OPET Yönetim Kurulu kurucu üyesi Nurten Öztürk: Temizlik dış dünyada başlar iç dünyaya geçer

Birçok sosyal sorumluk projesini sürdürülebilirlik kapsamında yürüten OPET’in en çok örnek oluşturan, İstasyonlarında Temiz Tuvalet çalışmasının yaratıcısı Nurten Öztürk, İşimiz Temiz Projesi ile 81 ile odaklandı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Necmi Çelik

Geçtiğimiz yıllarda, özellikle yolculuklarda karşılaşılan hijyen yoksunu tuvaletlere OPET tarafından örnek olacak, imza gibi bir çalışma başlatıldı.

TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı ve OPET Yönetim Kurulu Kurucu Üyesi Nurten Öztürk, “Biz insanlarımız sorunsuz seyahat edebilsin diye istasyonlarımızda Temiz Tuvalet Kampanyası’nı başlattık. Kısacası beni de ihtiyaçlar zorladı bu projeyi yapmaya. Ülkenin ihtiyacı vardı ve çılgın bir fikirdi. Hele de bir kadının tuvalet konusunu yerin altından masanın üzerine çıkarması cesaret istiyordu” diyor.

Nurten Öztürk, İşimiz Temiz Projesi yanı sıra iş hayatında başarı ve mutluluk kavramlarıyla ilgili sorularımızı yanıtladı.

Sizin üç ‘ev’iniz var. OPET ayrı bir ev, Regnum Carya ayrı bir ev ve kişisel olarak da ailenizin evi. En çok hangi evinizi seviyorsunuz?

Bana göre en temel taş aile. Ailenize gerekli ilgiyi gösteremezseniz onlar mutlu olmazsa siz de mutlu olamazsınız. Bu durum tüm diğer işlerinize de yansır. Benim için aile birliği ve bütünlüğü vazgeçilmez. İş planımı yaparken evin programına ve evdekilerin programına uygun şekilde yapmaya çalışırım. Ve hangi ortamdaysam bulunduğum yere sevgimi de taşırım. Ve çevremdeki insanlarla sağlıklı bağlar kurmaya ve kenetlenmeye çalışırım. Şuna inanırım ki insanın isteyip de yapamadığı, programına sığdıramayacağı herhangi bir iş yoktur. Eğer sağlıklı planlama yapabilirseniz her şeye yetişebilirsiniz.

Bu kenetlenmenin sırrı nedir?

Almak ile vermek arasında denge kurmak. Sevgi, saygı ve hoşgörüye dayalı bir birliktelik en başta geliyor. Başarmayı seviyoruz, başarı büyük haz veriyor. En iyisini yapmayı seviyoruz. Ve insanları mutlu etmeyi seviyoruz. Bütün bunları yapmak isteyince de tabii ki çok fedakârlık gerekebiliyor zaman zaman. Yani işi omzumuzda yük gibi görmüyoruz. Bu da başarı açısından son derece önemli.

Bu üç evin sizin pencerenizden baktığınızda ortak değerleri nelerdir?

En önemli ortak değerimiz adil ve paylaşım odaklı olmak. İyi ekipler kurmak, şirketine bağlı, alanında güçlü, iyi insanlarla çalışmak. Bulunduğumuz alanlarda ev sıcaklığı yaratmak ve aile bağları mevhumunu geliştirmek.

İşin büyüğü, küçüğü yoktur deriz. Bize göre her iş ve o işi en iyi yapan önemlidir. Bütün işlerimizde bu felsefe hakimdir. İnsanlar bir hizmet almak için gelmişlerse, size bir bedel ödüyorlarsa onların istediği, beklediği hizmeti de vermek zorundasınız. Her işimizde kaliteli hizmet sunmak ve kusursuza yolculuk felsefesini içselleştirmek ortak anlayışımızdır. Eğer doğru takım arkadaşlarıyla çalışırsanız başarınız takdir görür mutlaka ve yükselmeye başlarsınız. Dolayısıyla başarı yalnız değildir. Hep birlikte başarırsınız bir takım şeyleri. Sizin pozitif olmanız da çok önemli. Ofise kapıdan girerken yaptığım şey güler yüzle girmeye çalışmaktır. Eğer negatif enerjiyi taşırsam, o günün şirkette iyi geçmeyeceğini düşünürüm.

Temizlik ve kirlilik göreceli kavramlar, sizin bakış açınız nasıl temizlik kavramına?

Temizlik ile hijyeni birbirinden ayırmak gerekir. Temizlik yüzeysel anlamda kirlerden kurtulmaktır. Hijyen ise bütün ortamı mikroptan ve zararlı organizmalardan sağlığa zarar vermeyecek biçimde arındırmaktır. Temizlik deyince yalnız yer temizliği, çevre temizliğini anlamamak gerek, bedensel ve içsel temizlik de önemli. Yani temizlik bizim için çok küçük, dar bir kavram değil, içinde hijyenik tüm önemli başlıkları barındıran kapsamlı bir duygu ve kavram.

