Kale 'savunma' atağında

Yapı malzemeleri ve savunma olmak üzere iki işkolunda faaliyet gösteren Kale Grubu'nun 1 milyar dolarlık cirosu içinde savunma ve havacılığın payı 100 milyon lira.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Önder BARLAS

İSTANBUL - Türkiye'deki sanayinin gelişmesi için 1957'den beri öncü rol üstlenen grupların başında gelen Kale Grubu, 1989 yılından itibaren faaliyet göstermeye  başladığı savunma sanayii sektöründe de emin adımlarla ilerliyor. Grubun yapı malzemeleri ve savunma olmak üzere iki ana işkolu olduğunu belirten Kale Grubu Başkan Yardımcısı ve Teknik Bölüm Başkanı Osman Okyay, savunma sanayiinde geldikleri noktaya anlatmak üzere gazetecilerle bir araya geldi. Grubun kurucusu İbrahim Bodur'un "Ticaret bireyleri, sanayi toplumları zengin eder" sözlerine atıfta bulunarak konuşmasına başlayan Okyay, "Bizim bütün işimiz sanayi" diye konuştu. Kale Grubu'nun cirosunun 1 milyar dolar ve bu ciro içinde savunma sanayiinin payının 100 milyon lira olduğunu belirten Okyay, "2017 yılında 4 katı büyüklüğe çıkarak 400 milyon lira ciro hedeflediklerini söyledi. Havacılık sektöründe Aselsan,. Havelsan, Roketsan, TAI ve TEI'nin en büyükler olduğunu belirten Okyay, "Onlardan sonra özel sektörde biz ve Alp Havacılık geliyor" dedi.

4 şirket faaliyette

Savunma ve havacılık sektöründe 4  şirketlerinin olduğunu ve bu şirketlere bu zamana kadar 160-170 milyon dolarlık yatırım yaptıklarını belirten Okyay, "İlk şirketimiz Kale Havacılık. Burada, Boeing, Lockheed Martin, PFWAirbus, Northrop Grumman ve Pratt & Whitney gibi dünyanın en büyük havacılık şirketlerine, birinci seviye, kritik gövde ve kanat parçaları ile montaj grupları üretiyoruz. Boeing'in 2012 Performans Mükemmellik Ödülü'nü kazandık. 2004 yılından beri de Lockheed Martin'in yıldız tedarikçisiyiz. Kale Havacılık'a 75 milyon dolarlık yatırım yaptık. İkinci şirketimiz Kale Kalıp. Bu 4 şirket Kale Kalıp'ın bünyesinden kuruldu. Kale Kalıp 1989'da stinger füzelerinin parçalarını üreterek sektöre girdi. Halihazırda milli veya çok uluslu birçok roket ve füze projesinin değişmez oyuncusu konumunda. Piyade tüfeği, makineli tüfek, otomatik bomba atar gibi hafif silahlar ve roket füze rampaları geliştirme ve üretiminde yer alıyor. Sadece bu yıl bu şirketimize 15 milyon dolarlık yatırım planlıyoruz.

Üçüncü şirketimiz Kale Baykar. Milli ve özgün savunma araçları üretiyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine girmiş yegane Milli İnsansız Hava Araçlarının değişik tip ve boyutlarda üretimini gerçekleştiriyor. Dünyada sınıfının en iyi mini İnsansız Hava Aracı sistemlerinden birinin yerli dizaynı ve üretimini yaptı. Bu bizim çok gurur duyduğumuz bir alan. İnsansız hava aracı için 10 milyon dolarlık yatırım yapacağız. Dördüncü şirketimiz Kale Prott&Whitney. Dünyanın en büyük uçak motor üreticilerinden olan Pratt&Whitney ile Kale Pratt & Whitney şirketini kurduk. Bu birlikteliğin ilk adımı olarak İzmir'de ortak fabrika kurulumuna başladık. Fabrika 2014 başında tamamlanacak. Sadece bu fabrikanın ilk fazı için 60 milyon dolarlık yatırım yaptık, arkası gelecek" dedi.

Jet motoru geliştirdi

Kale Havacılık'ın yüzde 80 civarında kapasite kullanım oranı ile çalıştığını ve EBITDA'sının yüzde 22-23'ler civarında olduğunu belirten Okyay, Kale Havacılık'ın bünyesinde alanında uzman master'lı, doktoralı mühendislerden oluşan 50 kişilik bir Ar-Ge merkezi olduğunu belirtti. Okyay, "Bu merkez bütün şirketlerimize destek sağlıyor" dedi. Son olarak seyir füzesinin jet motorunu geliştirdiklerini belirten Okyay, "Bu 4 yıllık bir proje. İlk testleri gerçekleştirdik. Haftaya Ankara'da IDEF fuarı var, orada sergileyeceğiz" dedi.

İlk işinin yıllık cirosu 50 bin dolardı

[PAGE]


İlk işinin yıllık cirosu 50 bin dolardı

Havacılığın çok muhafazakar bir sektör olduğunu ve yeni oyuncuların çok fazla testin ardından büyüyebildiğini belirten Okyay, "Örneğin bizim savunma sanayiindeki ilk işimizin yıllık cirosu 50 bin dolardı. Şöyle ki; Lockheed Martin ile görüşmüştük. Yaptığımız işleri anlattık. Bize 8 kişilik bir ekiple geldiler. Günlerce incelediler ve 50 bin dolarlık sipariş verdiler. Bu siparişi masanın üstünde görünce 'bu kadarcık sipariş olur mu' diye çok şaşırdık. Ama şimdi yıllık ciromuz 15-17 milyon dolarlara kadar çıktı" dedi.

'Yerli uçak bence mümkün ama...'

Türkiye bir yandan yerli otomobili tartışırken, diğer yandan yerli uçak konusu da gündemde bulunuyor. Bu konu Osman Okyay'a da soruldu. Okyay, yerli uçak yapmanın kendisine göre mümkün olduğunu söyledi ve ekledi: "Ama sadece üretmek tek başına yeterli değil. Sertifikasyon önemli. Ve en önemli sorun pazar. Sadece kendiniz için uçak üretilmez."Şu anda 430 parçası Kale Havacılık tarafından üretilen F 35'in 1977'de düşünüldüğünü ve yapımının da ancak 2007'de mümkün olduğunu belirten Okyay, "Arı boyutunda olan uçaklardan, yüksek kapasiteli yolcu uçaklarına kadar birçok uçak modeli var. Hangi uçağı yapacağınız da çok önemli. İki pırpırlı bir uçak ise yapmak istediğiniz çok kolay" dedi.

"Şu an en önemli konu AB-ABD arasında imzalanacak STA"

Osman Okyay, geçtiğimiz günlerde Türkiye ile ABD  arasındaki ikili ticari ve ekonomik ilişkilerini model ortaklık seviyesine yükseltmek amacıyla oluşturulan Türkiye-ABD Ekonomik ve Ticari Stratejik İşbirliği Çerçevesi (ETSİÇ) mekanizması paralelinde kurulan Türkiye-ABD İş Konseyi Türkiye Kanadı Başkanı oldu. Bu görevi iki yıl boyunca sürdüreceğini belirten Okyay, şu an en önemli konunun ABD ile AB arasında imzalanması amaçlanan Serbest Ticaret Anlaşması (STA) olduğunu söyledi. AB tarafının bu anlaşmaya Türkiye'yi dahil etmediğini bu nedenle anlaşmaya Türkiye'nin dahil olması için ABD tarafının ikna edilmesi gerektiğini belirten Okyay, "Başbakanımız 15 Mayıs'ta ABD'ye gidecek. ABD Başkanı Obama ile görüşecek. Heyette biz de olacağız. Ziyarette ABD ile AB arasında imzalanması öngörülen STA ve Türkiye'nin buna dahil olması da gündeme gelecek. Biz bunun lobisini yapıyoruz. TABA, TAİK gibi dernekler de bunun lobisini yapıyor. Kaç yıl sonra bu STA imzalanır, ya da imzalanmaz mı, bilemiyoruz. Ama bütün dernekler Türkiye'nin de bu STA'da yer almasının lobisini yapıyor. Ayrıca Türkiye'ye yapılacak yatırımlar ve üçüncü ülkelerle ticaret de gündem maddeleri arasında yer alıyor" dedi.