“İstanbul, sağlık turizminde dünyanın başkenti olmaya aday”

İstanbul’un, sağlık turizminde dünyanın başkenti olmaya aday olduğunu söyleyen Centermed Life Genel Müdürü Murat Yalçın, bölgenin bir cazibe merkezi haline geldiğini belirtti. Özellikle medikal estetikte Türkiye’nin fark yarattığını kaydeden Yalçın, bunlar arasında ise saç ekiminin ön sıralara çıktığını vurguladı. 

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türkiye’nin sağlık turizminde önde gelen ülkelerden biri olduğunu söyleyen Centermed Life Genel Müdürü Murat Yalçın, sağlık altyapımızın gün geçtikçe güç kazandığını belirtti. Dünyanın, pandemi sürecinde Türkiye’nin sağlık alt yapısını gözlemleme şansı yakaladığını bildiren Yalçın, “İstanbul, dünyanın sağlık turizmi başkenti olma hedefine emin adımlarla ilerliyor. Bu olumlu tabloya doktor kalitemizin ve hastaların gerekli sağlık hizmetine kolay ulaşılabiliyor olmasının katkısı çok büyük” dedi.

Başta Almanya, İspanya, İtalya, Fransa olmak üzere, Asya ve Arap ülkelerinden pek çok yabancının Türkiye’yi tercih ettiğini anlatan Yalçın, sektörün geleceğinin çok parlak olduğunu kaydetti.

Özellikle medikal estetikte Türkiye’nin fark yarattığını ifade eden Yalçın, bunlar arasında ise saç ekiminin ön sıralara çıktığını vurguladı. Türkiye’nin sağlık konusunda çok iyi bir teknolojiye sahip olduğunu anlatan Yalçın, 21 yıl önce kurulan Centermed’in de özellikle teknolojik gelişime yaptığı yatırımlarla hastalarına hizmet verdiğini söyledi.

“Centermed Life, medikal estetik ve saç ekimi konusunda uzmanlaştı”

Yalçın, Centermed Nişantaşı başta olmak üzere; Centermed Akademi, Centermed Plus, Betemar ve Centermed Life ailesinin alanında uzman hekimler, hemşireler, teknikerler ve tüm takım arkadaşlarıyla 21 yıldır İstanbul'da Nişantaşı, Fulya ve Şişli bölgelerinde ileri görüntüleme ve radyoloji alanlarında faaliyet gösterdiğini belirtti.

Medikal estetik ve saç ekimi alanında iki yıl önce hizmet vermek amacıyla kurulan Centermed Life’ın ise medikal estetik, saç, sakal ve kaş ekimi konusunda faaliyet gösterdiğini anlatan Yalçın, “Merkezimizde ayrıca, saç mezoterapisi, saç botoksu, saç prp işlemleri, GCELL (otologmikrograft), SVF gibi saç tedavi yöntemleri uygulanıyor. FUE, SAFİR FUE, DHI gibi saç ekim tekniklerinden danışanlarımızın saç dokularına en uygun olanı belirleniyor ve uygulaması yapılıyor. Bunların yanı sıra rhinoplasti, kepçe kulak, tüp mide, liposuction, karın germe ve meme estetiği operasyonlarında da kişiye özel tasarlanmış seçenekleri oluşturarak hizmet veriyoruz” dedi.

“Danışanın mutluluğu doğru planlamaya bağlı”

Kliniğe gelen her danışanın mutlu çıkması için büyük emek sarf ettiklerini kaydeden Yalçın, doğru planlamayla bunun mümkün olabileceğini vurguladı. Yalçın, süreci ise şöyle anlattı: “Öncelikle danışanımıza gerekli tetkikler uyguluyor ve tanıyı koyuyoruz. Örneğin saç ekimi için bize başvuran bir danışanımıza gerekli kan tahlillerini yapıyor ve EKG’sini çekiyoruz. Sonuçlar doktorlarımız tarafından uygun görüldüğü taktirde ikinci aşamaya geçiyoruz. İkinci aşamada hastamızın donör alanının saç ekimi için hangi tekniğe uyumlu olduğuna bakıyoruz. DHI ya da SAFİR gibi teknikleri kullanıyoruz. Tekniğimize karar vererek uzman kadromuz eşliğinde operasyonu gerçekleştiriyoruz. Sonrasında hastamızı devamlı olarak takip etmek amacıyla bir yıl kadar iletişim halinde kalıyoruz.”

Saçları dökülmüş danışanlarına gerekli tahliller yapıldıktan sonra, kişinin kafasının arka kısmındaki donörlerden yararlanıldığını söyleyen Yalçın, yeterli donör olmadığı durumlarda SVF (Stromal Vasküler Fraksiyon) Lipo aspirasyon yöntemlerinden yararlandıklarını belirtti. Yalçın, bu yöntemlerle danışanın kendi vücudundan elde edilen yağ dokusunu laboratuvarlarında tıbbi işlemlerden geçirerek içindeki yenileyici kapasiteye sahip milyonlarca hücreyi kişinin uygun bölgelerine enjekte ettiklerini bildirdi.

“Saçlarınız dökülmeden önlem alın”

Saçların dökülmeden önlem alınması gerektiğini söyleyen Yalçın, özellikle erkeklerin saç bakımına önem vermesi gerektiğini belirtti. Saç dökülmesinin artık yaşının kalmadığına dikkat çeken Yalçın, özellikle havadaki egzoz gazının saç yıpranmasına sebep olduğunu vurguladı. Saçın dökülmesini önleyici bakım yaptırmanın kişiyi gelecekte saçsız kalmaktan koruyacağını en azından geciktireceğini anlatan Yalçın, bunun da PRP tedavisinden yararlanarak mümkün olabileceğini söyledi. Saç köklerini toprak gibi düşünün diyen Yalçın, “Toprağı havalandırdığınız zaman bir çiçek nasıl daha rahat açarsa, saç da o ölçüde daha rahat nefes alıp, çıkacaktır” dedi.

“Saç ekimine kadınların ilgisi büyük”

Saç dökülme sıklığının erkekler kadar olmasa da kadınlarda da görüldüğünü söyleyen Yalçın, özellikle gür saçlara sahip olmak isteyenler kadınların merkezlerini ziyaret ettiğini belirtti.

Kadınların bu konuda erkeklere oranla biraz daha çekingen olduğunu anlatan Yalçın, konun bilinirliğinin artmasıyla saç ekiminde kadın sayısının da artacağını öngördüklerini vurguladı. Kadınların saç ekimi konusunda bakış açılarının henüz yeterli ölçüde gelişmediğini söyleyen Yalçın, bu konuda farkındalığın artmasıyla kadınların da daha gür saçlara ulaşabileceğini belirtti.

Erkeğin saçının dökülmesi kadar kadının da saçının dökülmesinin normal olduğunu ifade eden Yalçın, “Yediğimiz gıdadan aldığımız ilaç kullanımına, hatta soluduğumuz havaya kadar her türlü olumsuzluklar saçlarımızın dökülmesine sebep oluyor” dedi.