AMD ve gelecek

Rüştü BOZKURT
Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ rustu.bozkurt@dunya.com

Ambalaj Makineleri Üreticileri Derneği (AMD) üyeleriyle ilişkilerimiz hayat laboratuvarının testlerinde deneniyor. Uzun yıllardır kendileriyle tanışıklığımız var; ne düşündüğümüzü, ne söylediğimizi, ne yaptığımızı yakından biliyorlar. Ramazan ayının ilk gününde iftar yemeğinde, “Gelecek inşasının gündemi” üzerinde değerlendirme yapmamı istediklerinde, ortam ve iklimi düşünerek neler anlatmam gerektiğini enine boyuna sorguladım. Dünyanın olduğu kadar ülkemizin de gündemi olduğuna yürekten inandığım beş gündem maddesini açıklamaya çalıştım: 

Analitik yetenek gerekiyor
1)
Üretimin iç örgütlenmesini, endüstri- devlet ilişkilerini ve devletler arası ilişkileri derinden etkileyecek olan “endüstri 4.0” hakkında bilgi sahibi olmalıyız. Üretimde makinelerin birbirine bağlantı kurması, yeni bir hız, esneklik ve verimlilik aşamasına doğru ilerliyor. Çok sayıda araştırma 2020 yılına kadar verimlikte yüzde 25 artış öngörüyor. AMD üyeleri literatürü iyi izleyerek, neler olduğunu anlarsa, ülkemizin imkanlarını değerlendirecek büyük bir fırsat yakalar. Ülkemizin teknolojik altyapısının de iyi bilinmesi fırsat kanallarını büyütür. AMD üyelerinin işbirliği yaparak, makine üretiminde avantajlı konuma geçebilecek potansiyelleri vardır. Çok fonksiyonlu makine üretiminin öne çıkması, makine satışlarının servis imkânlarına bağımlı hale gelmesi, kişiye ve ihtiyaca özel üretim yapma imkanlarının artması, sistemler arasında bağımlılıkların yoğunlaşması; sistemlerin sistemini gözetmeyi gerektiriyor. İlgilerimizi ve bilgilerimizi bu alanlara odaklamalıyız ki, uyum yeteneğimizi geliştirebilelim. 

Kayıt tutmanın önemi
2)
Rekabet gücü, önemli ölçüde işimizle ilgili net bilgi üretme, bilgiyi ürünlerimize gömerek rekabet edebilir farklı ürünler üretmeye dayanıyor. İş yerinizle ilgili doğru kayıtlar tutmak kadar, kayıtların analizini yaparak, alışkanlıkla yönetimden analizle yönetime geçmeliyiz. Değer yaratma zincirinin kritik aşamalarında maliyet-fiyat dengesini gösteren bilgilere ve analizlere sahip olmalıyız. Bunun için büyük veriyi ehlileştirmek, işe yarar bilgileri seçmek ve bilgileri farklı bir ürün yaratmanın aracı yapmak çok temel bir rekabet aracı haline geldi. Bu yeni aşama “analitik 3.0” olarak adlandırılıyor. Haftada en az iki saatimizi analitik konusuna ayırmıyorsak, birikim yeteneğini koruyan ve uzun dönemli geleceği güven altına alan sonuçlar yaratmamız çok zor. 

3) Bugüne kadar “insan kaynağı” bakışımız, “iyi bir okul,iyi bir iş,düzgün bir kariyer” anlayışından besleniyordu. Bilim ve teknolojideki gelişmeler, sistem yapılarını değiştirdi ve sistemlerin sistemi anlayışını öne çıkardı. Hız ve esneklik önem kazandı. Çok ciddi okullar bile ürettikleri bilginin kısa zamanda hayatın sorunlarını çözmeye yetemediğini, bilgiyi sürekli yenilemek gerektiğini kabul ediyor. Bu yeni gelişme, insanın kendine sürekli yatırım yapacak biçimde güdülendiren bir eğitim anlayışı gerektiriyor. İşgücü profilindeki bu değişme, ucuz-emek olgusunu da ağırlıklı biçimde iş yaşamından uzaklaştırıyor. Eğer,uzun soluklu gelişme içinde olmak istiyorsak, işyerinizde istihdam edeceğiniz işgücünün niteliği, temini, iş yerinde kalıcı olabilmesinin koşulları üzerine de bilgi sahibi olmalı, düşünce ve fikir üretmeliyiz. 

Ürünlerimizi farklılaştırma
4)
Üç boyutlu baskı ve eklemeli üretim tekniğinin gelişmesi, üretim yapılarını, üretim tesislerini, üretici-müşteri ilişkilerini köklü biçimde dönüştürüyor. Bu yeni oluşumun ambalaj makineleri üretimine olası etkilerini sorgulamak, kullandığınız enerji maliyeti ve nitelikli işgücü temini kadar önemli. Önde gelen yayınlar bu konuyu sürekli gündemde diri tutuyor. Gelişmelerin farkında olmazsak,işimizin nerede tökezleyeceğini bilemeyiz. Haddimi aşmış olsam bile size bir uyarı yapmak istiyorum: İşbirlikleri yaparak, önce gelişmeleri izleme konusunda ciddi adımlar atarsanız...Sonra işbirliklerinizi geliştirerek ürünlerinizi farklılaştırarak zamanın ihtiyacına uyum sağlarsanız Almanya, İtalya ve ABD ile aynı fırsatlara sahipsiniz. Bu fırsatı kaçırarak, “Türkler fırsat kaçırma fırsatını asla kaçırmaz” diyenleri sevindirmemeliyiz. 

Fırsat ve tehdit analizi
5)
Akıllı ve bağlantılı ürünlerin insan yaşamının derinliklerine hızla yayıldığının farkındasınız. Kendi iş alanınızda, akıllı ve bağlantılı ürünlerin olası fırsatları kadar tehditlerini de analiz etmeniz gerekiyor. Önce akıllı,bağlantılı ürünlerini neler olduğunu,hangi alanda hızla yayıldıklarını zihninizde netleştirin. Sonra da, gelişmelerini sizin işinizi doğrudan ve dolaylı yollarda nasıl etkilediğini netleştirin ki hayatın hakikatini yakalayan öngörüde bulunabilesiniz, önlemler alabilenisiniz. 

Aşık Veysel’in dediği gibi: “Her kim ki olursa sırrına mazhar / Dünyaya bırakır ölmez bir eser!”. Günün gelişmelerinin sırrına mazhar olmak hepimizin sorumluluğudur, hepimizin...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar