Başka çare yok gibi gözüküyor

İlter TURAN
İlter TURAN SİYASET PENCERESİ dunyaweb@dunya.com

Suriye’de Rusya ve Türkiye’nin denetleyeceği bir ateşkes üzerinde anlaşmaya varıldığı haberi ilk bakışta silahların sustuğu, barışın inşası için görüşmelere başlanacağı izlenimi verebilir. Olayın ayrıntılarına girildiği zaman, aslında ateşin kesilmediği, sadece bazı gruplarla anlaşmaya varıldığı ve bunların en büyük ve güçlü gruplar olmadığı görülecektir. Anlaşmaya daha ziyade alanda başarı sağlayamamış unsurlar katılıyor. Esad’a karşı en sert mücadeleyi veren radikal dinci unsurlar sürecin dışında. Ateşkes tali unsurların mücadeleye devam etmeyecekleri ve bunun karşılığında bir miktar anlayış görecekleri, buna karşılık Suriye, Rusya ve Türkiye’nin esas mücadeleyi radikal dinci unsurlara karşı yürütecekleri anlamına geliyor. Orada bile anlaşmazlık zemini eksik değil. Türkiye, yakın zamana kadar şimdi yeni bir isimle anılan El Nusra örgütüne dostça yaklaşıyordu. Bu düşüncesini tamamen terk etti mi, emin olamıyorum. Buna karşılık, Türkiye PKK’nın Suriye kolu olan PYD’yi ve askeri kanadı YPG’yi düşman olarak görüyor; Rusya ve ateşkes sürecinin dışında olan Amerika bu görüşü paylaşmıyor. Hatta, herhalde Astana’da yapılacak barış görüşmelerine PYD/YPG’nin de daveti söz konusu oldu ki, Dış işleri Bakanı “Onlar gelirse, biz katılmayız” açıklamasını yapma ihtiyacını duydu.

Türkiye IŞİD’e karşı mücadeleye istekli değildi. Bu gücün Esad’ı yıkabileceğini, gelecekte denetim altına alınabileceğini düşünecek kadar yanlış bir değerlendirme içindeydi. Ayrıca, İŞİD’in Kürt terörüne karşı bir antidot olarak kullanılabileceğini düşünüyordu. IŞİD ise Türk hükümetinin dindarlığını takdir etmiyor, yetersiz buluyordu. Türkiye’nin İŞİD’e karşı kesin tavır alması vakit aldı. Ancak bir yandan ülkenin İŞİD terörüne hedef olması, öte yandan diğer büyük ülkelerin birincil sorunun IŞİD olduğu konusundaki ısrarları sayesinde mümkün oldu. Şimdi ülkemiz IŞİD karşısında kendi askerini de kullanarak zorlu bir mücadele veriyor. Diğer ülkelerin mücadeleye yeterli katkı sağlamadıklarından da yakınıyor. Fakat öyle bir duruma geldik ki, diğer ülkeler bir şey yapmasalar da biz IŞİD’le mücadele etmek mecburiyetindeyiz. IŞİD’i askeri olarak yenmek kolay olmayabilir, nizami bir savaş yapmıyorlar. Bir an için askeri bakımdan etkisizleştirildiklerini kabul edelim, o zaman mücadeleyi Türkiye’ye daha fazla yayacaklarından endişe ederim. Ülkemizde hükümetimizin hoşgörüsü sayesinde azımsanmayacak bir sempatizan kitlesine sahip oldukları sır değil. Özetle, iyi düşünülmemiş, hayaller üzerine bina edilmiş Suriye politikamız bizi bataklığa sürüklemiş gözüküyor. Buradan nasıl çıkacağız bilemiyorum ama başlangıç noktası olarak Esad’la uğraşmayı bırakıp, Suriye’yi yönetebilecek tek yapı olan Baas rejimi ile barışıp işbirliğine yönelmek olabilir. Biraz gurur kırıcı olsa da, başka çare yok gibi gözüküyor.

Tüm okuyucularımın yeni yılını kutluyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
G7 nereye gidiyor? 04 Eylül 2019