Bu grafikler hangi hayati uyarıyı yapıyor?

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2017 nüfus istatistiklerini yayınladı. Bu istatistiklerin ve yansıttığı eğilimlerin ekonomi politikaları açısından da anlamı büyük. Nüfus eğilimlerinde bu açıdan en önemli değişimler şöyle:

* Nüfus yaşlanıyor, hem de oldukça hızlı bir şekilde. 2007’de 28.27 olan ortanca yaş 2017’de 31.71 oldu. 10 yılda 3.45 yıllık bir artış var.

* 15 yaş altı nüfusun payı 2007’de yüzde 26.41 iken 2017’de 2.86 puan azalarak yüzde 23.55’e indi. 15-19 yaş grubunun payında 0.65 puanlık, 20-24 yaş grubunun payında 0.85 puanlık bir düşüş var. 0-24 yaş grubunun nüfus payındaki toplam kayıp 4.36 puan. Buna karşın 65 yaş ve üzeri nüfusun payı, aynı dönemde 1.45 puan artarak yüzde 8.53’e çıktı.

* Çalışma çağı dışındaki nüfusun çalışma çağındaki nüfusa oranını ifade eden yaş bağımlılık oranlarında genç bağımlılık oranı geriliyor. 15 yaş altı nüfus ile 65 ve üzeri nüfusun toplamının 15-64 yaş grubuna oranı olan toplam yaş bağımlılık oranı 10 yılda 3.11 puan azalarak yüzde 50.36’dan yüzde 47.25’e indi.

* 15 yaş altı nüfusun 15-64 yaş grubuna oranı olan genç bağımlılık oranı, 10 yılda 5.03 puanlık bir düşüşle yüzde 34.68’e inerken 65 ve üstü yaş grubunun 15-64 yaş grubuna oranı olan yaşlı bağımlılık oranı 1.91 puan artarak yüzde 12.56 oldu.

Bu verilerden çıkan hayati uyarılar ise şunlar:

* Nüfus yaşlanıyor ve “üç çocuk” kampanyalarıyla bu eğilimin değişmesi mümkün değil. Ekonomik ve sosyal politikaların yaşlı nüfus artışını hesaba katarak yapılması şart.

* Toplam yaş bağımlılık oranındaki düşüş, genç bağımlılık oranındaki hızlı düşüşten kaynaklanıyor. Bu durum sosyal güvenlik sisteminin geleceği açısından çok hayati bir risk yaratıyor. Çünkü gelecekte çalışma çağındaki nüfusun emekli nüfusa oranı ciddi ölçüde gerileyecek. Bu da sosyal güvenlik sisteminin gelir gider dengesini daha da bozacak.

* Öte yandan Türkiye’de hala istihdam oranı yüzde 50’nin altında ve bunun da üçte biri sosyal güvenlik sisteminin dışında. İstihdam oranını hızla artırmadan ve kayıtdışını ciddi şekilde azaltmadan, sosyal güvenlik sisteminin mevcut nüfus eğilimlerine dayanabilmesi mümkün değil. Bunun yolu da öncelikle kadınların işgücüne katılımını hızlandırmaktan ve istihdamı artırmaktan geçiyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar