Döviz kuru ve TCMB’nin güvenilirliği

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

 

Fed’in “şimdilik duralım” kararı piyasalarda bir rahatlama yarattı.  Bu kez finansal fiyatlar aşağıya doğru hareketlendi. Döviz kurları düştü.  Faiz oranları düştü. Bizde de benzer hareketler oldu. Bu arada döviz kuru 2 TL’nin altına indi. Yorgan gitti kavga bitti hesabı gibi oldu anlayacağınız.

Şenliğe kapılıp, bu gelişmelerden ileriye dönük iyimserlik üretenler yanıldılar. Şenlik çok sürmedi. İlk heyecanın arkasından piyasalar tekrar ters yöne döndü. Döviz kuru yükseldi. Faiz oranı yükseldi.  Fed açıklamasının  öncesindeki durumun yakınına geldik.

Bu arada en çok tartışılan da döviz kuru oldu. Kimisi açıklamanın arkasından başlayan düşme eğiliminin devam edeceğini öngördü. Finansal fiyatlardaki düşüşün geçici olduğunu, çok geçmeden yükselme eğiliminin yeniden egemen olacağını savunanlar da oldu.

Daha çok ikinci gruba yakın durduğum biliniyor. Fed’in son kararı belirsizliği besledi, çalkantıyı destekledi, süresini uzattı. Bu çalkantılı sürecin sonunda para rejiminin değişeceğini,  bol para-düşük faiz döneminin kapanacağını öngördüğüm için geçici çalkantıların  dışında finansal fiyatların hareket yönünün yukarıya doğru olacağını savundum.  Bir tür “küresel normalleşme” diyebileceğimiz bir süreç başlayacak ve bu bağlamda  biz de “normalleşeceğiz”. Hem küresel hem de ulusal ölçeklerde bundan kaçınmanın mümkün olmayacağını düşünüyorum.

                                                         *                    *                     *                                                            

Böyle bir dönemin başlangıç noktasına yakın bir yerdeyiz. Çalkantı biraz da bu nedenle oluyor. Bu ortam artık milli sporumuz haline gelmiş olan döviz kurunu  tahmin meselesini daha karışık ve riskli hale getiriyor.

Küresel belirsizliklerin arttığı, fiyat oynaklılıklarını yükseldiği dönemlerde,  hele ki serbest kur rejimi uygulayan bir ekonomide, döviz kuru tahmini yapmak gerçekten zor. Meseleye daha soğuk kanlı ve uzun vadeli bakanlar özellikle kısa döneme dönük nokta tahmin yapmaya pek istekli olmuyorlar.

Bu her zaman yapılamıyor. Uzmanlar bazen zor da olsa tahmin yapmak zorunda kalıyorlar.  Çoğu kez de yanılıyorlar. İşin ilginç yanı, bazı durumlarda, ekonominin para otoritesi konumunda olanların da  doğrudan döviz kuru tahmini verdiklerine, hatta bunu nokta tahmini yapmaya kadar götürerek fevkalade bağlayıcı davranmakta sakınca görmediklerine tanık oluyoruz.

                                                   *                  *                     *

Geçtiğimiz günlerin yoğun belirsizlik ve çalkantı ortamında TC. Merkez Bankası Başkanı  böyle bir adım attı.  Tarih vererek (yıl sonu)  nokta tahmin (1.92 TL) yaptı. Yani, yanılma olasılığı yüksek, sorumluluğu düşük bir yorumcu gibi davrandı.

Ardından bir sürü yorum geldi. Yorumcuların çoğu bir Merkez Bankası Başkanının böylesine bağlayıcı bir fiyat tahmini açıklamasındaki sakıncalardan çok  yapılan kur bu tahminin gerçekleşme olasılığını tartıştı. Sakınca kaygısı ekonomiyi yönetenlerden geldi. Örneğin  sayın Babacan bu tür kişisel açıklamalara fazla itibar edilmemesi gerektiği,  esas kurumsal açıklamaların bağlayıcı olduğu yönünde bir açıklama yaparak durumu biraz daha makul bir zemine çekmeye çalıştı. Merkez Bankası Başkanı bu açıklamadan pek etkilenmedi. Tersine döviz kuru tahminlerini önümüzdeki seneye de taşıdı.

Aslında Merkez Bankası Başkanının yıl sonu kur tahminini (hedefini?) tartışmanın alemi yok. Elindeki imkanlarla Merkez Bankasının döviz kurunu yıl sonunda, belki birkaç gün, istediği düzeye çekmesi ve orada tutması pek ala mümkün. Bunun ciddi bir maliyeti olur tabii. Ama artık Merkez Bankası Başkanının bundan kaçınması da pek mümkün değil. Kur tahmininde şaşan bir Başkanının ne inandırıcılığı kalır ne de güvenilirliği. Kur hareketlerini düzenleyeceğim derken itibarı kaybetmek de var işin içinde. Doğru da olmadı şık da olmadı doğrusu. 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018