Turizm sektöründe 2016'ya ilişkin kaygılar adeta tavan yaptı

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ ala.aktas@gmail.com

Gün geçmiyor ki Türkiye'ye bakışın daha da olumsuz bir hal almasına yol açacak gelişmeler yaşanmasın. Bu olumsuzlukların bir kısmı algıdaki bozulma. Bir Alman, bir İngiliz ya da bir İskandinav ülkesi vatandaşısınız. Gideceğiniz ülkede gazeteciler başka gerekçeler ileri sürülerek yazdıkları haber yüzünden tutuklanıyorsa, o ülkeye bakışınız değişir, kafanızdaki algı "Yanlış bir yere mi gidiyorum yoksa" şeklinde oluşabilir. Haydi bu algıdır, o ülkenin iç işidir, beni ilgilendirmez, benim tatilimi etkilemez, diye düşünebilir yabancı. Ama ya diğerleri...

Türkiye yıllardır adeta unuttuğu terörle yeniden tanıştı sanki. Hem de öyle bir tanışma ki, eskiden dağda yaşanan terör şehre indi. İşte son olarak yaşananlar...

Denilebilir ki bu da turizmi pek etkileyecek bir yerde yaşanmadı, Türkiye'nin turizm merkezine çok uzak. Doğru, ama bütün bunlar azar azar kaygı unsuru olarak birikiyor.

Bir de tabii ki algı ve kaygı unsuru olmanın ötesinde gerçek gelişmeler var. Tahmin edileceği gibi Rusya ile olan ilişkilerdeki gerginlik ve Rus turistlerin Türkiye'ye gitmelerini önleyecek şekilde atılan adımlardan söz ediyoruz. Rusya Devlet Başkanı Putin'in imzaladığı paket kapsamında Rus tur operatörlerinden Türkiye'ye tur satmaktan kaçınmaları da isteniyor. Görünürde, "Satmazsanız iyi olur" gibi bir temenni, ama bunu bir emir olarak okumak gerekir. 

Yani Rus turist yönünden hava bulutlu değil, çok kötü. Tek teselli, yeni turizm sezonuna daha epey vakit olması. O zamana kadar ilişkiler yumuşar mı, bilinmez. Bir değişiklik olmazsa, durum hiç de parlak değil. 

Sektörün karamsarlığı artıyor 

Ekin Grubu ve AKTOB-Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği'nin birlikte yayınladıkları Resort Dergisi'nin düzenlediği Uluslararası Resort Turizm Kongresi'nin 5'incisi için yine Antalya'dayız. "Geleceğin Turizmi Turizmin Geleceği" temalı toplantıda tüm konuşmacılar konuşmalarını son dakikada değiştirmek durumunda kalmışlar. Gelişmeler öylesine hızlı ve tabii ki bu değişikliğin nedeni Rusya ile olan ilişkilerdeki bozulma.

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Aska Lara Resort'un ev sahipliğinde gerçekleştirilen kongrede Rusya konusu yüzünden hem çok kaygılı olanlar vardı, hem de iyimser olmaya çalışanlar. Ama bireysel olarak iyimser duruş sergilemeye çalışanların azınlıkta kaldıkları da bir gerçekti. Bu gerçek, kongrede elektronik oylamayla gerçekleştirilen bir ankette de kendini gösterdi. Sektör temsilcileri 2016'ya pek de umutlu bakmıyorlardı.

Bir yıl önceye dönelim; turizm sektörü temsilcilerinin yüzde 20'si, 2015'in 2014'ten daha kötü bir yıl olacağı tahmininde bulunmuştu. Bu kez ne oldu biliyor musunuz, 2016'nın 2015'ten daha kötü olacağını söyleyenlerin oranı yüzde 60'a çıktı. Yüzde 20'den, yüzde 60'a... Bir sonraki yıla ilişkin beklentideki bu bozulma aslında tüm görüşleri özetlemiyor mu...

Baş gerekçe terör

Terör her geçen gün turizmi daha fazla etkiliyor, bu gerçek. Sektör temsilcilerine göre, 2015 turizmine damgasını vuran gelişmeler arasında yüzde 40 ile ilk sırada uluslararası terör geliyor. İkinci sırada yüzde 22 ile Suriye krizi var. Hani "Bize ne zararı oldu ki" gibisinden savunma mekanizmaları geliştirmeye çalıştığımız Suriye krizi. Belli ki Suriye krizi denilirken büyük ölçüde sığınmacılar ve onların yol açtıkları sorunlar kastediliyordur.

Bir başka soru, Türkiye ekonomisine ilişkin en büyük tehdidin terör olduğunu ortaya koyuyor. "2016'da Türkiye ekonomisinde büyük risk nedir" sorusuna katılımcıların yüzde 73'ü terör yanıtı veriyor. Terör öyle bir bela olarak görülüyor ki, soru "ekonomiyle ilgili risk" olmasına rağmen yanıtlar arasında ekonomiyi doğrudan ilgilendiren yanıtlar terörün yanında çok gölgede kalıyor. Baksanıza her dört katılımcıdan üçü teröre işaret ediyor.

Turist sayısı sorunu

"Turizm sektörünün en önemli sorunu nedir" sorusuna verilen yanıtlar arasında turist sayısının ilk sırayı alması şaşırtıcı değil. Bu soruya yanıt verenlerin yüzde 44'ü turist sayısındaki düşüşe işaret ediyor. İkinci sırada yüzde 32'lik oranla vasıflı eleman eksikliği geliyor. 

Kimi üniversiteler "kağıt üstünde eğitim vererek" vasıflı eleman yetiştirebildiklerini zannettikleri için sonuç böyle oluyor işte. Kongre günü Aska Resort'a bir otobüs yanaşıyor ve içinden üniversiteli gençler iniyor. Bakıyorum; otobüs Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'ne ait. Turizm bölümünden olduklarını öğrendiğim iki öğrenci ve onları kongreye getiren hocalarıyla sohbet ediyorum. Öğrenciler, ilk kez böyle bir etkinlikte bulundukları için çok mutlular. Düşünüyorum, onlar ta Burdur'dan gelmişler, ama Antalya'daki üniversitelerden gelen kimse yok. Sonra da turizmin beşiğinde, Antalya'da vasıflı eleman sıkıntısı çekiliyor. 

2313231-g.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar