2014 demokrasinin sınav yılı

Osman ULAGAY
Osman ULAGAY DÜNYA GÖZÜ

The Economist dergisinin The World in 2014 (2014’de Dünya) özel sayısında, 2014 yılının politikada şoklara ve ekonomide değişime açık bir yıl olacağı belirtiliyor. Özel sayıda yeralan bilgilere göre 2014’de dünya nüfusunun % 40’ını barındıran ülkelerde genel seçimler yapılacak. Bunlar arasında Hindistan, Brezilya ve Endonezya başı çekiyor. Ayrıca Avrupa Birliği’nin geleceği açısından büyük önem taşıyan Avrupa Parlamentosu seçimleri, ABD’de de Kongre’nin kısmen yenileneceği ara seçim var 2014’de. İskoçya’da ise Birleşik Krallık’tan ayrılma talebi konusunda referandum yapılacak.

Batı demokrasisinin karşılaştığı tehditleri irdeleyen önemli bir kitaba(1) imza atan Philip Coggan’ın özel sayıda yer alan yazısı, 2014 yılının neden politik şoklara açık bir yıl olabileceğini anlatıyor. Coggan’a göre 2008’de başlayan küresel kriz, demokrasinin temelinde yatan ilişkiyi, seçmenlerle seçilenler arasındaki mukaveleyi erozyona uğrattı.Seçmenler iktidara getirdikleri politikacıların, sorunları çözmekte yetersiz kaldığını görerek onlardan umut kesmeye ve sistemi sorgulamaya başladı. Özellikle küresel krizin etkisinin en yoğun hissedildiği Avrupa ülkelerinde aşırı sağ ve sol partiler güç kazanmaya devam ediyor. Hindistan ve Brezilya’da da hızlı ekonomik büyüme döneminin kesintiye uğramasının seçimleri kritik hale getirdiğini biliyoruz.

Davos da küresel yönetişime odaklandı     

Dünya Ekonomik Forumu her yıl ocak ayının son haftasında Davos’ta yapılan Yıllık Toplantı nedeniyle dünyanın gündemine gelir ama Yıllık Toplantı’nın gündemini belirleme çalışmaları yıl boyu devam eder. Forum’un görevlendirdiği 1,500 uzmandan oluşan Küresel Gündem Konseyleri yıl boyu süren çalışmalarının sonuçlarını her yıl Kasım ayında yayınlanan bir raporla açıklar. Bu rapor daha sonra dünyanın dört bir yanından gelen 1000 dolayında katılımcıyla Küresel Gündem Konseyleri Zirvesi’nde ele alınır.

Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucu başkanı Klaus Schwab, bugün sona erecek olan Zirve’nin açılışında yaptığı konuşmada, mevcut küresel yönetişim sisteminin küresel sorunlarla baş edecek kapasitede olmadığını vurgulayarak şunları söylemiş: “Vaktimizin çoğunu kriz yönetimiyle geçiriyoruz ve geleceği inşa edecek çabalara gerekli vakti ayırmıyoruz. Küresel sorunları bütünsel bir yaklaşımla ele almadığımız sürece bu sorunlara çözüm üretemeyiz.” Zirve’de yapılan tartışmalarda da, küresel sorunların çözümü için küresel işbirliğinin zorunlu olduğu vurgulanmış.

Küresel gündemde neler var?

Dünya Ekonomik Forumu Küresel Gündem Konseyleri’nin raporuna göre 2014’de öne çıkacak olaylar ve sorunlar arasında birinci sırayı “Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki toplumsal gerilim ve bunun yol açabileceği sorunlar” yer alıyor. 

Hemen ardından gelen ikinci sorun ise dünyada gelir eşitsizliğinin artması. Raporda yer alan verilere göre, ekonomik sistemin öncelikle zenginlere yaradığını düşünenlerin oranı Yunanistan’da % 95’i, İspanya’da % 89’u, İtalya’da % 86’yı, Şili’de % 86’yı buluyor.  Bu oran Avrupa bütününde % 78, Afrika’da % 77, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da % 70, Asya’da ve Latin Amerika’da % 64, Kuzey Amerika’da % 60.

Üçüncü sırada kronikleşen yapısal işsizlik sorunu geliyor. Uygulanmakta olan ekonomi politikalarına duyulan güvensizlik ise altıncı sırada yer alıyor. Dünya Ekonomik Forumu’nun gündeminde öncelik alan bu sorunlar da 2014 yılının politik açmazların öne çıkabileceği bir yıl olabileceğini düşündürüyor.

(1)Philip Coggan, The Last Vote: The Threats to Western DemocracyAllen Lane, 2013)

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar