Üç temel meselede sorunlarını çözerse Türkiye'ye yatırım yağar

Pazarda 100’üncü yılını kutlayan BP’nin Türkiye Akaryakıt Ülke Müdürü Richard Harding, 3 temel meselenin çözülmesi halinde Türkiye’ye yatırım yağacağını, BP’nin de bu durumda yeni yatırım hedefleri belirleyeceğini belirtiyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Özlem Ermiş Beyhan

İSTANBUL - Türkiye’de not tartışmalarının yoğunlaştığı bu günlerde yabancı yatırımcıların ülkeye bakışında belirli sorunların çözümü kilit rol oynuyor. Pazarda 100’üncü yılını kutlayan BP’nin Türkiye Akaryakıt Ülke Müdürü Richard Harding, 3 temel meselenin çözülmesi halinde Türkiye’ye yatırım yağacağını, BP’nin de bu durumda yeni yatırım hedefleri belirleyeceğini belirtiyor. "Türkiye’nin bölgenin merkezi olma potansiyeli olduğuna inanıyorum, hem politik olarak hem de iş anlamında. Bölgedeki büyümenin merkezi olması Türkiye için öngördüğümüz bir gelişme ve bu konuda çok iyimserim. Son 10 yılda çok önemli adımlar atıldı. Ancak yapılması gerekenler var" diyor.

BP için en stratejik 5 ülkeden birisi

İSTANBUL - Türkiye, BP için en stratejik 5 ülkeden biri. Harding, "Türkiye coğrafyası ile bölgede çok stratejik bir noktada ve bugün bunun anahtar dinamik bir rol oynadığını görüyoruz. Büyük enerji kaynakları ile müşteriler arasında bir köprü vazifesi görme rolü, Türkiye’yi çok stratejik hale getiriyor. Bu nedenle de BP için büyümenin itici gücü olacak en stratejik ilk 5 ülkeden biri olarak görüyoruz Türkiye’yi" diyor. Türkiye’de araba sahipliği oranı gelişmiş ülkelerin dörtte biri kadar. Bu potansiyel BP için büyük bir önem taşıyor. BP halen toptan ve perakende satışlarda Türkiye’de yüzde 12 pazar payına sahip durumda. Peki pazardaki rekabet yapısı son zamlardan, bayilik sözleşmelerine getirilen 5 yıllık sınırlamadan ve 10 numara yağ sorunundan nasıl etkileniyor? Harding, bu soruları yanıtlarken, kendisine göre Türkiye akaryakıt pazarının önünü açacak 3 temel meselenin de altını çiziyor.

10 Numara yağı bitirmek için gerekirse araçlar incelenebilir

"Türkiye’de akaryakıt pazarında değişmesinin büyük bir fark yaratacağına tutkuyla inandığım üç şey var. Bunlardan ilki tüm oyuncuların aynı kurallarla oynaması. Şimdilerde Türkiye’de belirli noktalarda 10 numara yağ nedeni ile ciddi bir rekabet sorunu yaşıyoruz. Türkiye devleti her yıl 1.5 milyar TL vergi gelirini bu gayri yasal ürünün kullanılması nedeni ile kaybediyor. Aynı zamanda tüketiciler de büyük kayıplara uğruyor. Çevreye gelen büyük zararın yanı sıra bu ürünün kullanılması nedeni ile yangın gibi riskler ortaya çıkıyor. Biz de
önemli bir iş kaybına uğruyoruz."

Peki 10 numara yağ nasıl çözülebilir? Harding’in bir formülü var mı? "Bu konuda önemli bir zaman harcayarak, nasıl herkesin eşit rekabet edebileceği bir ortam sağlayabileceğimizi düşünüyorum. Vergilerdeki düzenlemeler iyi bir adımdı, bu adımların atılmasını takdir ediyoruz, ancak ihtiyacımız olan daha aktif bir denetim programı. Hem ürünü satanların hem de alan şirketlerin denetlenmesi. 10 numara yağ, pek çok ürünün karıştırılması ile kullanılıyor, bu işleri karmaşıklaştırılıyor. Vergi düzenlemelerinde, bu ürünü işi için kullananlara vergi iadesi yapılması yönteminin uygulanmasının sorunun çözümünde ve daha iyi kontrolünde etkili olacağını düşünüyorum. Enerji Bakanlığı bu konuda çok yardımcı, yeni adımlar atılacağı konusunda bize güvence veriyor ve bu bizim için çok takdir toplayan bir tavır. Bu noktada üçüncü bir adım ise tüketicilerin kullandığı akaryakıtın denetimi olabilir. Ama bu son aşama, ilk aşamada denetimleri sıkılaştırmak ve vergi düzenlemesinde iade sistemine geçmek etkili olacaktır." Araçlardaki akaryakıtın, yolda araçlar durdurularak kontrol edilmesinin birçok ülkede yapıldığını anlatıyor Harding. "Bir tankın içindeki ürünün kalitesini ölçmek çok kolay. Birçok ülkede yapılıyor. Marker var. Burada tek sorun müşterinin kullandığı akaryakıtın yasal olmayan 10 numara olduğunu bilip bilmediğini nasıl bilebileceğimiz... Bu nedenle bu ileriki aşamada düşünülmesi gereken bir aşama bence."

