Borç krizi ve kredi derecelendirme kuruluşları

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

Bu hafta İtalya ekonomisine ilişkin kaygılar, yeni kriz geliyor korkusunu artırdı. (Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'da bu korku duygusunu paylaşanlar arasına girdi). Bu yetmiyormuş gibi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, İrlanda tahvillerinin kredi notunu bir kademe daha indirerek yatırım yapılması tehlikeli olan "çöp" düzeyine çekti. Bu gelişmeler Avrupa Para Birliği'ni iyice tartışılır hale getirdi.

Yurtdışında bu tartışma 2010 yılından itibaren, iktisatçılar arasında yoğun bir şekilde devam ediyor. Derli toplu bir tartışma metni için sizlere Barry Eichengreen'in 2010 yılında yazdığı "The Euro: Love It or Leave It?" makalesini öneririm. (<http://www.voxeu.org/index.php?q=node/729>). Avrupa Para Birliği'nin geleceği tartışması ile birlikte, bu arada bir başka tartışma daha gündeme girdi: kredi derecelendirme kuruluşları. Özellikle Portekiz ve İrlanda'nın tahvillerinin çöp statüsüne çekilmesi bu şirketlerin meşrutiyetini bir kere daha gündeme getirdi. Avrupa Para Birliği'nin geleceğine ilişkin tartışmayı önümüzdeki haftaya bırakıyor, bu hafta  derecelendirme şirketlerinin geçmişleri ele almak istiyorum.

Kredi derecelendirme şirketlerinin kökeni yine ABD'ye dayanıyor. 1837 yılında New York'da bir manifaturacı olan Lewis Tapan, yaşanan ekonomik krizde müşterilerinin durumunu belirlemek amacıyla ilk derecelendirme faaliyetine girişti. ABD ekonomisindeki çöküşte kendisi de ciddi zarara uğrayan Tapan, borçluların kredi değerliliğinin belirlemek için Doğu ve Batı eyaletlerinde çoğunluğu avukat olan 180 temsilciden oluşan bir bilgi zinciri kurarak müşterilerine not vermeye başladı.  Cincinati'li bir avukat olan John Bradstreet'de benzer bir yöntemi kurduğu şirkette uygulamaya başladı. Bradsreet işe ödeme güçlüğü çeken tüccarların davalarına vekillik ettiği dönemde, müvekkillerinden topladığı kredi bilgilerini New York toptancılara satarak başladı. Daha sonra 1849 yılında kurduğu Bradstreet Company ile kredi derecelendirme işine giren ikinci kişi oldu. 1933 yılında bu iki şirket "Dun and Bradstreet" adlı kuruluşta birleşti ve 1962 yılında "Moody's Investors Service" ismini aldılar.

"Poor's Publishing Company" ise 1916 yılında kuruldu. Bu şirketi 1922'de "Standard Statistics Company", 1924'de, "Fitch Publishing Company'nin"  kurulması izledi. 1941'de "Standard Statistics Company" ile "Poor's Publishing Company" birleşerek "Standard and Poor's" ismini aldı.

Dünya'da 64 kredi derecelendirme kuruluşu bulunmakta. Bunların 5'i Avrupa Birliği kaynaklı kuruluşlardır. Ancak en büyük üç derecelendirme kuruluşu Moody's, Standard & Poor's ve Fitch' dir.

Bu şirketler neden bu kadar önemli? En önemli nedeni uluslararası likiditeyi yönetenlerin bu şirketlerin verdikleri notlara göre fonları alıp satmaları. Derecelendirme şirketlerinin notlarını borç ödeyemez noktasına çektiği ülkelerin ya da bankaların, borç alabilme imkanı ortadan kalkıyor ve batıyorlar. Bundan dolayı kimi bu zaman bu şirketlerin notları şaibeli oluyor. Çünkü not düştüğü anda, ülke ya da bankaların varlıkları da çöpe dönüşüyor.

Yunanistan ve İrlanda'yı uzun yıllar yüksek notlarla yatırım yapılabilir ülkeler konumunda tutan bu kuruluşlar, daha sonra bu ülkelerin notlarını hızla düşürmekle, ABD'deki krizi görmezlikten gelip, uzun süre mortgage kredisi veren finansal kuruluşları üst derecelerde tutarak finansal kırılganlıkları görmemezlikten gelmekle, suçlandılar. Doğrusu bu suçlamalar pekte yersiz değildi. Ancak derecelendirme kuruluşları finansal kararlardaki ağırlığını korudu. Bundan dolayı bugün notu düzgün gözüken bir ülke, bir anda krize girmiş ülke konumuna düşebiliyor.

Bu bağlamda Ocak-Mayıs döneminde beş ayda cari açığı bir önceki yıla göre yüzde 121,3 artan Türkiye, dikkatli olması gereken bir ülke konumunda. Yani her an bu kuruluşlar oyun bitti diyebilir. Oyunun yöneticilerinin dikkatine.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019