Türk iş dünyası artık dayanıklı

Akkök Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, “Artık işadamlarımız sadece işine bakıyor, geri kalana aldırmıyor” diyor. Dördüncü’ye göre “2014 yılı büyümeden ziyade kârlılığa odaklanılan bir yıl olacak.”

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ozlem-003.jpgBelirsizliklerin çok olduğu 2014 yılı, büyümeden ziyade karlılıklara odaklanılan bir yıl olacak. Bu, Akkök Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü’nün şirketleri için kurgulayacağı strateji... “Şirketlerimiz için bizim odaklanacağımız karlılık olacak” diyen Dördüncü, yeni yılda İran’daki serbestleşmenin, Irak’la gelişen ilişkilerin büyük potansiyel yaratacağını düşünüyor.

Ahmet Dördüncü, Akkök’ün tepe koltuğuna 2012’nin son günlerinde oturdu. Akkök’te bir yılını tamamlayan Dördüncü, Akkök grubunun Türkiye’de büyüme fırsatı çok güçlü olan 3 sektörde; enerji, kimya ve gayrimenkulde faaliyet gösterdiğini belirterek, “Yeni bir sektör düşünmüyoruz. Yapacağımız, bu üç sektörde derinleşmek” diyor.

Dördüncü geçtiğimiz yılı şöyle analiz ediyor: “2013’ü daha zor bir yıl olarak bekliyorduk. Evet birçok belirsizlik oldu ve hala da sürüyor ama bugün dönüp baktığımızda o kadar da kötü bir yıl olmadığını görüyoruz. Göreceli olarak baktığımızda 2012 yılına göre daha iyi bir yıl geçirdik.” Avrupa’da kriz atlatılabilmiş değil, kuzey ve güney bölgesi arasındaki ekonomik güç farklılığı giderek açılıyor... Dördüncü, “Avrupa krizden bir bütün olarak çıkmadı. Çok heterojen bir yapı var. Dolayısıyla 2013’te Avrupa’da ihracat pazarlarınızın neresi olduğuna bağlı olarak sonuç alabildiniz. Kuzeye, Almanya’ya çalışıyorsanız daha rahattınız” diyerek Türkiye’nin bu en büyük pazarındaki yeni yapıyı ortaya koyuyor.

‘Daha önce bunlar olsa yanar biterdik’

Dördüncü’ye göre 2013’te işlerin beklenenden daha iyi olmasında Türk işadamının, girişimcisinin ustalığının etkisi büyük. “İş dünyamız hakikaten çok kabiliyetli, çok kısa sürede global yapıdaki değişimlere kendisini adapte edebildi” diyen Dördüncü, Afrika, Ortadoğu ve Uzakdoğu açılımlarının çok önemli olduğunun altını çizdi. 2001 krizini hatırlatan Dördüncü, son 10 yılda iç ve dış politikada o Anayasa Krizi’nden çok daha önemli olaylar yaşandığını, ancak ekonominin bütün bu gelişmelere rağmen dayanıklılığını artırdığını kanıtladığını anlattı: “Türk işdünyası artık işine bakıyor, aldırmıyor geri kalanına. İş yapma becerisi de kendine güveni de çok arttı.” Fed’in kararına, içeride önemli bir karışıklık olmasına rağmen kısıtlı bir tepki gelmesine dikkat çekerek, “Daha önce bunlar olsa yanar biterdik” diyor.

Akkök için ise 2013 çok başarılı bir yıl olmuş. Aksa’da yaşanan fabrika yangını, santrallerin bazılarının durması gibi gelişmelere rağmen çok iyi sonuçlara imza atılmış. Kimya şirketi Akkim için de aynı durum geçerli. Dördüncü son rakamları şöyle paylaşıyor: “Karlılık da çok iyi. Aksa’da ciro artışı yüzde 9-10 civarında. Akkim’de yüzde 15’lerde ciro artışı.EBITDA’larda ciddi artışlar var: Aksa’da yüzde 21, Akkim’de yüzde 75... Bunlar ciddi artışlar. Verimliliği düşen bazı santrallerimizi kapatmamıza rağmen, enerjide de EBITDA’da yüzde 15’lik bir artış var.”

Özellikle kimyadaki artış çok dikkat çekici. Bu artışlar Türkiye’nin kronik sorunu haline gelen cari açığın azaltılması açısından da çok önemli çünkü cari açığı yaratan ilk iki sektör enerji ve kimya... Ahmet Dördüncü, kimyada 25 milyar dolarlık ithalat olduğunun altını çizerek “Bu ithalatın yüzde 1’ini bile karşılar hale gelebilsek bu bizim ciro ve kârlılığımızı çok ciddi etkiler. Kimyadaki arkadaşlarımız bu perspektifle çok ciddi çalışıyorlar” bilgisini veriyor. Akkim geçtiğimiz yıl performans kimyasallarına girmiş. Teksil, su temizleme gibi alanlarda ihtisas kimyasallarına ciddi biçimde odaklanınca karlılıklar da artmış. Niş pazarlarda ihtisaslaşma marjların artmasını beraberinde getirmiş. Dördüncü bu kanaldan ilerlemeyi planlıyor, kimyada strateji ihtisas ürünlerle kârlılığı artırma yönünde. Akkim’in cirosu 150 milyon dolar. Hedef, 5 yılda bu cironun 600 milyon dolarlara çıkması... 2014’tebu paralelde 50 milyon dolarlık bir kapasite artırma yatırımı planlanıyor. “Ciddi bir atılım bekliyoruz” diyor Dördüncü, bu atılımla hem cirosunu artırmayı hem de cari açığı aynı oranda azaltmayı hedefliyor... 2014’te Akkök Grubu konsolide olarak 400 milyon dolarlık yatırım hedefliyor.

ABD’de bir ivme var riskleri yönetmeliyiz

Ahmet Dördüncü, Akkök’teki görevinin yanı sıra dev bir ABD’li şirket olan International Paper’ın da yönetim kurulunda. Bu sayede ABD ekonomisindeki gelişmeleri de çok yakından izleyebiliyor, kağıt ve paketleme kartonu satan bu firmanın satışları ile piyasanın nabzını tutuyor. “ABD’de işler gerçekten çok iyiye gidiyor” diyor. Doların yükselme eğiliminde olduğunu vurgulayan Dördüncü, “Bundan dolayı 2014’ te paranın çıkması söz konusu olabilir. Merkez Bankası bunu engelleyebilir. Ama şirket bazında kârlılıklarımız çok önemli bir baskı altında” bilgisi veriyor.

Şirketlerin bilançolarında dolar ve euro bazında borçlanmanın etkisi şimdiden görünmeye başlamış. Alınan kredilerde ciddi bir kur farkı zararı yazıldığını vurgulayan Dördüncü, “Bunun bilançoda görünüyor olması, dağıtacak kârınızı dağıtamamanızı beraberinde getiriyor. 2014’ün en önemli belirsizliği burada olacak” diyor. Dördüncü, Akkök şirketlerinin bu yıl risk yönetimine büyük önem vereceğini vurguluyor. Nakit yönetiminin çok önemli olacağını, risklerin hedge edilmesi konusunda büyük hassasiyet gösterilmesi gerektiğini söylüyor.

Akmerkez’e gezmeye değil, alışverişe geliyorlar, kiralar yüzde 8 arttı “Akmerkez’de kira bedellerinde yüzde

7, 8 gibi bir artış var. Ruhsatlar alındı. 2014’te bir dönüşüm yaşayacak Akmerkez, dışarıya açılacak, Nispetiye tarafında birtakım cafe’lerin yapılması planlanıyor. Modernize olacak Akmerkez. Rekabetin olması çok iyi bir şey. Akmerkez, 1993 yılında açıldı, Galeria’dan sonra ikinci AVM İstanbul’daki ve o günden beri popülerliğinden hiçbir şey kaybetmedi. Baktığınızda rakamlara içeriye giren sayısının yaptığı harcama bazında Akmerkez en iyi durumda. Gelen dolaşmaya değil, alışverişe geliyor.  Akbatı’da rezidanslar yüzde 80’lerde doldu. Çok güzel bir hareketlilik oldu. Akasya’yı heyecanla bekliyoruz. İçinde Kidzania diye çocuklar için çok güzel bir oyun alanı yapıyoruz. Rekabet eğer kendinize güveniyorsanız sizi yüceltir. Ürününüzün iyi olduğunu ancak bir karşılaştırma imkanı olunca gösterebilirsiniz. Ben onun için rekabeti çok severim.”

"Aman Fed" dememek için

“Cari açığı azaltabilmek için yapılması gereken reformlar var. Türkiye’de artı değeri daha fazla olan ürünleri üretebiliyor olmamız gerekiyor. Biz Akkök olarak DowAksa ile katma değeri çok yüksek bir ürün olan karbon elyaf üretiyoruz. 1700 dolarlık hammadde ile 9 bin dolara sattığımız bir ürün üretiyoruz. Türkiye’de daha fazla şirketin bu tip ürünler üretmesi gerekiyor. Teşviklerin kapsamına katma değeri yüksek ürünleri de eklemek gerekir. Nokta atışı ile katma değeri yüksek ürünlere odaklanmak şart. Bunu yapamazsak “Aman Fed ne yapacak” demeye devam ederiz...”

Enerjide yeni yatırımlara start verecek, yerli kömürden elektrik üretecek

“Enerjide beklenilen artışlar olmadı, ciddi bir arz fazlası oluştu. Enerji talebi artmadı 2013’te. İlk defa enerji talebi Türkiye tarihinde büyüme oranından daha düşük gerçekleşti. Bu yıl yüzde 3.5-4 arasında büyüyor olacak Türkiye. İlk kez enerji talebi bu oranın altında gerçekleşti.

Bizim için önemli olan bu yıl Erzin’deki Egemer projemizin zamanında bitirilmesini sağlamaktı. Çok iyi ilerlemeler kaydedildi. Egemer projesi 900 megawattlık bir doğalgaz projesi olacak. Önümüzdeki yıl haziran gibi devreye girecek. Ciddi bir ilerleme var, 2014’te enerjide ciddi bir ciro sıçraması olacak. 650 megawatt mevcut hidroelektrik santrallerimiz var. Yani Egemer’in üretime geçmesi ile 1400 megawatt’a ulaşmış olacağız.

Enerji işindeyseniz, portföyünüzün, kapasitenizin uygun bir yapıda olması gerekir. Bir doğalgaz santraliniz olmalı, ama doğalgaz dışarıdan geldiği için ve fiyatlara etki edemediğiniz için kâr marjınız çok dar. Hidroelektrikte ise marjlar daha geniş ama su olmazsa orada da üretim yapamıyorsunuz. Elinizde dışarıdan kaynağa bağımlı olmayacak bir kapasite yaratma imkanınız olmalı. Bu da yerli kömürdür. Yerli kömürde çok önemli teşvikler var. Cari açığa karşı da çok önemli bir yatırımdır. Elimizde lisans var, burada bir yatırım yapmak istiyoruz, çalışıyoruz. Elimizde gene oldukça büyük bir hidroelektrik baraj projesi var. Güneş üzerinde teorik olarak çalışıyoruz, henüz mevzuat da tam olarak çıkmadı. Birtakım değişik teknolojiler var, inceliyoruz. Somut bir şey yok ama ilgi alanımızın içinde.”

Sakıp Sabancı ile sanayi aşkı kanıma girdi

Ahmet Dördüncü, Sabancı Holding’den ayrıldıktan sonra 2012 sonunda, 2005 yılından beri Mehmet Ali Berkman’ın yürüttüğü Akkök Yönetim Kurulu Başkanlığı’na getirildi: “Ben Sabancı Holding’den ayrıldıktan sonra full time bir yerde çalışmayı düşünmüyordum. Ama Mehmet Ali Berkman benim çok sevgili bir arkadaşım. Onun geliştirip bu noktaya getirdiği bu şirkette böyle köklü, sanayiye kendini adamış bir grupta çalışmak benim için bir şans. Sakıp Sabancı zamanında çalıştığım için sanayiciliği çok seviyorum, burada da sürekli fabrikadayım.”

 

Bu konularda ilginizi çekebilir