Başkalaşan turizm hizmetleri sektöre bir fırsat sundu
“Yükselmek için yalnız kendi gücünü kullan, başkasının seni yükseltmesine izin verme” der Nietzsche. Türk turizmi için de işte tam böylesine bir yeniden yapılanma sürecine dahil olma fırsatı ortaya çıkmıştır. E ticaret tüm sektörlerde ayrı yansımalar bulurken, en büyük değişimini de turizm sektöründe yaşatıyor. Ne demek şimdi bu?
Günümüz küresel ticaretinde sayısız internet alışveriş platformu rekabet halindedir. Size masanızdan kalkmadan, klavyenize hafif dokunuşlarla, basit mouse hareketlerinizle bile tam bir alışveriş merkezi konforu sağlarlar. Bu platformlardaki işlemler her geçen gün daha güvenli bir atmosferde sürdürülüyor. Ana ortaklık yapıları da adım adım güçlendiriliyor. Ortakları arasında; bankalar, büyük holdingler, diğer finans kuruluşları yer alan sayısız internet alışverişi ortamı bulunuyor. Turizmde maliyetleri oluşturan dağılımdan yola çıkalım: Emek, tesis yatırımları, gıda giderleri, çevre ve tarım düzenlemeleri, elektrik su doğalgaz akaryakıt sabit harcamaları, genel yönetim giderleri… Liste uzun mu uzun… Hizmeti satın alanın sırtındaki yüklerle hizmeti sunan turizm tesisinin tamamen dışında kalmış bir “tur operatörü” marjı vardır. Bu marj, yüzde 20 ile yüzde 25 arasında değişir. Önemli bir marjdır. Çünkü bu marjı almaya hak kazanan yabancı “tur operatörleri” hiçbir yatırım yapmadan yüzde 20- yüzde 25’lik payı ceplerine indirirler. Bu gruptakiler “elin taşıyla elin kuşunu vuranlardır”. Kendi topladıkları taşlarını atmış, kolları mı yorulmuştur ki?
İşte turizm sektörünün hali
2016 yılı Ocağında yabancı sayısı yıldan yıla değişiminde yüzde 6,44 azalış kaydediyor. Tablo karanlık. Turizm gibi cari açığın finansmanındaki can alıcı komponent ağır yara almaktadır.
Rusya ile siyasi gerginliğin faturası turizm sektörüne kesildi. Ocak düşüşü oldukça sert. Önümüzdeki aylarda düşüş daha da derinlik kazanacaktır. Bizim yapmamış gereken, e-ticarette dev bir turizm platformu oluşturmak ve bu platformda tur operatörünü aradan kaldırmaktır. Böylece turist ile turizm işletmesi doğrudan karşı karşıya gelecekler, böylece hizmet kalitesi ve maliyetler yüzde 25 azaltılmış olacaktır. Peki bunu kim yapacak? Yanıt kamu. Neden kamu. Tarafsızlık, güvenirlik, denetim gücü ve yetkisi, ucuz kurulum maliyeti, yetki, inisiyatif alabilme gücü, standartlar uyma ve uygulatma kararlılığı gibi…
“Katranı kaynatsan olmaz ki şeker, cinsini sevdiğim cinsine çeker.” Kamu sektörü küresel boyutuyla farklı değildir. Dilleri, dinleri, ırkları, milletleri farklı olsa da, sanki aynı ağacın kuşlarıdırlar. Alman otomotiv sanayini düşünelim. Dünya markası olmuş en az üç büyük üreticiyle sektör, dünyada hakimiyet sahibi de olsa, gün gelir bir emisyon meselesinde dillere destan olur. Ancak konu standardizasyon ve onun gerekleri olduğunda, kontrol zafiyetine maruz kaymaktan geri kalmazlar. Kamudan iş istemek her kolaycının kaçamağı olagelmiştir. Vatandaş, devletin görev tanımını öylesine genişletir ki, bağımsız kuruluşlardan ya da sivil toplum örgütlerine uzanan geniş bir yelpazede sırtlarını devlete dayarlar. İşte turizm için gerekli olan bir internet platformu böylesine çetrefilli bir yapılanma olmasa da, bizim için gerçek bir fırsat niteliğindedir.