İşimiz Temiz Projesi temizlik ve hijyen konularını mı içeriyor?

Bence temizlik çok geniş bir perspektifle değerlendirilmeli ve hayatın her alanında olmalı. Ama hijyen ile beraber… Biz de öyle yapıyoruz, örneğin İşimiz Temiz Projesi’ni bu nedenle yalnız temizlik olarak düşünmedik. Bireylerin, çalışanların temizliği kadar tertemiz bir şirket, tertemiz bir kurum olma mesajını da içeriyor bu projemiz. Başlangıçta Antalya Muğla ve İzmir de başlayıp 20 ile sonrasında ise 81 ile yaygınlaştırdığımız proje kapsamında konuyu pek çok açıdan değerlendiriyor ve günümüzde bir işletmenin sektörlere yalnızca hijyen eğitimi sunmuyoruz. Konuyu pek çok açıdan değerlendiriyor ve günümüzde bir işletmenin sahip olması gereken yetkinliklerde en iyi duruma gelmelerine destek sağlıyoruz. Tercih edilebilir duruma getiriyor marka imajlarını güçlendirmeye ekonomik anlamda da kalkınmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Buna en iyi örnek “Sürdürülebilir Yönetim Eğitimlerimiz”. İşimiz Temiz eğitimleri kapsamında verilen bu modüle proje web sitesi üzerinden ulaşılabiliyor. İşletmelerin sürdürülebilirliğine katkı sağlamak amacıyla basit, anlaşılır ve kolay uygulanabilir olarak hazırlanan eğitim modülünde; sürdürülebilirliğim temel ilkeleri, etkili iletişim, müşteri memnuniyeti, kalite, liderlik, yaratıcılık, yenilikçilik, atık yönetimi, çevre koruma ve mikro işletmelerde sürdürülebilirliğin takibi gibi günümüz rekabetçi koşullarında bir işletmenin ihtiyacı olan pek çok içerik sunuluyor.

Son tahlilde tabii ki herkesin bu temizlik duygusunu içselleştirme yolu ve yöntemi farklı olabilir. Ne dersiniz?

Bence temizlik ve hijyen söz konusu olduğunda beyin bunu bir alışkanlık haline getirmeli. Örneğin bir tuvaletten çıkıp da elini sabunla yıkamadan sağa sola değen, tokalaşan insanlar görürsünüz. Bu unutulabilir bir konu olmamalı, yani öğrenilen şeylerin alışkanlık haline getirilecek biçimde yerleşmesi gerektiğine inanıyorum.

Sizin bu temizlik hassasiyetinizin temelinde hangi duygular yatıyor?

Bilinçli sağlıklı bir toplum yaratma mücadelesi. İnsan ve ülke sevdam. Ve annelik içgüdüm. Bir anne olarak çocuklarınızı en temiz yerlerde büyütmek istersiniz. En temiz tuvaletlere götürmek istersiniz. Geçmişte mesleği öğretmenlik olan biri olarak da size teslim edilmiş yavruları tertemiz ortamlarda var etmek istersiniz. Hizmet sektöründe olduğunuzda temizliğin herkes için önemini görüyorsunuz ve bunun çevrenizde de olmasını istiyorsunuz. Biz insanlarımız sorunsuz seyahat edebilsin diye OPET istasyonlarımızda Temiz Tuvalet Kampanyası’nı başlattık. Kısacası beni de ihtiyaçlar zorladı bu projeyi yapmaya. Ülkenin ihtiyacı vardı ve çılgın bir fikirdi. Hele de bir kadının tuvalet konusunu yerin altından masanın üzerine çıkarması cesaret istiyordu. Burada alçakgönüllü davranmayacağım, insanlar eskiden su dökmeye gidiyorum, çiçek toplamaya gidiyorum derken şimdi rahatlıkla tuvalete gittiğini söyleyebiliyor yani bu konunun utanılacak bir şey olmadığını, doğal bir ihtiyaç olduğunu anlattık hatta artık OPET’im geldi diyenler bile var.

OPET’i kurduğunuz 1992 ile bugünü kıyasladığımızda temiz dünya hayalinde neredeyiz sizce?

Çok büyük bir fark var 1992 yılıyla kıyasladığımızda... OPET'i kurduktan sonra yollarda insanların en büyük ihtiyaçlarından biri olan tuvalet sorununu daha iyi görme fırsatı yakaladım. Tüm OPET tuvaletlerini en modern şekilde yeniledik, engelli WC şartı ve standardı getirdik, bebek bezi değişim yerleri koyduk. Kısacası bir taraftan istasyonlarımızda projeyi sürdürürken diğer yandan okullarda, hastanelerde, belediyelerde, TCDD’de, camilerde ve yurt dışında bazı ülkelerde projeyi yaygınlaştırdık. Eğittik, uyguladık, denetledik. Hiç gündeme getirilmeyen bir konu gündeme getirildi ve bugün bakın hijyen olmayan yerde hizmet olmaz diyoruz. Dolayısıyla Türkiye’de değişti ve bu değişimde payımız olabildiyse ne mutlu.

O zamanki akaryakıt istasyonları ile kıyasladığınızda bugünkü tablo nasıl?

O zamanlar gerçekten inanılmaz derecede kötüydü tablo. Girilebilir bir tuvalet bulmanız neredeyse imkânsızdı. Projeye ilk başladığımızda istasyonlarda sabun, tuvalet kağıdı ve sarf malzemeleri çalınırdı, tuvaletin kapısı bile çalındı, çünkü tuvaletler market içinde değil dışarıdaydı. Biz akaryakıt istasyonlarının tuvaletlerini market içerisine alacağız dediğimizde, nasıl olabilir diye tepkiler oluştu ve gıda satılan bir yerde tuvalet nasıl olur diye karşı çıkıldı. Sen temiz ve hijyenik hizmet verirsen neden olmasın? Onun için hijyen konusunda o günkü Türkiye ile bugünkü Türkiye arasında olumlu anlamda çok büyük bir değişim var. Yalnız sektörümüzde değil toplumda da ciddi bir değişim ve fark yarattık.

Son olarak mutluluğu sorabilirim. Başkalarına da ilham vermesi açısından mutluluk tarifiniz nedir?

Yaşam sevinci bence… Bulunduğu andan durumdan hoşnut olma hali. Kendisi ile barışık olmanın dışa yansıması. Mutluluk bir piramitse bence bu piramidin en temelinde insanın kendisiyle barışık olması ve kendisini iyi tanıması kendi farkındalığını bilmesi gerektiğine inanıyorum. Ben kendi mutluluğumu kurmuş olduğum sevgi, saygı ve hoşgörü üçgenine borçluyum.

'Eğer yaşıyorsak, yaşadığımızın da bir kanıtı olmalı'

Her alanda günümüzde büyük işlere imza atmış iş insanları var. Siz de sosyal sorumluluk başta olmak üzere bir dizi alanda iz bırakacak projelere imza atıyorsunuz, nasıl anılmak istersiniz gelecekte?

Ben iz bırakmanın önemine inanıyorum. Eğer yaşıyorsak, yaşadığımızın da bir kanıtı olmalı. Bu dünyada bir şeylere değmeden, bir iz bırakmadan geçip gitmek var oluş nedenimize aykırı. Onun için nasıl doğumla, çocuklarımızı dünyaya getirerek biz geleceğimizi, yavrularımıza devrediyorsak burada da yaptığımız işlerle birilerine bir şeyleri devredebilmek, birilerine bir şeyleri verebilmek ve yaptıklarımızla gerçekten anılmak önemli. Yani bu benim için hijyen kavramıyla anılmakmış, ama başka türlü alanlarda da çok şey yaptık. Yapmış olduğumuz pek çok sosyal sorumluluk projesi var.

Örnek Köy Projesi, Yeşil Yol Projesi, Tarihe Saygı Projesi, Trafik Dedektifleri Projesi, Kadın Gücü Projesi, Doğaya Saygı Projesi gibi. Trafik Dedektifleri projesiyle ailelerini ve çevrelerini bilinçlendirmek ve geleceğin bilinçli sürücüleri olmaları için eğitim vererek 15 milyon çocuğu ‘Trafik Dedektifi’ yaptık. Tertemiz Yarınlar Okullardan Başlar Projesi ile 77 bin okulda temizlik, hijyen eğitimleri veriyoruz. Tüm Türkiye'de 81 ile bu bilinci yaymaya çalışıyoruz. Bana birçok unvan verildi halkımız tarafından. Çanakkale'de ‘Atatürk’ün kızı’ ve ‘Şehitlerin annesi’ dediler ama hijyen konusunda ne diyecekler bilemiyorum. ‘Hijyen ile Türkiye’yi tanıştıran kadın’ veya ‘uygarlık elçisi’ diyecekler. Bir şeyleri değiştirebildiğimiz için mutluyum ben hayatımı ülkeme adadım pek çok alanda değişim ve fark yarattım. Bunun bilinmesi ve gelecek kuşaklara doğru aktarılması benim en büyük arzum.

İşimiz Temiz Projesi, işbirliğinden doğdu

Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB) Kadın Girişimcileri Kurulu ve OPET işbirliği ile yürütülen “İşimiz Temiz” Projesi’nin tüm ülkeye yayılması hedefiyle üçüncü aşamaya geçildi. 2021 yılında 3 ilde başlayan ve 2022 yılında kapsamı 20 ile ulaşan “İşimiz Temiz” Projesi, şimdi de Türkiye’nin 81 iline yayılıyor. Proje kapsamında bugüne kadar konaklama, ulaşım, yiyecek-içecek sektöründeki işletmeler ve çalışanlarına yönelik verilen hijyen eğitimlerinde 150 bin kişiye ulaşıldı.