2019'un heybesinde neler olabilir?

Açıl SEZEN
Açıl SEZEN Dünyanın Parası acil.sezen@gmail.com

Yılın sonu… Dolayısıyla herkesin aklında "Nasıl bir 2019?" sorusu var.

Hem içerde hem de dışarda olup bitenlere bakarak hızlı bir tur atmakta yarar var… Her ne kadar jenerik bir başlığa dönüşse de, ticaret savaşları bu yılın konusu oldu, gelecek yılın konusu olmaya da devam edecek. G-20 zirvesi sırasında varılan anlaşma gereği, Çin ve ABD arasındaki tarife savaşı 90 gün süreyle donmuş görünse de, savaşın etkileri henüz yeni yeni görülmeye başlanıyor.

Çin ekonomisindeki soğumaya zaten aşinayız. Gün geçmiyor ki, Çin Merkez Bankası kaynaklı ya da hükümetin yapacağı teşvikleri içeren bir haber akışı olmasın. Dünya ekonomisindeki ekonomik büyümenin yaklaşık olarak yüzde 40'lık bölümü Çin'den geliyor. Ve onların soğuması elbette büyük haber. Ancak sorun sadece Çin'deki soğuma değil. Bu savaşların ABD ekonomisine ve şirketlerine olan yansımalarını da yavaş yavaş görmeye başlıyoruz.

Trump ne kadar "Bizim ekonomimiz sağlam, Çin'inki soğuyor" veya "Bak, onların hisseleri yılbaşından bu yana yüzde 25 aşağıda bizim borsalarımız rekor" kırıyor PR'I yapmaya çalışsa da, yılın son ayındaki performans bu PR'I tam anlamıyla yere serdi. Ticaret savaşları yoğunlaştığından bu yana Çin'in borsalarındaki toplam hisse senedi piyasa değeri kaybı 2 trilyon doları aştı. Ancak ABD borsalarındaki sadece son 1 aydaki düşüş, ABD şirketlerinin değerlerini neredeyse 4 trilyon dolar eritti.

Elbette ABD'deki bu düşüşün tek sebebini ticaret savaşlarına bağlıyor değilim, ancak savaşın etkisiyle ekonomideki soğuma ve sıkılaşma, Fed'in politikasını gözden geçirmesine, bu da piyasalardaki çalkantıya çanak tutmuş oldu. Örneğin Bank of America Merrill Lynch, ticaret savaşlarının 2018 yılında S&P 500 hisselerindeki etkisinin yüzde 6'lık düşüş olduğunu hesaplıyor. Diğer taraftan, Bloomberg'in hazırlamış olduğu Global Ticaret Takip Endeksi, siparişlerde ciddi şekilde yavaşlama olduğunu ortaya koyuyor. Limanlardaki hacimlerden havaalanlarındaki kargo sayılarına kadar birçok gösterge soğuma eğilimine işaret ediyor. IMF'nin tahminleri ise global ticaret büyüme hızının 2019 yılında bu yılki yüzde 4.2'den yüzde 4'e ineceği yönünde. Tüm dünya borsalarına "bereket" yağan 2017 yılında bu artış hızının yüzde 5.2 olduğunu da hatırlatmış olalım.

Ticaret savaşlarının asıl etkisi 2019'da ortaya çıkacak

Bloomberg'in bu konudaki tespitini de paylaşmak isterim: "2018'de ticaret savaşları havlamaya başlayan bir köpek gibiydi. 2019'da ısıracak."

Çin ve ABD arasındaki ticaret savaşına odaklanmak, resmin bütününü görmeye yetmiyor. Zira, ekonomisindeki son 10 yıllık atılımın önemli bir bölümünü Çin'e mal satarak yaratmış olan Almanya'nın büyüsü de yavaş yavaş bozuluyor. Örneğin yılın 3. Çeyreğinde Almanya'nın mal ihracatındaki daralma oranı yüzde 1.6 oldu ve 2012'den bu yana en düşük performansa işaret etti.

Avrupa ekonomisindeki büyüme tahminleri, önceki yıl bulunduğu yüzde 2'nin üzerindeki seviyelerden gelecek sene yüzde 1.7'lere kadar inecek.

Peki tüm bunlar, Türkiye için ne ifade ediyor? Ticaret savaşlarının neden olduğu soğuma ve yavaşlama, piyasalardaki öngörülebilirliği azaltıyor, merkez bankalarının normalleşme hızını nisbi olarak kırıyor. Bu hava, (kararında olursa) son dönemde görülen panik satışları azaldığında ya da ortadan kalktığında gelişen piyasalara fon akımını bir tur daha hızlandırabilecek bir gelişme. Eğer fon akımları bu belirsizliklerden sınırlı etkilenir ve gelişen ülkelere gitme eğiliminde olursa, Türkiye'nin bundan pay almaması mümkün değil. Zira hisse senedi değerlemeleri gerek 5 yıllık ortalamalarına gerekse diğer gelişen ülke çarpanlarına göre ciddi şekilde iskontolu. Verdiği faiz düzeyi ise diğer gelişen ülkeler ile mukayese kabul etmeyecek düzeyde yüksek.

Para ve maliye politikalarını doğru yönetirsek fon akımından pozitif etkileniriz

Biz kendi risklerimizi doğru yönetir, para ve maliye politikasında doğruları yapmaya devam edersek bu akımdan pozitif katkı alma şansına sahibiz. Gelecek yıl ekonomik daralma nedeniyle azalan bir cari açık, düşen petrol fiyatları nedeniyle azalan bir enerji maliyeti tablosu, ekmeğimize yağ süren diğer unsurlar.

ABD ile görülen son dönemdeki yakınlaşma sahi, iç politikadaki Mart sonrası seçimsizlik ortamı baki ise, gelecek sene piyasa açısından bizim için yara sarma yılına dönüşebilir. Ancak, reel ekonomi ile piyasa arasındaki faz farkını gözden kaçırmamak gerek. Piyasanın toparlaması, iyimserliğin artması, reel ekonomide de işlerin aynı hızla düzeldiği anlamına gelmiyor. Zira reel ekonomi için güçlükler bir süre daha bizlerle birlikte olacak gibi görünüyor.

İç pazardaki daralma büyük olasılıkla yılın ilk yarısı boyunca bizlerle olacak. Yılın ikinci yarısında ise kısmi toparlanacak. İhracat için ise daha iyimser olmak mümkün. Az önce en büyük ihracat pazarımız olan Almanya'daki soğumadan söz ettim. Ancak o soğuma, Çin'e mal satamamaktan kaynaklanan bir gerilemeye işaret ediyor. İç talep, Almanya'da oldukça güçlü kalmaya devam ediyor. Beklentilerde kısmi zayıflama olsa da, Avrupa'ya gelecek yıl da kuvvetli bir ihracat yapma imkanı olacak gibi.

Sonuç…

2017 sonundan bakınca, 2018 o yılın kuvvetli trendinin süreceği bir yıl gibi görünüyordu. 2019 ise şu andan bakıldığında hem dünya hem Türkiye için belirsizliklerin yüksek olduğu bir yıl. Yani, trend değil, trade yılı. Yatırımcılar için elleri işin üzerinde, nakit ağırlığının yüksek olduğu, fırsatları gördüğü anda dümeni kırmanın gerektiği bir yıl olacak. Kalıcı pozisyonlar taşımak, kalıcı trendlere oynamak mümkün olmayabilir.

Parasını etkin yöneten tasarruf sahipleri için imkanların yüksek olacağı bir sene görünüyor.
İş dünyası temsilcileri için ise yağlardan kurtulmak, sadece kaslı bir vücutla geçirilmesi gereken bir sene… Şirketler için soru şu: Girdi maliyetlerinin yüksek kalmaya devam ettiği, personel maliyetlerinin arttığı, yapılandırma olsa dahi finansman maliyetinin ciddi şekilde yükseldiği bir ortamda… Pazarınız da daralıyorken, nasıl ayakta kalacaksınız? Buna vereceğimiz yanıt, sadece 2019'un değil, gelecek birkaç senenin kaderini belirleyecek.

Herkese mutlu ve güzel bir sene diliyorum…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Eli yatırıma gitmemek... 21 Ağustos 2019
Acılara tutunmak... 03 Temmuz 2019