Gündem yoğunlaşıyor

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI tberksoy@pirireis.edu.tr

Son haftalarda olay akışı ile veri akışı üst üste geldi ve ekonominin gündemi yoğunlaştı. Bu yoğunluğun önümüzdeki günlerde de süreceği ve bunun yıl ortasına kadar devam edeceği anlaşılıyor. 

Bu haftanın sonuna doğru belki de son haftaların en kritik toplantısı yapılacak. 27 Kasımda OPEC toplanacak. Kartelin petrol fiyatlarındaki gelişmeler hakkındaki kararı ( ya da kararsızlığı) açıklanacak. Bu petrol fiyatı üzerinde etkili olacak. 30 Kasımda İsviçre’de önemli bir olay var. İsviçreliler rezervlerinin ne kadarının altın olarak tutulacağına ilişkin bir referandum yapacaklar. Bu da altın fiyatını etkileyecek bir gelişme. 4 Aralık tarihinde Avrupa Merkez Bankası bir kritik toplantı daha yapacak. Avrupa’nın önümüzdeki yıla taşıyacağı mirası etkileyecek bir toplantı olacak bu. Erken bir tarihe alınan Japonya seçimleri ayın ortasında gerçekleşecek. Amerikan Merkez Bankası (FED) yılın son toplantısını 17 Aralık tarihinde yapacak. 

Bu kronolojiyi sadece bilginiz olsun diye yazmadım. Saydıklarım arasında yıl bitmeden önemli sonuçlar üreten, büyük olasılıkla gelecek yılın bir bölümünde de etkili olacak gelişmeler var. Bunların ikisinin altını çizmek, önemine vurgu yapmak doğru olur diye düşünüyorum. Bunlar sadece oluştukları ortamlarda değil küresel ölçekte de ciddi yansımalar doğurması muhtemel gelişmeler. 

Çin ekonomisinin bir süredir yavaşlamaya başladığı biliniyor. Çin’de büyümenin zafiyete düşeceği korkusu tedirginlik yaratıyor, küresel risk algısını besliyor. Yavaşlama kısmen konjonktürel gelişimden etkileniyor tabii ama daha çok Çin’de gerçekleştirilemeye çalışılan yapısal dönüşümün ürünü olarak değerlendiriliyor. Yani bir tür yönetilen bir yavaşlama söz konusu gibi. Ancak, geçtiğimiz hafta Çin Merkez Bankası ani bir sürpriz yaptı ve faiz oranını düşürdü. Bu tabii yavaşlamanın yönetildiği görüşünü biraz zayıfl atan bir gelişme gibi algılanabilir. Öte yandan, faiz indirimini bir taraftan yavaşlama dozunun artmasının getirdiği tedirginlik bir yandan da harcama-toplam talep bileşiminde öngörülen kaymaya destek verecek olması nedeniye zamanlaması doğru, pozitif bir karar olarak değerlendirmek de mümkün. Faiz indirimin Çin’de iç tüketimi desteklemsi ve iç talep aracılığıyla büyümeye katkı sağlaması bekleniyor. 

Çin’in faiz indirmesi ulusal ekonomideki etkilerinin yanı sıra dünya ekonomisinde de yansımalar yaratacak. Bunun ilk işaretleri de ortaya çıktı. Kararla birlikte iyimserlik dozu arttı. Gelişen ülke kurları değer kazandı. Dünya ekonomisinde yaygın bir “büyüyememe” sorunu yaşandığı biliniyor. Bu arada bazı ülkelerin deflasyon riski altında olduğu da malum. Bu koşullarda Çin faiz kararından sonra gelen gelişmeler dünya ekonomisi açısından önemli. 

Dünya ekonomisinde büyümeyi hızlandırma yönünde etki yaratacak olan bir başka gelişme de son günlerde petrol fiyatında gözlenen gerilemeler. Petrol fiyatındaki düşme bu ürünü ihraç eden ülkeler açısından olumsuz sonuçlar yaratacak kuşkusuz. Ancak belki de daha büyük bir olumlu etki petrol ithal eden ve bu nedenle büyük dış açıklar veren ülkelerde ortaya çıkacak. Görece düşük bir petrol fiyatının iyimserliği pekiştireceği ve dünya ekonomisinde büyümeye destek vereceği açık. Ancak, böyle bir sonuç için petrol fiyatlarındaki hareketin kararlı ve istikrarlı bir fiyat düzeyi oluşturması gerekiyor. Henüz böyle bir durum yok. Petrol fiyatında oynaklık yüksek ve nerede kararlanacağı belli değil. 

Bu hafta sonunda yapılacak OPEC toplantısı bu açıdan önemli. Üyeler tarafından gündeme getirilmesi beklenen ulusal kotaları azaltma önerisi var. Kotaların düşürülmesi dünya petrol arzını daraltacağı için petrol fiyatını yükseltecek bir girişim. Son sıralarda dünya petrol arzını arttıran gelişmeler olduğunu da biliyoruz. ABD kaya gazı, yeniden devreye giren Libya petrolü, Kuzey Irak’tan akan petrolün daha düzenli bir hacme ulaşması gibi gelişmeler arzı arttırarak fiyatın düşmesi üzerinde etkili oldu. Üzerinde çalışılan anlaşma gerçekleştiği takdirde İran petrolünün de yeniden tam kapasitesi ile pazara gelmesi bekleniyor. Bu da arzı ciddi ölçüde arttıracak. Kısacası petrolün arz yönü hala fiyatı aşağıya doğru baskılayacak nitelikte. 

OPEC toplantısı bu baskıyı dengelemeyi hedefl iyor gibi görünüyor. Ancak uzmanlar bu toplantıdan ulusal kotaları azaltacak bir karar çıkmasının zor olduğunu söylüyorlar. OPEC’in zaten dünya petrol arzının yarısından azına söz geçirebildiğine dikkati çekiyorlar. Üzerinde anlaşma temin edilse bile bu koşullarda yapılacak bir kota daraltmasının petrol fiyatı üzerindeki etkisinin sınırlı kalacağına işaret ediyorlar. Petrol fiyatının 90 dolar civarında kararlanacağı gibi bir beklentiyi dile getiriyorlar. 

Önümüzdeki yıla iç talebi daha hacimli ve büyümesi biraz hızlanmış bir Çin ekonomisi ve yaklaşık 90 dolar civarında kararlanmış petrol fiyatı ile girmemiz muhtemel. Bu tahminler gerçekleşirse 2015 öncekinden daha iyi bir yıl olabilir diye düşünüyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018