Çapraz promosyon yapma hakkımızın olmaması bir sorun

Harding’in üzerinde durduğu ikinci önemli konu, müşterilerin tercihleri ile belirlenen bir rekabet yapısı oluşturulması. "Hem ülke, hem de müşteriler bundan olumlu etkilenir" diyor BP Akaryakıt Ülke Müdürü. "Öyle bir pazar olmalı ki kazananı da kaybedeni de müşteri belirlemeli. Bunu maliyetler, yeni ürünler etkilemeli. Halen Türkiye’de promosyon yasağı bunu engelliyor. Akaryakıttan kazanılan puanları diğer ürün ve hizmetlerde kullanmayı yasaklayan son düzenleme pazarın serbest biçimde işlemesinin önüne geçiyor. Eğer böyle bir engel olmasaydı bizden akaryakıt alan müşterilerimize bir süpermarkette kullanabilecekleri puanlar kazandırarak çapraz promosyonlar yapabilir, tüketicilerimize farklı fırsatlar sunabilirdik. Geçen yıla kadar bunu yapıyorduk, çok da yüksek bir katılım ve ilgi görüyorduk. Şimdi ise kazandırdığımız puanlarla sadece akaryakıt ürünlerinde kullanabiliyoruz. Biz burada tüm oyuncularla açık ve serbest şekilde rekabet edebiliyor olmak istiyoruz."

Kurallar sürekli olursa yatırım güvencede olur

Harding’in dikkat çektiği üçüncü konu ise kuralların sürekliliği... BP Ülke Müdürü, "Oynadığınız oyunun kuralların sabit olduğunu, değişmeyeceğini bilmeniz gerekir. Belirli bir yatırım yapacaksanız, bu size güven verir, yatırımınızın geri dönüşünüzü belirlediğiniz zamanlamada alabileceğinizi garanti eder. 2010 yılında akaryakıt sektöründe çok radikal bir değişiklik oldu, Rekabet Kurulu bayilik sözleşmelerini AB uyumu çerçevesinde 5 yılla sınırladı. Bu çok doğru bir yaklaşımdı ancak 5 yıldan uzun olan tüm sözleşmelerin iptal olacağı açıklandı. Yani bizim yatırım kararlarını alırkenki iklim bir anda radikal biçimde değişti. Bu, hem sektörün hem de BP’nin kârlılığında düşüş yaratı."

Peki nedir yatırımcıların istediği? "Biz, bu süreçte karar sürecine dahil olmak istiyoruz. Daha proaktif bir ilişki kurulması bu noktada daha rekabetçi ve açık bir piyasa oluşması açısından etkili olur. Bu,  BP’nin ülkeye yeni yatırımlar yapması açısından da çok teşvik edici olur."

600 İstasyonun yüzde 10'u gitti, yüzde 10 yeni bayi geldi

BP, kârlılıkta istasyonlarla ilgili sınırlamanın getirdiği düşüşü, maliyetleri düşürüp verimliliği artırarak aşmış. "Sadece bizim değil tüm sektörün kârlılığı düştü. O noktada bizim rakiplerimizden daha iyi ve hızlı olmamız gerekiyordu. Burada tüm takımımızla önemli bir rekabet verdik." Karardan önce BP’nin 600 istasyonu varmış, 5 yıldan uzun sözleşmelerin iptali ile yüzde 10’luk bir bayi kaybı olmuş, yerlerine aynı sayıda yeni bayi kazanılmış. Harding, "Bu süreçte bayrak istasyonların kaçı kaybedildi" sorusuna ise şöyle yanıt veriyor: "Bu süreçte elbette bizim sahip olmaktan gurur duyduğumuz, uzun süredir bizde olan birkaç istasyonu kaybettik ama yerlerine yeni çok iyi istasyonlar koyabildik."

Her yıl 30 ila 40 yeni istasyon açılacak

Harding, bu yıldan itibaren her yıl 30 ila 40 yeni istasyon açarak BP’nin Türkiye’de hızla büyüyeceğini anlatıyor. "Gaz transit konusunda BP’nin Türkiye ile ilgili hedefleri çok büyük. Perakende tarafında da büyüme hedefimiz güçlü. Hem satılan akaryakıt miktarını artırmak hem de verimliliği artırmak konusunda gelir artırıcı yeni adımlar üzerinde çalışıyoruz."

Bayilerdeki marketler büyüyecek, karlılık baskısı azalacak

BP, hizmet verdiği pek çok ülkede gelirlerin önemli bir bölümünü istasyonlarda yer alan dükkanlarda, akaryakıt dışı ürünlerin satışından elde eder hale gelmiş. Harding bu trendin Türkiye’ye de yansıyacağının sinyalini veriyor. "Avrupa ülkelerine baktığınızda istasyonlardaki mağazaların hızla büyüdüğünü görüyorsunuz. Sattığınız ürün çeşidini artırdığınızda akaryakıttan elde ettiğiniz kâra bağımlılığınız azalıyor, daha etkin bir rekabet gerçekleştirebiliyorsunuz.

Son 20 yılda İngiltere’de bu yapıldı, istasyonların gelirlerinin kaynağı inanılmaz derecede değişti, çeşitlendi. Bu da tüketicinin talebinin artmasına yol açtı. Burada değer yaratıp, yarattığınız değerle rekabet etmek çok önemli."

Paralimpik sponsorluğu çalışanları da gururlandırdı

BP, bu yıl Türkiye’de 100. yıl kutlamaları çerçevesinde çeşitli sosyal çalışmalara da imza atıyor. Bunlardan biri Türkiye Olimpiyat Komitesi ve Paralimpik Komitesi sponsorluğu ile sporcu sponsorluğu çalışmaları. Harding, paralimpik sporcuların hem kendisi hem de ekibi için büyük bir cesaret kaynağı olduğunu anlatıyor, bu sponsorluktan büyük bir gurur duyduklarını vurguluyor.

Müşteri her yerde aynı ama Türkiye’de tuvalete özel bir önem veriliyor

"Müşteriler dünyanın her yerinde aynı. Hiçbiri bir istasyonda fazla vakit geçirmek istemiyor. Hız önemli, temizlik önemli. Türkiye’de örneğin tuvalet temizliği diğer ülkelerden çok daha fazla önemseniyor. Ulaşılabilirlik ve kalite çok önemli. Yani hızlı, ulaşılabilir, dostça ve temiz bir hizmet. Müşteri bunları istiyor. 20 yıldır BP’deyim ve 5 ayrı ülkede çalıştım. Her ülkede bu 4 prensibin önemli olduğunu gördüm. Elbette her müşteri farklı, biz de müşterilerimizi segmentlere ayırıp ona göre çalışmalar yapıyoruz ama her gelen müşteriye sürekli kalite sunmayı öncelik olarak belirliyoruz."

Self servis’i şimdilik müşteriler istemiyor

"Türkiye’de benzin zamlarına hassasiyet, rekor seviye geçildiğinde belirgin oluyor ama yine de tepki Avrupa seviyesinde değil. Self servis pompa uygulaması Türkiye’de de uygulanabilir. Ancak Türkiye’de müşteri şimdilik bunu istemiyor. Ayrıca bu sistemin istihdamı da çok ciddi şekilde etkileyeceğini gözardı etmemek gerekir. Düşünmeyeceğimiz bir sistem değil ama müşterimizin böyle bir isteği olmalı."

Türkiye’de ne farklı diye soruyorlar, "İlişkiler" diyorum

Harding son 1 yıldır Türkiye’de. Daha önce İngiltere, Güney Afrika, Polonya ve ABD’de çalışmış. "Burada beklediğimden çok daha fazlasını buldum. Çok naif, insanların sıcaklığı, ilişkilere verilen önem... Çok farklı. Bana ne farklı diye soruyorlar, ilişkiler diyorum, hem müşteri ile hem de iş ortakları ile ilişkiler burada çok daha önemli. 100 yıldır bu ülkedeyiz ve çok güçlü ilişkilerimiz var, bu bizi güçlü kılıyor ancak ilişkilere yatırım yapmaya devam etmeliyiz."

Ekonomi hâlâ baskı altında yeni tümsekler olabilir

Ekonomide, büyük ekonomilerde cesaretlendirici sinyallerin ortaya koyduğu bir düzelme var. Önde gelen ekonomilerde işsizlik rakamlarında düşüş, perakende satışlarında bir canlanma söz konusu. Ancak sadece yavaş bir toparlanmadan söz edebiliriz. Dünya ekonomisi hâlâ ciddi bir baskı altında.

Doğuda ise Çin’de yine güçlü büyüme, ama belki 10’un üzeri değil, 8’lerde bir büyüme öngörüyorum. Türkiye ise büyümesi geleceğe dair gösterdiği büyük fırsat potansiyeli ile bizi heyecanlandırıyor. 100 yıldır bu pazardayız ve dinamik bir büyümenin devam ettiğini görüyor ve bunun bir parçası olmak istiyoruz. Özetle ekonomide düzelme sinyalleri görüyoruz ama yolda daha birkaç tümsek daha olacak diye düşünüyoruz.

Hollanda bu tümseklerden biriydi. Şimdi birçok ülke için aynaya bakıp zor kararlar alma zamanı. Her ülkenin gelecek yıllara hazırlanmak için zor kararlar alması gerekiyor ancak ben Avrupa’da ekonomiyi ileri doğru itebilmek için bu kararları alma iştahında ciddi bir artış gözlemliyorum. "Petrol fiyatları ile ilgili spekülatif açıklamalar yapmıyoruz. Ancak fiyatların bugünkü seviyelerde devam etmesini, çok hızlı bir yükseliş beklemediğimi söyleyebilirim.

Bu konularda ilginizi çekebilir