Bütçe grafiği, 2008-2009 krizini andırıyor

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Sayfada iki grafik görüyorsunuz. Birincisi 12 aylık toplam bütçe açığının 2006 sonundan bu yana olan dalgalanmasını gösteriyor. İkinci grafik ise aynı süreçte faiz dışı bütçe dengesinin nasıl seyrettiğini gösteriyor.

Grafiklerde 12 aylık toplamları tercih etmemizin nedeni, bütçenin de tıpkı enflasyon ve istihdam gibi kendine özgü aylara göre değişken bir performansı olması. Böylece bütçedeki eğilimlerin ne yönde geliştiğini daha anlaşılır ve net görebiliyoruz.

Birinci grafikte Mayıs 2016 sonrasında bütçe açığının hızla artmaya başladığı görülüyor. Bütçe açığındaki artış özellikle bu yılın ocak ayından sonra olağanüstü hızlanmış.

Aynı kırılmayı, faiz dışı bütçe dengesini gösteren ikinci grafikte de görüyoruz. Mayıs 2016’dan sonra faiz dışı bütçe fazlasında bazı iniş çıkışlar göstermekle birlikte belirgin bir düşüş başlıyor. Bu düşüş, Ocak 2017 sonrasında keskin ve kesintisiz bir düşüş halini alıyor.

Haziran 2017’de ise 12 aylık faiz dışı bütçe dengesi eksiye geçiyor. Yani faiz dışı bütçe dengesi de açık verir hale geliyor. Bu, Kasım 2009’dan bu yana, yani ekonomik kriz döneminden bu yana, ilk kez karşılaştığımız bir durum.

Aslında iki grafiğin bir diğer çarpıcı ortak noktası da bu. Her iki grafiğin de hem son dönem eğilimleri, hem de düzeyleri 2008-2009 ekonomik kriz döneminin adeta kopyası gibi.

12 aylık toplam bütçe açığı 2008-2009 ekonomik krizi öncesinde Ağustos 2008’de neredeyse sıfırlanmış iken, kriz ile birlikte hızla yükselerek Ekim 2009’da 55.78 milyar TL düzeyine fırlıyor. Bunda hem kriz nedeniyle bütçe gelirlerinin azalması, hem de kamunun harcamalarını artırmasının etkisi var.

2008-2009 ekonomik krizinin bütçe açığına yansımasının neredeyse tıpkısını, Mayıs 2016 sonrasında da görüyoruz. Mayıs 2016’da 12.04 milyar TL düzeyine kadar inmiş bulunan 12 aylık bütçe açığı, Haziran 2017’de 55.64 milyar TL ile kriz zamanı ile eşit bir düzeye fırladı. Bütçe açığı 13 ayda Mayıs 2016 düzeyinin 4.62 katına ulaştı.

12 aylık faiz dışı bütçe fazlası, ekonomik kriz öncesi Ağustos 2008’de 47.42 milyar TL ile rekor düzeye çıkmıştı. Ekonomik krizde hızla eriyen faiz dışı fazla, Kasım 2009’da 1.49 milyar TL açık ile dip notasına indi.

12 aylık faiz dışı bütçe fazlası Mayıs 2016 sonrasında da 2008-2009 krizine benzeyen hızlı bir düşüş sergiledi. Haziran 2017’de 12 aylık faiz dışı bütçe dengesi eksiye düştü ve 4.8 milyar TL ile 2008-2009 krizindeki dip noktasından daha büyük bir açık verdi.

Bütçedeki bu “kriz hali”nden çıkış, üç nedenle o kadar da kolay gözükmüyor.

Birincisi 2009 krizi sonrasındaki global ucuz bol para dönemi tersine döndü ve bu en kırılgan ülkelerden biri olarak Türkiye’yi daha sert etkiliyor.

İkinci neden, en geç 2019’da yapılacak olan kritik cumhurbaşkanlığı seçimlerinin anayasa referandumu ile şaha kalkan bütçe açığının ateşinin düşmesini engelleyecek olması.

Üçüncüsü ve en önemlisi iç ve dış siyasetteki çatışmalı çizgi ile hukuk ve özgürlükler alanındaki kötü gidişin, yatırım ortamını ve ekonominin durgunluk gömleğini yırtmasını engelliyor olması.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar