Ağustos işsizlik çok şeyler söylüyor

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN aleventalkan@gmail.com

İşgücü piyasası nasıl gelişiyor. Ağustos demografik yapıyla canlı bağlantı kurmayı başarıyor.  2014 yılbaşından bugüne kadar geçen dönemde terör olayları ne zaman başladı? Artan terör olayları ulusal ekonomimizi ve küresel ekonomiyi nasıl etkiliyor? Kendi gündemimize dönersek, seçim ve sonrasında uygulanacaklar her şeyin önüne geçiyor. Seçmen, ekonomide istikrar arayan seçim tercihiyle karşılığını bulmak isteyecektir. Bu dönemde Türkiye’nin işi kolay değil. Arap baharıyla başlayan sürecin güncel durakları Irak ve Suriye’dir. Dış siyasette gelişmelerse olabildiğine oynaktır. Irak ve Suriye’nin kaç farklı etnik yapıya ve kaç farklı coğrafyaya ayrılacaktır? Ekonominin en yumuşak karnını budur. Bölgenin tüm oynak değişkenleri ekonomik büyüklüklerimiz için çok şey ifade ediyorlar. Ağustos istihdam rakamları da bunlardan birisidir. 

Seçimin ardından gelen ilk işsizlik sonuçlarımız ağustos için çift haneyi işaret ediyor. Temmuz yüzde 9.8 olsa da, bu kez arındırılmamış manşet işsizliğimiz yüzde 10.1’i gösterdi. Uzunca bir süredir hem istihdam hem işsizlik hem çalışma çağındaki nüfus artıyor. İşgücüne katılımımız yüzde 52.1 ile geçen yılın yüzde 0.9 üstünde. İşsizlikler ve istihdamı oluşturan nüfus iki farklı koldan artışıyla işgücündeki 951 bin artışın kaynağını oluşturuyor. Ancak işsizler istihdamdan fazla artınca işsizlik oranında da çift haneye erişmek kaçınılmaz oluyor. ABD’de yüzde 5’e gerileyen işsizlikten öte geniş tanımlı işsizliğin yüzde 9.8’e gerilemiş olması sevindirmişti. Bizde de önceki yıl yüzde 18.6 düzeyindeki geniş tanımlı, bu yıl yüzde 18.2. Hemen kırılımlarına bir göz atalım: Geniş tanımlı işsizler, işgücüne dahil olmayan “iş aramayıp çalışmaya hazırlar” grubunun işsizler ordusuna eklenmesiyle oluşur.  Burası bize çok şey söylüyor. Buna diğer göstergeleri de eklediğimizde şu sonuçlar elde ediliyor:

  1. İş ümidi olmayanlar yüzde 24 gibi güçlü bir artış sergiliyor. Artışına rağmen bunların sayıları 726 binle sınırlı kalıyor.
  2. Mevsimlik işçilerin sayısı, ağustos hasat mevsimi olmasına rağmen düşüyor.
  3. İşsiz sayısı ekonomik faaliyetlere ayrıldığında tarım, hizmetler ve sanayii de artıyor. İnşaatta azalıyor. Artışların en çoğu tarım sektöründe yaşanıyor.
  4. Mevsimsellikten arı işsizlik oranı ile genç işsizlik oranını karşılaştırdığımızda 2012 haziranından itibaren başlayan yükseliş trendinin Mart 2014’te genç işsizliği çok daha hızlı artıracak şekilde ayrıştığını görüyoruz.  

Tüm bu gelişmeler neyi işaret ediyor? 

  • 7 Haziran'la 1 Kasım arasında geçen dönem, ekonomik programın olmayışı bir yana, gelecek ile ilgili artan kaygıların sivrildiği bir atmosfer oluşturuyor.
  • Artan terör olayları tüm ekonomiyi etkiliyor. En çok da tarım sektörünü. Doğu ve Güneydoğu'da güvenlik sağlanamayınca hasat mevsimine rağmen tarımda kapasite kullanım oranı düşük seyrediyor.
  • Ekonomi politikaları inşaatı odaklanıyor. Sanayi ise bu odağı ekseninde şekilleniyor. İnşaat iki seçim arasında hız kazanırken işsizlerini azaltıyor, bu arada sanayii ise artırıyor.
  • Terör olayları genç işsizleri artırıyor. Çünkü yeni iş olanakları kurulamıyor. Artan genç işsizler de terörü artırıyor. Yapı kısır bir döngüye kilitleniyor. 

Türkiye’yi etkileyen bölgesel terör, ABD’nin ardından Avrupa’nın da gündemine girdi. Bakalım ekonomik olarak toparlanan bir ABD, faiz artışıyla finansal istikrarını da sağlarken dünyanın geri kalanındaki açmazlar nasıl değişecek. 

2121221-g.jpg
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar