuştuk.

Rusya'da pazar payı yüzde 8'e yükseldi

- Flokser'in iki temel faaliyet alanı var; kimya ve teknik tekstil. Bu iki sektörün etkileşimi nasıl?

Biri diğerinin müşterisi aslında. Flokser, İstanbul'da Tükek kardeşler tarafından 1980'li yılların başında fl ok atölyesi ile üretime başlamış. Flokser çatısı altında; teknik deri alanında Flokser, kimya alanında Poliser markaları yer alıyor. Ürettiğimiz poliüretanı teknik tekstilde kullanıyoruz. Ama dışarıya da satıyoruz. Hem kimyada hem tekstilde çok fazla sektöre üretim yapıyoruz. Ayakkabıdan tekstile, otomotive, mobilyaya ve inşaata pek çok sektöre üretim yapan büyük bir yapımız var. Türkiye suni deri pazarının yüzde 32'lik kısmını elinde bulunduran şirketimizin Avrupa ve Balkanlar'da pazar payı yüzde 3 seviyesinde, Rusya, Türk cumhuriyetleri ve Cezayir pazarında bu rakam yüzde 8'lerde. Avrupa, Afrika, Ortadoğu, Rusya başta olmak üzere 40'tan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Kimyaya 2006 yılında girdik ve orada da hızla büyüdük. Türkiye'nin en büyük tesislerinden birine sahibiz. Yaklaşık 500 kişinin çalıştığı bir şirketiz. İSO listesinde geçen yıl 345'inciydik. Bu yıl inşallah çok daha yukarıya çıkacağız.

- Ciro ne seviyede?

Bu yılı 110 milyon euro ile kapatmayı planlıyoruz. Kurumsallaşma yolunda önemli adımlar atıyor, bu paralelde de hızlı bir büyüme sürecine giriyoruz. İkinci neslin işe katılması ile ivme kazanacağız.

Biyolojik kimyasallarla üretim yapan yatırım yolda 

- Hammadeyi de elinde bulunduran ve bundan büyük güç alan Çin'e karşı nasıl rekabet edebiliyorsunuz?

Doğru biz de Çin'den hammadde alıyoruz ancak kaliteye ve termine önem veren alıcılar hala Çin'i değil bizi tercih ediyor. Buradan Çin'de tamamen kalitesiz üretim yapıyor dediğim anlaşılmasın; orada da çok kaliteli üretim yapan yerler var. Ancak kalite algısı ve termin bizi ön plana çıkarıyor. Aynı hammaddeyi sağlığa zararlı olmayacak yapılarla üretebiliyoruz. Bu çok önem verdiğimiz bir konu. Bitki atıklarından ürettiğimiz Biyogen adlı ürünümüz bu anlamda çok önemli. Sağlığa zararlı olmayacak su bazlı poliüretanlarla üretim yolunda hızla ilerliyoruz. Biyokim firmamızla şimdi büyük bir yatırımımız olacak; biyolojik kimyasallarla üretilmiş ürünler üretmek üzere bir yatırımımız söz konusu.

- Biraz ayrıntı verebilir misiniz bu yatırımla ilgili?

Bu aslında gizli bir proje, daha fazla ayrıntı verebilmem mümkün değil. Dünyada çok sayılı, büyük projelerden biri olacak. Flokser'in çevre bilincinin, iş sağlığına ve iş güvenliğine verdiği önemin bir göstergesi olarak bu alana yönelmiş durumdayız. İsteğimiz çevreye zarar vermeyen ürünlerle adımızı duyurmak, bu alanda global bir öncü olmak.

- Tüketicinin talebi de çevre bilincine göre şekilleniyor artık, değil mi?

Evet. Müşterilerimiz bundan 10 yıl önce ürün diye bakarken artık sağlıklı ürün mü diye bakıyor. Çünkü tüm müşterilerimizin ürünlerini alan tüketicilerin bir kısmı çocuk. İnsanlar kendilerine hassas ancak çocuklarına çok daha hassaslar. Özellikle çocuklarının kanserojen bir madde ile temas etmemesi konusuna çok dikkat ediyor. Bu, müşterilerimiz olan üreticilerin taleplerini şekillendiriyor. Biz de bu alanda öncü olmak istiyoruz.

- Çin, sizden çok daha ucuz olmasına rağmen işte bu nedenle sizinle rekabet edemiyor o zaman...

Evet, çok çok daha ucuzlar ama yine de Avrupa ve ABD'de bu güveni oluşturamadılar. Türkiye batı için güvenilir ülke. Türkiye bu şansını kullanıyor ve kullanmaya da devam edecek bence. Eğer Ar-Ge'ye yatırım yaparak marka olmayı başarabilirsek bu avantajımızı kaybetmeden kendimizi büyütme şansımıza sahibiz. Ar-Ge merkezimizle, Turquality projemizin verdiği destekle biz şirket olarak bu yolda ilerliyoruz.

- Kimya sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bu alanda yeni yatırımlarınız olacak mı?

Çok gelişecek bu sektör. Biz de yurtdışında kimyada yatırım planlıyoruz. Bu yurtdışı yatırımlarımızı yaparken sıçrama kaydedebilmek için strateji çalışmalarımızı tamamladık. Balkanlar'dan Avrupa'ya dünyanın pek çok bölgesinde kimya tesisleri kurmayı planlıyoruz. Çok yakında yurtdışında ilk kimya tesisimiz olacak.

- Özellikle Balkanlar bölgesinden yatırım çekmek için kimyada cazip teşvikler verildiğini duyuyoruz...

Aynen. Bu bölge çok aktif. Ancak doğudan da batıdan da, ABD'den, Hindistan'dan da Çin'den de yatırım daveti var. Her yerden böyle davetler alıyoruz. Her ülke bu kimya fabrikalarına sahip olmak istiyor.

- Neden örneğin Hindistan bir Türk şirketini yatırıma çağırıyor? Burada sizin kararınızı ne şekillendiriyor?

Hammadde ve müşteriye yakınlık bizim kriterlerimiz. Hindistan bizi çağırıyor çünkü hammaddeye sahip ama müşteri orada değil. Müşteri altyapısına sahip olan bizi ülkesine çağırıyor ki müşteri ile ilgili köprüyü kurabilsin.

- Yani sizin ilişkilerinizi çağırıyor aslında...

Evet, Poliser sektörde bilinen bir marka. Eğer Poliser İran'da, Poliser Hindistan'da, Poliser Çin'de olursa o da hammaddesini de satacağı, direkt müşteriye ulaşabileceği bir yapıya ulaşmayı hedefliyor. Biz de 10 yıllık stratejimiz içinde en az 5 ülkede yatırım yapar konuma gelmeyi planlıyoruz.

- Bu kadar davet varsa kimyacıları elinden kaçıracak mı Türkiye?

Kaçırmak asla değil. Türkiye bizim ana üssümüz. Tam aksine Türkiye'yi daha da güçlü kılacağız. Saç ayağının merkezi her zaman Türkiye olacaktır. Global firmalara bakarsanız pek çok yerde üretim tesisleri olduğunu görüyorsunuz.

- Sadece hammaddenin olduğu yerlerde mi fabrika kuracaksınız?

Hayır, fazla ayrıntı veremesem de az önce sözünü ettiğim yatırımımızda biz de hammadde üreticisi olacağız. O hammaddeyi satabileceğimiz pazarlarda da tesis kurabiliriz. Flokser bu kurguları yapabilecek düzeyde büyük, vizyonu geniş bir şirket.

- Peki 10 yıl sonrasını nasıl planlıyorsunuz?

Çok daha iyi bir yerde görmeyi planlıyoruz şirketimizi. İlk 5 yılda İSO'da ilk 200'e, daha sonrasında ise daha yukarı ilerleme hedefimiz var. Global çapta ise halen zaten adı bilinen bir şirketiz. Otomotivde ve tekstilde belli başlı pek çok global dev markanın çoğunun tedarikçisiyiz. İster vites topu olsun, ister direksiyon simidi ya da güneşliği, bir şekilde bir çoğunda varız. Bunu giderek genişletmeyi hedefliyoruz.

Türkiye'den tedarik edebildiğimizde elimiz güçlenecek

"Biz, yurtdışından hammadde tedarik etme zorunluluğu olan bir şirketiz. Çin'den ithalat yapmak, kimyasallarımızı Avrupa'dan getirmek zorundayız. Halbuki Türkiye'den tedarik yapabilsek elimiz çok daha güçlenir. Tüpraş tek, yeni yatırımlar da faaliyete geçtiği zaman biraz daha elimiz güçlenecek. O zaman daha rekabetçi olabileceğiz. Belki kur sepetimizi daha kolay dengeleyebileceğiz. Şu anda tüm şirketler ciddi bir risk altında. Dolar ve euro ile alıp TL ile satıyorsunuz. Bu kur sepetini yönetmek tüm üst düzey yöneticiler için bir sıkıntı. TL ile tedarik sağlayabilsek daha güvenli bir ortam oluşacak. Bu, yatırımları daha güvenle yapabilmeyi, Türkiye'nin ekonomisini destekleyecek diye düşünüyorum."

ABD'de tekstilin nano mucidini satın aldı, yeniden yapılanma başladı

Tükek Holding'e bağlı Flokser bu yılın başında ABD'li Microfibres şirketini satın alarak ses getirdi. Microfibres, tekstile nano teknolojiyi getiren şirket olarak kabul ediliyor. Kaan Ateş, böyle bir şirketin Tükek Holding bünyesine geçmesinin çok gurur verici olduğunu söyledi. ABD'li şirketin satın alınması paralelinde bir stratejik yeniden yapılanmaya girildiğini anlatan Ateş, satın alınan ABD'li şirketin kendisinin yönettiği Flokser değil, yine holding bünyesindeki Suedser isimli şirketin bünyesinde olduğunu anlattı. Ateş, "Tükek, vizyonu çok geniş bir aile. Şirketin önü çok açık" ifadesini kullandı.

Tükek Holding'in ABD'de iflas sürecinde olan Microfi bres'in varlıklarını 5.9 milyon dolara satın aldığı yabancı basında yer almıştı. Bu satın alma ile Tükek dünyanın en büyük fl ok üreticisi haline geldi. Microfibres'in Winston-Salem'de 473 bin metrekarelik bir arsada 5 yönetim binası ve 219 bin metrekarelik bir üretim tesisi bulunuyor. Kaan Ateş, Microfibres'in pazarlamasının yeniden yapılandırılma sürecinde olduğunu, Çin ve ABD'de yeni ofislerin açıldığını anlattı. Ateş, bu yapının Flokser'den tamamen ayrıldığını, büyüyen organizasyonu daha iyi yönetebilmek için böyle bir karar alındığını anlattı.

Bitki atıklarından suni deri üretti

Flokser, Ar-Ge tesisinde 50 çalışana sahip. Şirket burada yapılan çalışmalar sonunda ortaya çıkardığı Biyogen adlı bir inovasyon ile sektöründe global çapta ses getirmeye hazırlanıyor. Bitki atıklarından üretilen bir suni deri bu. Ateş, "Bu alanda Türkiye'yi onurlandıracak çalışmalara imza atmak istiyoruz. Sıradan bir firma olarak rekabet etme şansınız artık pek yok. Çevreye duyarlı işler yapabildikçe ön plana çıkıyorsunuz. Bizim de amacımız bu alana yoğunlaşmak" dedi.