El yazması Kur’an-ı Kerim Koleksiyonu ABD’de ilk kez sergileniyor

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nin el yazması Kur’an-ı Kerim koleksiyonundan 60’ı aşkın nadide eser Koç Holding’in desteğiyle dünyanın en büyük müze ve araştırma enstitüsü Smithsonian bünyesindeki Arthur M. Sackler Galerisi’nde sergilenmeye başladı. Serginin adı “Kur’an-ı Kerim Sanatı: Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nden Hazineler”.

Koç Holding ile Smithsonian Vakfı arasında 2005 yılında imzalanan ve Türk kültürünü dünyaya tanıtmayı amaçlayan işbirliği kapsamında gerçekleşen sergiyi ABD’ye getirmek için Smithsonian Vakfı tam 10 sene uğraşmış. Kur’an-ı Kerim koleksiyonunun bir arada ilk kez ABD’de sergileniyor olması, özellikle de islam dininin oldukça yanlış algılandığı bir dönemde oldukça önemli.

20 Şubat 2017’ye kadar devam edecek olan sergiyi 200 bini aşkın kişinin ziyaret etmesi bekleniyor.

Washington’da gerçekleşen gala gecesinde dinleme fırsatı bulduğumuz Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç da serginin yapıcı bir diyalog kurmak açısından değerli olduğuna dikkat çekti ve “Hayal ettiğimiz hoşgörüye dayalı dünyanın temel dayanağını kültürlerin, toplumların birbirlerini tanıması, yaşam biçimlerini ve değerlerini anlaması oluşturuyor. Açılışını yaptığımız serginin de, İslam’ın daha iyi anlaşılmasına ve yapıcı bir diyalog ortamının oluşmasına hizmet edeceğine yürekten inanıyoruz” dedi.

İslamofobinin; yabancılaştırmayı, nefreti ve sığ milliyetçiliği körüklediğini söyleyen Ali Koç’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:

İslam hoşgörü dinidir

“İslam hoşgörü dinidir. Tüm semavi dinler gibi insani değerleri, sevgiyi ve birliği yüceltir. İslam dininin ve 1.7 milyar Müslüman’ın terörle ve şiddetle bağdaştırılmaya çalışılması elbette bizleri hem üzüyor hem de kaygılandırıyor. Maalesef, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Başkanlık Seçimleri’nde dâhi İslamofobi retoriğinin kullanıldığına tanıklık ediyoruz. İslamofobi, yabancılaştırmayı, nefreti ve sığ milliyetçiliği körüklerken, zaten bunu hedefleyen aktörlerin emellerine de hizmet etmiş oluyor. Bugünün globalleşen dünyasında, küresel barışı, istikrarı ve refahı korumak istiyorsak; çok kültürlülük, çoğulculuk, demokrasi, kapsayıcılık ve temel insan hakları tüm toplumlar için tartışmasız değerler olmalıdır.”

“Çözüm yabancılaştırma değil, birleştiriciliktir”

“Çözüm yabancılaştırma değil; birleştiriciliktir. Elbette ülkelerin kısa vadeli çıkar ve hedefleri koşullara göre değişebilir. Ancak medeniyetin çıpası olan evrensel değerler her dönemde, her koşulda ve her coğrafyada aynı kalması gereken ortak paydadır. Politikacılar tarihin doğru tarafında olmak istiyorlar; ancak bu taraf her zaman bilgeliğin, sağduyunun, hümanizmin ya da barışın tarafı olmuyor. İçinden geçtiğimiz dönemi tek bir cümleyle ifade etmek istersek; en uygunu ünlü İtalyan siyasetçi ve düşünür Antonio Gramsci’ye ait şu sözler olacak: ‘Eski dünya ölüyor ve yeni dünya doğmak için mücadele ediyor; şimdi canavarlar zamanı’. Bugün tüm dünyanın, insan hakları temelli, yapıcı ve hoşgörüye dayanan mesajlara ve eylemlere her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum.”

Atatürk’ü anmak

“Elbette önümüzde çok zorlu ve uzun soluklu bir yol var. Bu yüzden de, ülkesinin, halkının ve dünyanın uzun vadeli çıkarlarını gözeterek hareket eden, gerekli reformları hayata geçirebilecek cesarete sahip, sorumlu liderlere ihtiyacımız var. Bu vesileyle, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük lider Atatürk’ü burada anmak istiyorum. Çünkü bu büyük lider, çağdaş evrensel değerlere dayanan, barışı ve adaleti temel alan bir vizyon ile; İslam kültürünü, laik ve demokratik bir potada bütünleştirerek, güçlü bir ekonomik ve toplumsal kalkınma modeli inşa etmeyi başarmıştır. Temel insani haklarımızın lütfuna varabilmemiz için, hepimizin işbirliği içinde, hoşgörü ve saygı kültürünü teşvik etmemiz şarttır. Aşırılık yanlısı olanların, evrensel değerlerimizi rehin almalarına izin veremeyiz. Daha iyi bir dünya için tek yol budur.”

Sergiden notlar

- “Kur’an-ı Kerim Sanatı: Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nden Hazineler” sergisinde 60’ı aşkın Kur’an-ı Kerim sergileniyor. Eserler, 8. yüzyıldan 17. yüzyıla uzanan neredeyse bin yıla yakın bir devri kapsıyor .

- Türk ve İslam Eserleri Müzesi Koleksiyonu’ndan seçilen el yazmaları İran, Orta Asya ve Arap dünyasının en kuvvetli hattatlarının elinden çıkan paha biçilmez eserler olarak biliniyor.

- Sergide, Kur’an-ı Kerim’in ilk nüshaları olarak kabul edilen parşömen üzerine yazılmış Kur’an yapraklarını ihtiva etmesi nedeniyle İslam Dünyası için çok değerli bir koleksiyon olan Şam Evraklarından parçalar da yer alıyor. Şam Evrakları; Kur’an yaprakları, rulo Kur’anlar, Kur’an cüzleri, İslam cilt sanatının ilk örnekleri olan ahşap üzerine kaplanmış deriden oluşan ciltler, mektuplar gibi çeşitli belgelerin bir arada muhafaza edildiği, 8. yüzyıl sonu ile 19. yüzyıl arasında 250 bine yakın belgeden oluşuyor.

- Sergi kapsamında Kur’an-ı Kerim el yazmaları dijital ortamda milyonlarca kişinin erişimine açık olacak.

- Serginin Türkçe ve İngilizce yayınlanan kataloğunda ise, Türk İslam Eserleri Müzesi’nin tarihi ve koleksiyonlarına dair önemli makaleler de yer alacak.

- 01 – 03 Aralık 2016 tarihleri arasında sergi kapsamında Kur’an-ı Kerim sanatına dair bir sempozyum da düzenlenecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar