Akdeniz’de yeni bir teknoloji adası: Malta

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü


Reha Keskintepe - Büyükelçi (E) Harmancı & Partners-Malta

Akdeniz’in ortasında cografi olarak küçük, ancak vizyon olarak büyük hedefleri olan AB üyesi Malta Adası, 2018’in son çeyreğinde Blockchain alanında Avrupa’daki, hatta dünyadaki öncü konumunu pekiştirmek üzere peşpeşe iki önemli Zirve’ye ev sahipliği yapmaya hazırlanmaktadır.
Önümüzdeki ay 3-5 Ekim’de düzenlenecek Delta Zirvesi’nin ardından 1-2 Kasım 2018’de ilk kez gerçekleştirilecek Malta Blockhain Zirvesi, bir yandan Blockchain teknolojisinin sağlıktan sigortacılık sektörüne kadar geniş bir yelpazede potansiyel uygulama alanlarını gözler önüne sererken, öte yandan Malta’nın kripto para borsaları, ICO’lar ve Blockchain alanında çıkardığı üç kanun temelinde dünyanın ilk kapsamlı düzenlemesini yaparak bu alanda başta gelen uluslararası merkezlerden biri olduğunu sergileyecektir.

Yaklaşık iki ay önce parlamentodan geçen ve 20 Temmuz 2018’de yayınlanan 3 kanun neler getiriyor? Bu kanunların Malta’yı bu denli cazip hale getirmesinin sebepleri nelerdir? Kısaca göz atalım:

DLT, ICO’lar (İnital VFA Offerrings) ve Sanal Finansal Varlıklar Hizmet Sağlayıcıları'nı kapsayan dünyanın ilk regülasyonu, 3 ana kanunun bir araya gelmesinden oluşmakta olup bunlar; Malta Dijital İnovasyon Kurumu Kanunu (Malta Digital İnnovation Authority Act), Yenilikçi Teknoloji Düzenlemeleri ve Hizmetleri Kanunu (İnnovatıve Technology Arrangement and Services Act) ve Sanal Finansal Varlıklar Kanunu (Virtual Financial Assets Act) olarak düzenlenmiştir.
Malta Dijital İnovasyon Kurumu Kanunu (MDİAA), Malta Dijital İnovasyon Kurumu´nun kuruluşunu, görev ve yetkilerini düzenlerken; Yenilikçi Teknoloji Düzenlemeleri ve Hizmetleri Kanunu (İTASA), teknoloji hizmet sağlayıcılarını (Sistem Yöneticileri ve Deneticileri) ve teknoloji düzenlemelerinin tasdik işlemlerini düzenlemektedir. Sanal Finansal Varlıklar Kanunu (VFAA´) ise, DLT varlıklarının sınıflandırılmasını, hangi hukuki zeminde hangi lisanslar ile teminat altına alınacağını kesin ve açık bir üslupla belirlemektedir.

DLT varlıkları bağlamında, en büyük problemlerinden biri olarak karşımıza çıkan varlıkların belirli bir hukuki zemine oturtulamaması ve varlığın kaderinin bir bakıma muallakta bırakılması sonucunu doğuran sınıflandırma problemi, Finansal Araçlar Testi (Finanial Instrument Test) ile açıklığa kavuşturulmuştur. Bu kapsamda, DLT varlıkları; Sanal Token (virtual token), finansal araçlar (Financial Instrument), elektronik para (Electronic Money) ve sanal finansal araçlar (Virtual Financial Asset) olarak sınıflandırılmıştır. Aynı zamada, bahsi geçen kanun, ICO´ların lisanslama prosedürü, whitepaperların içeriği, sanal finansal varlıkların hizmet sağlayıcılarının lisanslanması ve bu prosedürleri yönetmekle görevli vekil (VFA Agent) ile ilgili düzenlemeleri de kapsamaktadır.

VFAA ile ilgili düzenlemelerin çıkarılması ve bu düzenlemelerin uygulanması, Malta Finansal Hizmetler Kurumu'na (MFSA) bırakılmış olup hizmet sağlayıcıları, örneğin ICO´sunu Malta´da çıkarmak isteyen bir kişi, hazırlamış olduğu ayrıntılı iş planı, whitepaperı ve seçmiş olduğu temsilci (VFA Agent) vasıtasıyla MFSA ile direkt masaya oturabilecek, DLT varlığının hangi sınıfa dahil olduğunu Finansal Araçlar Testi kapsamında ve MFSA´nın yazılı görüşü ile tespit edebilecek ve uygun lisans başvurularını gerçekleştirebilecektir.

Bununla birlikte, Sanal Finansal Araçlar Kanunu’nun kasım ayı itibarı ile yürürlüğe girmesi beklenmekte olup yürürlülük tarihine kadar Malta´da kurulmuş veya burada operasyonları olan şirketler, söz konusu kanunun talep ettiği lisanslardan muaf bir şekilde faaliyetlerine devam edeceklerdir. Bu kanunun yürürlülük tarihinden sonra ise lisans prosedürü için kendilerine yaklaşık 1 yıllık bir süre tanınacaktir. Kanunun yürürlülük tarihinden sonra Malta'da DLT varlıklar ile işlem yapmaya baslamak isteyenler ise ancak bu kanunun öngördüğü lisans ile birlikte DLT varlıklarla faaliyette bulunabileceklerdir.

İş dünyamız Malta’nın bu yeni konumundan ve sunduğu fırsatlardan en geniş şekilde yararlanabilecektir. Zira, Türkiye Malta’daki üçüncü en büyük yatırımcı ülke olmasının yanında, Ada için hayati önceliği olan ulaştırma ve lojistik sektörlerinde Türk şirketleri başat role sahiptir. Malta Hükümeti şirketlerimize kapılarının ardına kadar açık olduğunu vurgulayagelmekte, bunun sonucunda önemli projeler ve ihaleler sayıları 650’ye ulaşan şirketlerimiz tarafından üstlenilmektedir.

Malta’nın Blockchain teknolojisinde merkez olma pozisyonundan iş dünyamızın yararlanması ve Blockchain tabanlı prolerin hayata geçirilmesi için zaman ve koşullar çok uygundur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ufuk çizgisi 03 Nisan 2024