Negatif reel faizler nasıl sistemik krizlerin sebebi olurlar?

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN aleventalkan@gmail.com

Eski bir atasözümüz; “bir mıh (çivi) bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir süvariyi, bir süvari bir komutanı, bir komutan bir orduyu mağlup etmeye yeter” der. Finansal hizmetleri maydanoz demeti gibi hepsini bir araya toplayıp tablaya satışa sunan, büyük bankalardan oluşan bankacılık sistemi yaratıldı. Bu durum attan düşen mıh kadar önemsiz bir fark olabilir, ihtisaslaşan kurum yapısına göre. Ağustos 2007 başkalaşımı ortaya koyacak bir milat gibiydi. Bunu batamayacak kadar büyükler yaratmak izleyecekti. Gelişmeler ve onu izleyen ekonomik etkiler 3 farklı vadede geliştirecektirler. 

Kısa vade 

1. Finansal entegrasyon yaygınlaşması, 
2. Negatif Reel Faizlerin tetikleyici etkisinde finans sektörü, 
3. Sermaye maliyetinde ucuz (CoC) kaynak, 

a. Ucuzlayan hisse senetleri. 
b. Finans kuruluşlar hazine menkullerinden önemli kar sağlayacaktır 
c. Finans dışı kuruluşların yatırım maliyetleri gerileyecek, operasyonel giderleri ucuzlayarak esas faaliyet karına dönüşecektir. 

4. Kısa vadede mali politikalardaki dönüşüm hükümetlerin ellerini kuvvetlendirecektir. Borçlanma maliyetlerinde belirgin düşüşler kaydedilecektir. 

5. Varlık etkisiyle, kredi kanallarındaki rahatlamayla tüketici güvenini kısa süreliğine artıracaktır. 

Orta vade 

1. Sıfır civarında ya da negatif reel faizler sürdürülür. 
2. Tasarruf oranı düşmeye başlar. 
3. Deflasyon ekonomi geneline yerleşir 
4. Tüketici güveni düşerken, talep ertelenir. 
5. Olumsuz reel kesim güveni yatırımları erteleyecektir. 
6. Potansiyelin altında kalacak cari üretimle negatif çıktı açığı oluşturulacaktır. 
7. Güvenli liman olarak bono tercih edilecek, hisse senedi risk primi ve beklenen getirisi eş güdümle yükselecektir. 

Uzun vade 

Orta vadeden farklı olarak çıktı açığı adım adım kapatılacaktır. Potansiyel üretim seviyesi, ertelenmiş yatırımlar nedeniyle artmayacaktır. Oysa demografik faktörlerin rüzgarı, iç büyüme dinamiğini belirli bir düzeyde tutacaktır. Daha önceleri, gelişmişlere olan yatırım eğilimi gelişmekte olanlara kayarken, yatırımlar kulvarını değiştirecektir, negatif ya da sıfır etrafındaki reel faizler; hizmet sinerjisi, oran rekabetçiliği, maliyet çekiciliği derken, arka planda krizlerin kapısı aralanacaktır aslında.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar