'Türkiye yeniden kamu destekli bir büyüme hikayesi yazabilir'
İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Murat Bilgiç, “Türkiye’nin uzun soluklu dinamikleri olumlu bakış sağlıyor. Kamunun mali disiplini var. Yeniden kamu destekli bir büyüme hikayesi yazılabilir” dedi.
HANDAN SEMA CEYLAN
VAN - Kamunun mali disiplinin devam ettiğini söyleyen Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Murat Bilgiç, “Türkiye yeniden kamu destekli bir büyüme hikayesi yazabilir. Yaşanan şoklara rağmen kamu üzerine düşeni yapıyor. Yaşanan sorunlara uygun kamunun silahları var” diye konuştu.
Türkiye İş Bankası 53’üncü ticari şubesini Van’da açtı. Şubenin açılışı ile birlikte bankanın toplam şube sayısı 1.375’e çıktı. Şubenin açılışına, Vali İbrahim Taşyapan, Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Necdet Takva ve çok sayıda iş insanın katıldığı bir törenle hizmete açtı. Törenin ardından gazetecilerle bir araya gelen İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Murat Bilgiç, Türkiye ekonomisi, sektör ve Van’a ilişkin soruları yanıtladı.
Türkiye’nin 27 çeyrekten sonra ilk defa küçüldüğünü anımsatan Bilgiç, “Elbette iyi bir şey değil. Ama son bir yıldır yaşadıklarımızı düşününce olağan karşılamak lazım. Son çeyrekte göstergeler toparlanıyor. Türkiye’nin seneyi yüzde 3’e yakın bir büyüme ile bitirmesini bekliyoruz. 2017’ye ilişkin beklentilerimiz bunun daha üzerinde” değerlendirmesini yaptı.
Kamunun mali disiplininin devam ettiğinin de altını çizen Bilgiç, şöyle devam etti: “Onun için yaşanan sorunlara uygun silahları da var. Türkiye kamu destekli bir büyüme hikayesini yeniden yazabilir. Yeni bir hikaye yazmaya başlamamız lazım. Bankaların da bu büyümeyi finanse edecek sermayeleri var. Yüzde 14-15’ler seviyesinde hala sermaye yeterliliği var. Büyüme yüzde 4’lerin üzerine çıkarsa, bankalar ilave kredi artışları yapabilir. Ülkemizin bu potansiyeli var. Hiçbir zaman olumsuz bir beklentimiz yok. Bu ülkenin uzun soluklu dinamikleri, bu ortamlara rağmen bu büyümeleri gerçekleştirmiş olması olumlu bakış açısını ortaya koyuyor.”
Türk insanının hızlıca hareket edebildiğini kaydeden Bilgiç, “Fazlaca eleştiriyoruz ama hızlıca hareket edebiliyoruz. 15 Temmuz’un hemen arkasında 12 milyar dolarlık döviz satışı oldu bu ülkede. Küçük küçük bireysel yatırımcıların yaptığı bir tepkiydi bu. Şoklara hızlıca tepki verebilen bir yapımız var. Sistemin bu kadar yaşanan badireye rağmen yüzde 3.3 takipteki kredi ile kapatması aslında bu ülkedeki dinamizmi gösteriyor” şeklinde konuştu.
En yakın rakiple bir banka boyu fark
İş Bankası’nın Türkiye’nin en büyük özel bankası olduğunun altını çizen Bilgiç, “260 milyar liralık hacmimizin 140 milyar TL’si ticari kredi. Bu rakam ticari kredide en yakın rakip banka ile aramızda 26 milyar lira fark olduğunu gösteriyor. Özetle İş Bankası’nın bilançosundaki ticari kredilerle, rakip özel banka arasındaki durum neredeyse orta ölçekli bir banka kadar büyüklük farkı” dedi.
Bilgiç, EKK sonrası Başbakan Binali Yıldırım’ın açıkladığı Kredi Garanti Fonu (KGF) destekleri ile ilgili soruları da “250 milyar TL’ye çıkartılan bir rakam var. Ancak henüz bunun mevzuatı yayınlanmadı. Biz Hazine’nin desteklediği kısmı kadar daha KOBİ’lere kredi verir hale geleceğiz. Eski uygulamada KGF başvuruları kendi değerlendiriyordu. Yeni uygulamada KGF de bankaların kendi rating modelini kullanacak. Bugün yarın bunun çalışma prensiplerini KGF ile imzalayacağız” şeklinde yanıtladı.
Kur zararını firma bazında İSO 500 açıklandığında göreceğiz
Hükümetin, döviz geliri olmayan firmaların dövizle borçlanmasına yönelik makro ihtiyati tedbir almaya hazırlandığının hatırlatılması üzerine Murat Bilgiç, 5 sene öncesine kadar da Türk Lirası’nı Koruma Kanunu çerçevesinde sadece ihracatçı firmaların döviz cinsinden kredi alabildiğine belirtti. Son yıllarda ilgili maddenin değiştirilmesinde ve şirketlerin bu kredileri almasında maliyetlerin düşük, LİBOR faizinin eksilerde geziniyor olmasının ana faktör olarak ön plana çıktığını da anlatan Bilgiç, “Bankalar kredi verirken firmaların döviz pozisyonunu, açık pozisyonunu ölçerek vermeye çalışıyorlar. Firmaların içinde doğal hedging var mı diye bakıyorlar” dedi.
Özel sektörün yaklaşık 160 milyar dolarlık bir döviz borçluluğu olduğunu bunun 50 milyar dolarlık kısmının enerji projelerinde olduğunu ama analiz edildiğinde bu kredilerin kendi içinde doğal heding’i-koruması olduğunu aktaran Bilgiç, “Döviz pozisyonu açığının önemli bir kısmı zaten bu şekilde. Ancak Türkiye’deki Vergi Usul Kanunu’na göre tutulan bilançolarda bunu göreceğiz. Yıl sonunda pek çok firmada ciddi olarak kur farkı zararı göreceğiz. İSO 500 Büyük açıklandığında bunu firma bazında göreceğiz” değerlendirmesini yaptı.
İndirimli paket 2 milyar liraya ulaşacak
Faiz indirimine giderek daha çok küçük esnaf ve bireysel müşterilerin yararlanacağı paketler sunduklarını da aktaran Bilgiç, “Mevduat maliyetlerinde Merkez Bankası’nın düşününe rağmen büyük bir azalma yaşanmadı. Çünkü mevduat kıt. Buna rağmen İş Bankası olarak faiz indirerek mesaj vermek istedik. Bizim oluşturduğumuz paketler için 1 milyar TL civarında bir rakam öngörmüştük, şu anda sanki yılı 2 milyar TL gibi bir rakamla kapatacağız gibi gözüküyor” diye konuştu. Bilgiç, İş Bankası olarak ticari kredilerde yüzde 12’lik bir büyümeleri olacağını belirtti. Bilgiç ayrıca, tüm Türkiye içinde 5.5 milyar TL kredi yapılandırdıklarını söyledi.
Sektörde takipteki kredi oranı yüzde 3.3, Van’da bu oran yüzde 2.0
Van il merkezinde 5, Erciş ilçesinde 1 şubesi olan İş Bankası ticari müşterilerine şimdi bir de ‘ticari ihtisas şube’siyle hizmet verecek. Karlı bir Van gününde yapılan açılışta konuşan iş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Murat Bilgiç, “Karlı günde de karlı günde de buradayız. Biz ticari şubeleri açarken, o ilin ticaret hacmine, potansiyeline sadece o gün için bakmıyoruz. Van’da ilk şubemizi 1953 yılında açmışız. Yaklaşık 63 yıldır bu ildeyiz. Hem kredide hem mevduatta Van’da yüzde 11 pazar payımız var. Buranın en yaygın özel bankası İş Bankası” dedi. Van’ın ticari kredi performansının çok iyi olduğunu aktaran Bilgiç, “Sektörün takipteki kredileri oranı eylül itibariyle yüzde 3.3. İş Bankası’nda aynı dönemde bu oran 2.6 seviyesinde. Van’da bu kadar sıkıntının yaşandığı bir dönemde kredilerin dönmeme oranı yüzde 2. Bu kent bölgesel bir hub” dedi.