Reel sektörün açık pozisyonu paritenin de etkisiyle yatay seyrediyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Finansal kesim dışında kalan kuruluşların döviz varlık ve yükümlülükleri arasındaki farkı gösteren net pozisyon ya da başka bir ifadeyle döviz açığı bu yıl neredeyse sabit bir seyir izliyor. Geçen yıl sonunda 178.6 milyar dolarla rekor düzeye çıkan açık, bu yıl aşamalı olarak geriledi ve son olarak temmuz ayında 174.8 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Reel sektörün geçen yıl sonunda 102 milyar dolar olan döviz varlığı, yedi ayda 6.2 milyar dolar artışla 108.2 milyar dolara çıktı. Buna karşılık döviz yükümlüğü yalnızca 2.3 milyar dolarlık artışla 280.6 milyar dolardan 282.9 milyar dolara yükseldi. Varlığın yükümlülükten fazla artması sayesinde de açık pozisyon geriledi.

Reel sektörü dövizde bu yıl daha fazla yükümlülük altına girmekten alıkoyan kuşkusuz kurda yaşanan yükseliş ve bunun yarattığı kaygı. Kurların daha artabileceği endişesi, yeni borçlanmaya gitme konusunda endişeye yol açıyor. Belki bu endişe işe yaradı da denilebilir. Bu sayede, reel sektör yılbaşından bu yana açık pozisyonunu sabit tutabildi, hatta bir miktar da aşağı çekti.

Reel sektörün dövizdeki açık pozisyonunun ilk yedi aylık dönemdeki gerilemesinde euro/dolar paritesindeki değişim de etkili oldu. Elimizde dövizdeki varlık ve yükümlülüklerin döviz kompozisyonuna ilişkin veri bulunmuyor. Ancak, varlık ve yükümlülüklerin tümünün dolar cinsinden olmadığı da ortada. Dolayısıyla doların euro karşısında değer kazanmış olması, euro cinsi varlık ve yükümlülüklerin dolar cinsinden daha düşük görünmesi sonucunu doğurdu. Bu etkiyi rakamsal olarak ifade edemesek de, böyle bir etkinin varlığı yadsınamaz.

Varlık ve yükümlülüklerde euro ve dolar cinsi olanların aynı oranda pay aldığını varsaysak bile, yükümlülük mutlak değer olarak büyük olduğu için parite etkisi yükümlülüğü daha fazla aşağı çekmiştir. Bu da, ilk yedi aydaki hareketi açıklayan önemli etkenlerden biri gibi görünmektedir.

Ay ortalaması bazında euro/dolar paritesinin ocakta 1.17, şubatta 1.14, martta 1.09, nisanda 1.08, mayıs ve haziranda 1.12, temmuzda 1.10 düzeyinde oluştuğunu da belirtelim.  

Varlık/yükümlülük oranı 

Reel sektörün dövizdeki varlık/yükümlülük farkı kadar, bunların birbirine oranı da önem taşıyor. 2011 yılı sonunda yüzde 41 olan varlık/yükümlülük oranı, 2012 ile birlikte yüzde 40 sınırın altına indi ve hep öyle seyretti. 

Döviz varlığının döviz yükümlülüğüne oranı, bu yıl ocak-temmuz döneminde aylar itibariyle yüzde 36.3 ile yüzde 38.2 arasında oluştu. Yüzde 38.2'nin temmuz ayında gerçekleştiğini de belirtelim. Bu, kuşkusuz iyiye işaret.

Ama yıllar öncesine döndüğümüzde söz konusu dengenin çok daha yüksek düzeylerde oluştuğu gerçeği de karşımızda duruyor. Reel sektörün dövizdeki varlık/yükümlülük dengesi 2002 yılında yüzde 79'un üstündeydi. Oran, zaman zaman dalgalı bir seyir izlese de yıldan yıla geriledi ve son dönem için söylersek biraz önce de belirttiğimiz gibi yüzde 40'ın hemen altında bir dengeye oturdu.

Kısa vadeli pozisyon pozitif

Reel sektörün temmuz sonu itibariyle geçen yıl sonuna göre azalmış olsa da yaklaşık 175 milyar dolar açık pozisyon taşıyor olması önemli. Bu, öyle küçümsenecek, savuşturulmaya çalışılacak bir rakam değil. Ancak bir teselli noktası var.

Kısa vadeli varlık/yükümlülük dengesinde durum ne, buna da bakmak gerekiyor. Acaba 175 milyar doların ne kadarını kısa vadeliler oluşturuyor, yani bu tutarın ne kadarının bir yıldan kısa sürede ödenmesi gerekiyor...

Bir yıldan kısa vadeli açık pozisyonun düzeyi sıfır; evet yanlışlık yok, sıfır. Reel sektörün kısa vadeli döviz varlıkları 83.3 milyar, yükümlülükleri ise 76.9 milyar dolar. Yani kısa vadeli net döviz pozisyonu negatif değil pozitif 6.4 milyar dolar düzeyinde.

Bu da bardağın dolu tarafı ve yabana atılmayacak bir doluluk bu...

aa-gra.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar