Yapılandırmada vade 60 ay olsun talebi

Şirketler, kârları eriten borç yükü ve ağır finansman giderlerine çözüm arıyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

YURT HABERLERİ - Türkiye’de şirketlerin borçları 10 yılın zirvesinde. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) her yıl açıkladığı Türkiye’nin En Büyük 500 Kuruluşu ve Türkiye’nin İkinci Büyük 500 Kuruluşu listelerinin ortaya serdiği bu tespit, iş dünyası tarafından ‘tehlike sinyali’ olarak değerlendirildi. Önceki gün açıklanan İSO İkinci 500 listesi, özellikle Türkiye’nin önde gelen KOBİ’lerini kapsıyor. 2013 yılı verilerine göre yapılan araştırmada Türkiye’nin dev firmalarının ardından, yıldız KOBİ’lerin de büyük bir borç sarmalı içinde olduğu ortaya çıktı. İkinci 500’deki firmaların 5.4 milyar liralık faaliyet karlarının 2.7 milyarlık bölümü finansman gideri olarak eridi. 

Türkiye’nin önde gelen ticaret odası başkanları, DÜNYA Gazetesi’ne önümüzdeki dönem şirketlerin finansman sıkıntısının çözülmesi için hükümetten neler beklediklerini anlattılar. Başkanlar şirketlere de tavsiyelerde bulundu. 

Oda başkanları özetle hükümetten yeni vergi ve sosyal güvenlik aff ının 36 değil 60 ay vadeye yayılmasını, 2008 krizi döneminde kara listeye alınan dürüst ticari işletmelerin ayakta kalabilmesi ve bankalardan kredi alabilmesi için sicil aff ı istediler. İş dünyası temsilcilerinin özellikle üzerinde durduğu bir diğer konu ise Eximbank, Kalkınma Bankası ve Kredi Garanti Fonu (KGF) oldu. Eximbank’ın kredi hacminin artırılmasını, Kalkınma Bankası’nın yeni bir yapıya kavuşturularak güçlendirilmesini isteyen işadamları, KGF’nin de esnek bir yapıya kavuşturulmasını talep ettiler. Öte yandan Merkez Bankası’nın eski dönemlerdeki reeskont kredilerinin geri gelmesini beklediklerini anlatan başkanlar, faiz iadesinin gündeme getirilebileceğini kaydettiler. 

İSO’nun her iki listesi de özellikle üretimden bir kopuş olduğunu da belgeliyor. İş dünyası gündemin ‘üretim’ olmasını isterken, ‘Devletin sanayiciyi kollaması gerekiyor ki sanayici de üretimine devam etsin’ yorumunu yapıyorlar. Bununla birlikte işadamları uzun soluklu yabancı yatırımcılara güven verilerek, Türkiye’ye yatırımın cazip hale getirilmesini de istiyorlar. 

Ayrıca bankaların tek finansal kaynak olmaması için Türkiye’de sermaye piyasaları araçlarının geliştirilmesi de talep ediliyor. İşadamlarına banka kredilerine alternatif olabilecek enstrümanların tanıtılmasını isteyen başkanlar, ‘Halka arz seferberliği büyük umutlarla başlamıştı ama yeterince umut olamadı. Gelişmiş ülkelerdeki gibi reel kesim benimseyemedi’ görüşlerini belirtiyorlar. 

Bürokrasiyi azaltacak dış ticaret merkezleri talebi Türkiye’nin 2023 hedefine ulaşması için 10 yıl içinde ihracatını 3.3 katına çıkarması gerekiyor. İş dünyası açıklanan veriler ışığında ‘ihracat’ için de önemli adımların atılmasını istiyorlar. “İhracatçılarımız rekor kırıyor ancak dış ticaretin finansmanı konusunda sıkıntı yaşıyor” diyen başkanlar, ‘İhracatta belirli limitleri aşan işletmelere; enerji fiyatları, gelir vergisi stopajı, sigorta primi işveren payları ödenmeli veya azaltılmalı. Yeni pazarlara ihracat yapan, yeni ürün ihraç eden, fasonculuktan çıkıp Ar-Ge ve tasarım yapan, inovatif ürün geliştiren işletmeler ödüllendirilmeli’görüşünü dile getiriyor. Bir taraftan da iş dünyası ihracatta bürokrasiye daha az takılmak için yeni planlanmış Dış Ticaret Merkezleri talep ediyor

ATİLA MENEVŞE
Adana Ticaret Odası Başkanı

Reeskont kredileri gibi tedbirler alınabilir
Türkiye’de son yıllarda üretimden kaçış olduğu gözlemleniyor. İlk önce buna bir çözüm bulmak lazım. Maliyetler artıyor, hızlı rekabet satış karlılığını negatif etkiliyor. Azalan işletme sermayesi kredi ile kapatılmaya çalışılıyor. Kısır döngüden kurtulmak için kısa dönemde öz sermayeye ilave yapılması gerek. Bunun için şirket evlilikleri, eğer varsa gayrimenkul satışlarının sermayeye ilavesi veya şirket sahibinin sermaye olarak şirkete para koyması gibi tedbirler alınabilir. Uzun vadede Ar-Ge ve inovasyon gibi verimlilik sağlama projeleri yapılmalı. Faiz yükünün azaltılması için devlet kaynaklarını kullanmak lazım. Eximbank, Kalkınma Bankası işlevleri hızlandırılmalı. Eskiden Merkez Bankası’nın reeskont kredileri vardı. Böyle tedbirler alınabilir. Faiz iadesi yapılabilir. Adana’da bu sıkıntılar 15 yıldır yaşanıyor. Genel borçluluk durumu bir tehlike sinyali. Tehlikeden kurtulmak için hükümet radikal tedbirler alarak, sanayicinin önünü açmalı.

FAHRİ ERMİŞLER
Balıkesir Ticaret Odası Başkanı

Sektör bazlı devlet destekleri arttırılmalı
Özel sektör borçlarının çok daha büyük oranda olması tabii ki arzu edilen bir durum değil. Son dönemde özel sektörün kamu yatırımlarındaki yüke ortak olması sebebiyle yatırımlar genellikle kredi alımı sağlanarak gerçekleştiriliyor. Borç/özkaynak oranının son 10 yılın zirvesine çıkmış olmasını bu bağlamda değerlendirmek gerek. Firmaları büyütürken sektör bazlı devlet desteklerinin arttırılması ve özel sektörün yükünün azaltılmasına yardımcı olunması, bu alanda çalışmalar yapılması gerekli. Firmaların büyürken nasıl büyüdüklerini, borç durumlarını sebepleri ile değerlendirmek gerektiğini daha doğru buluyoruz. Sonuç olarak, firmalardaki reel büyümenin ekonomik büyüme ile doğru orantılı olarak artması, dünyada henüz kriz bitmemişken, üretim endekslerinin artması ve Türk firmalarının her geçen yıl ihracat rakamlarını artırarak ilerlemesi, büyük resme bakmamız gerektiğinin kanıtıdır.

NECDET ÖZER
Denizli Ticaret Odası Başkanı

Yeni sermaye piyasaları geliştirilmeli
Temel para ve maliye politikalarının her gün tartışılması sona ermeli. Gelişmiş ya da gelişmekte olan Avrupa Birliği ülkelerinde görülmeyecek ölçüde kur, faiz, enfl asyon politikaları günlük politika aracı olarak tartışma konusu oluyor. Türkiye ekonomisi büyük ölçüde dünya ekonomisine entegre. Fakat firmalarımız uzun dönemli yatırımlarını finanse edecek durumda değil, banka kaynakları kullanılıyor. Çok az sayıda firma sermaye piyasalarından finansman sağlamaktadır. KOBİ’lerin de ulaşabilecekleri yatırım finansmanı kaynaklarına ihtiyaç var. 2-5 yıl arasında kredi sağlayan yatırım bankaları ve yeni sermaye piyasaları kurulmalı. KOBİ’lerin tahvil ve hisse senedi satarak doğrudan tasarruf sahiplerinden ödünç almaları sağlanmalı. Bilgi ve sistem birimimiz bu yeni piyasaları oluşturmaya yeterli. Firmalarımız Eximbank kredilerinin artırılmasını bekliyor. Diğer taraftan istikrarsız döviz kuru da büyük sıkıntı.

EYÜP BARTIK
Gaziantep Ticaret Odası Başkanı

KGF ve Eximbank esnek yapıya kavuşturulmalı
Açıklanan veriler ışığında asıl önemli olan borçlanmanın hangi amaç ile yapıldığıdır. Eğer bir şirket yatırım için borçlanıyorsa endişe edecek bir durum yok. Örneğin Gaziantep’in borçluluk oranı yüksek ancak burada havaya atılan para yok. Bu borçlar doğrudan makineye, üretime, ürüne dönüşüyor. Şirketlerin sürdürülebilir bir büyüme ve sürdürülebilir bir karlılıkla faaliyetlerine devam edebilmesi için borç bir ihtiyaç. Bunu üretim içinde düşündüğümüz de bir sıkıntı yok. Öte yandan faizlerin yüksekliği de finansmanın maliyetini artırıyor. Üretim için sanayicilerimizin ucuz finansmana ulaşabilmesi çok önemli. Üretim için alınan kredilerde birtakım ayrıcalıklar olmalı. Bu noktada Kredi Garanti Fonu (KGF) ve Eximbank daha esnek bir yapıya kavuşturulmalı, teminatları düşürülmeli. Finansman maliyetlerinin karlılığı azaltmasına izin vermeyecek düzenlemelere gidilmeli. Bütün bu tedbirler alınarak iş dünyası rahatlatılmalı.

EKREM DEMİRTAŞ
İzmir Ticaret Odası Başkanı

3 büyük kentte 130 bin mükellef yeni yasadan yararlanamayacak
Vergi ile sosyal güvenlik kurumlarına ödemelerini zamanında yapamayan birçok işletmenin ciddi sıkıntısı var. Bu borçların yeniden yapılandırılması için taksitlendirme 36'dan 60 aya çıkarılmalı. 2011’de kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasını sağlayan 6111 sayılı Kanun ile yapılan taksitlendirmede ödeme süresi sona erdi. Taksitlerini zamanında ödeyemeyen sadece İstanbul, Ankara ve İzmir’deki 130 binden fazla mükellef yeni yasadan yararlanamıyor. Türkiye’de yatırım yapabilmek için başvurulacak tek adres: Bankalar. Sermaye piyasaları araçları yeterince gelişmedi veya banka kredilerine alternatif olabilecek enstrümanlar yeterince tanıtılamadı. Halka arz seferberliği umutlarla başlamıştı ama olmadı. Gelişmiş ülkelerdeki gibi reel kesim benimseyemedi. Bankalardan kredi alan ancak kredisini zamanında ödeyemeyen firmalarımız kara listeye alındılar, sicilleri bozuldu. Sicil affı sağlanamadı.

MURAT ÖZDAĞ
Kocaeli Ticaret Odası Başkanı

Finansal sistemde oyuncuların sayısı artırılmalı
Amacımız daha kolay finansmana ulaşmaktan ziyade, iş geliştirebilmek için doğru finansman kaynağına ulaşmak. Bu açıdan, hükümetin Merkez Bankası’ndan faizleri düşürmesini istemesi yeterli olmayacaktır. Finansal sistemdeki oyuncuların sayısını artırmak da gerekecektir. Yani kaliteli yabancı yatırımcılara kapıları açmak gerek. Uzun soluklu yabancı yatırımlar ülkemize yönlendirilmeli diye düşünüyorum. Bunun da yolu, hükümetin yabancı yatırımcıya güven vermesinden geçiyor. Kocaeli’nde bulunan firmaların 87’si ilk 500 de ve 26’sı ise ilk 100’de yer alıyor. Sanayi başkenti olarak anılan ilimizde ülkemizde olduğu gibi KOBİ sayısı toplam firma sayısının yaklaşık yüzde 99,5’i. KOBİ’lerin finansmana erişim noktasındaki sıkıntılarının yanı sıra katma değer yaratan ürünler ve hizmetler üretme konusundaki yetenek eksiklikleri kullanılan kredi ve finansman ödemelerinde sorunlar oluşturmakta ve il bazında borçluluk durumunun artmasına sebep oluyor.

SELÇUK ÖZTÜRK
Konya Ticaret Odası Başkanı

Ülke olarak iç tasarrufa yönelmeliyiz
Konya’nın büyümesi Türkiye ortalamasından daha hızlı. Son 12 yıllık sürece bakıldığında, Konya güzel bir gelişme gösterdi. Bu gelişmeler ile dünyanın dikkat çekici büyümelerinin arasında yer alıyor. Konya bu yadsınamaz büyümesine kendi potansiyelini kullanarak ulaştı. 2000’li yıllardan önceki rakamlar Konya için çok sağlıklı ve gerçek rakamlar değildi. Bundan sonraki süreçte de bu büyüme hızı devam edecek. Fakat Konya’nın kredi kullanım oranının fazla artması sorun oluşturacaktır. 2013 yılında Konya’da kullandırılan nakdi kredi miktarı bir önceki yıla göre yüzde 41,9 oranında artarak 18,4 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Bu durumun çözümü için iç tasarrufa yönelmeli ve üretime ağırlık vermeliyiz. Bunun önündeki en büyük engel yüksek faiz oranlarıdır. Faiz oranlarının düşürülerek tüccar ve sanayiciyi üretime ve yatırıma teşvik etmeliyiz.

M. SUAT HACISALİHOĞLU
Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı

Yabancı yatırımcı için kanun istikrarı önemli
Aslında yurtdışı finansman rahat bir dönemde. Avrupa Yatırım Bankası, İslam Bankası gibi kuruluşlar bizleri ziyaret ederek finansmanlarını açmak istiyorlar. Özellikle yatırımlardan doğan borçlanmalar yurtdışı kaynaklı finansman sağlanarak yapılıyor. Bu da ortalama 5 ile 10 yıl arasındaki borçlanma olarak karşımıza çıkıyor. Bunun sakıncası yok. Büyüyen Türkiye’de elbette borçlanma olacak. Ancak bunun için hükümetten beklentimiz mevcut kanunların istikrarlı bir şekilde devamının sağlanması. Yurtiçinde faiz oranları önemli. Şehrimizde bundan 8 yıl önce kredilerimiz mevduatımızdan daha düşüktü. Son 5 yılda krediler mevduatların üzerine çıktı. Son durumda şehrimizde yaklaşık 4 milyar 800 milyon civarında olan mevduata karşılık 6 milyar 500 milyon bir kredi hacmine ulaşılmıştır. Önemli olan bu kredilerin borcu borçla kapatmak için olmamasıdır. Eğer firmalarımız bu durumdaysa tavsiyemiz, menkul, gayrimenkullerini satmak suretiyle borçlarını düşürmeleridir.