Koçak’tan biyoteknolojiye 450 milyon liralık yatırım
Biyoteknoloji ilaç üretimine son iki yılda 450 milyon liralık yatırım yapan Koçak Farma, Ar-Ge faaliyetleri sonucunda geliştirdiği 8 farklı formda biyolojik ve biyoteknolojik ürün ile toplam üretimi içindeki payını yüzde 13’e çıkardı.
Mehmet Hanifi GÜLEL
TEKİRDAĞ - Koçak Farma son 2 yılda biyoteknoloji konusunda toplam 450 milyon liralık yatırım yaptı. Yaptığı yatırımlarla Ar- Ge faaliyetleri sonucunda 8 farklı ürün geliştiren firma, toplam üretim içindeki payını yüzde 13’e çıkardı.
Biyoteknoloji ürünü ilaçların üretim içindeki paylarının giderek arttığını belirten Koçak Farma CEO’su Dr. Hakan Koçak, “Geleceğin ilaçları hücre ve gen tedavisine yönelik biyoteknoloji ürünü akıllı moleküller olacak” dedi. Koçak, "Biyoteknoloji ürünü ilaçlar yenilikçi yapıları ve tedavi üstünlükleri nedeniyle ilaç sektörünün geleceğini temsil ediyor” diye konuştu. Biyoteknolojik ilaçlar hastalıklı hücre ve dokuyu hedef alan akıllı moleküllerden oluştuğu bilgisini veren Dr.Koçak, sağlıklı hücre ve dokulara olumsuz etkileri olmadığı için konvansiyonel ilaçlara göre tedavi üstünlüklerinin bulunduğunu dile getirdi. Bugüne kadar 400’ü aşkın ilacı tıbbın hizmetine sunduklarını ileten Dr. Koçak, onkoloji, hematoloji, üroloji, kardiyoloji, KBB, nöroloji, psikiyatrik hastalıklar başta olmak üzere tüm tedavi alanlarına yönelik ilaç ürettiklerini kaydetti. Özellikle 75 çeşit kanser ilacını ve ilk yerli biyobenzer ilacı üreterek ve yaklaşık bin 200 kişiye istihdam sağlayarak sektörde yenilikçi gelişmelere öncülük ettiklerini belirten Dr.Koçak, Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde (ÇOSB) 140 bin metrekare alanda kurulu, 100 bin metrekare kapalı alana sahip ileri teknoloji donanımlı tesislerinin Türkiye’nin en büyük ilaç üretim tesisi olduğunu söyledi.
Biyoteknolojik ilaçların pazar payı artıyor
Biyoteknolojik ilaçların büyük önem taşıdığını ve pazar payının gittikçe arttığını bildiren Dr. Hakan Koçak, biyoteknolojik ilaç üretim tesislerinde üretilecek ilaçların araştırma ve geliştirme çalışmaları Ar-Ge merkezlerinde 70 uzman ve bilim insanı tarafından yürütüldüğünü iletti. Ar-Ge çalışmaları sonucu üretilecek biyobenzer insülinler, biyobenzer monoklonal antikorlar (MAB) ile viral ve bakteriyal aşıları küresel tıbbın hizmetine sunacaklarını bildiren Dr.Koçak, bu tür çalışmaların ülkemizde biyoteknoloji kültürünü ve deneyiminin oluşmasına katkı sağlayacağını ve yeni yatırımlara öncülük edeceğini aktardı.
Türkiye biyoteknolojik ilaç fırsatını kaçırmamalı
Dr. Koçak, Türkiye ilaç sanayinin uluslararası standart ve kalitede katma değeri yüksek yenilikçi ürünler üretmesi ve ilaç üretiminde üs haline gelmesinin, güçlü bir Ar-Ge yapılanması ve yeni yatırımlarla mümkün olacağını iletti. Koçak, “Devletin Ar-Ge ve ilaç üretimine yönelik destek ve yatırım teşviklerinin hedefi Türkiye’nin teknolojik ilaç Ar-Ge ve üretim üssüne dönüştürülmesi ve sektörün ülke ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde, dış ticaret fazlası veren bir yapıya kavuşturmak. Türkiye, bölgede Ar-Ge ve üretim üssü olabilecek koşullara sahiptir. Türkiye biyoteknolojik ilaç üssü olma fırsatını kaçırmamalı” ifadesini kullandı.
Türkiye’de ilaç giderleri 14.6 milyar TL’ye ulaştı
Dünya biyoteknolojik ilaç pazarının 2012 yılında 170 milyar dolar değeri olduğunu ve toplam ilaç pazarının yüzde 18’ine ulaştığını ileten Dr. Hakan Koçak, ilaç sektörünün geleceğini oluşturan katma değeri ve ihracat olanakları yüksek biyoteknolojik ilaca Türkiye’nin kayıtsız kalmaması gerektiğini söyledi. Dr. Koçak, “Türkiye ilaç pazarının 2015 yılı itibariyle büyüklüğü 7 milyar dolara ulaştı. Türkiye 2015’te 878 milyon dolar eczacılık ürünü ihraç etti. 2015’te ithalatımız 4.3 milyar dolar olup, ihracatımızın ithalatı karşılama oranı yüzde 20.4 olarak yer alıyor” açıklamalarını yaptı. Türkiye’de sağlık harcamalarının 2014 yılında 94.7 milyar TL olduğunu bilgisini veren Dr. Koçak, bir önceki yıla oranla yüzde 12 artış gerçekleştiğini ve ilaç giderlerinin 14.6 milyar TL olup, toplam sağlık harcamaları içindeki payının yüzde 15 olduğunu öne sürdü.