CHP yeni hikayesini arıyor

Osman ULAGAY
Osman ULAGAY DÜNYA GÖZÜ

Pazar günü İstanbul’da bir “beyin fırtınası” yaşandı. CHP tarafından organize edilen uluslararası katılımlı ‘çalıştay’, sabah 9.15’de başlayıp, arada bir yemek molası verilerek, 17.30’a kadar sürdü. Ataköy Sheraton Oteli’nde, koskocaman bir dikdörtgen masanın çevresinde toplanan 40 katılımcı, yeni hikayesini oluşturma çabasında küresel gündeme odaklanmanın önemini nihayet kavramış görünen CHP’nin bu çabasına katkıda bulundu. Türkiye’nin sorunları küresel çerçeve içinde masaya yatırıldı ve CHP’nin sosyal demokrat bir anlayışla kendisine yeni bir yol haritası çizerken öncelikle neleri dikkate alması gerektiği tartışıldı.

Halen Brookings Enstitüsü Başkan Yardımcısı olan Kemal Derviş’in katkısıyla organize edilen toplantıya Türkiye dışından katılan tanınmış isimler arasında eski NATO Genel Sekreteri Javier Solana, Dünya Ticaret Örgütü’nün(WTO) eski başkanı Pascal Lamy, bir cinayete kurban giden eski İsveç Başbakanı Olaf Palme’nin oğlu, İsveç Gelecek Araştırmaları Merkezi Direktörü Joakim Palme ve gelir eşitsizliği konusundaki çalışmalarıyla ün yapmış olan Dünya Bankası araştırma bölümü baş ekonomisti Branko Milanoviç de vardı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP yetkililerinin yanı sıra, Türkiye’den bir grup akademisyen ve gazete yazarının da katıldığı toplantıyı baştan sona izleyerek bu yeni açılıma verdiği önemi göstermiş oldu.        

Ekonominin sorunları

Kemal Derviş’in yönettiği toplantının ilk bölümünde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun küresel tabloyu özlü biçimde özetleyen açış konuşmasından sonra,  dünya ekonomisinin ve Türkiye ekonomisinin temel sorunları tartışıldı. Bugünün dünyasında küresel ekonomiyle ülke ekonomilerinin sorunlarının iç içe geçtiği ve bu ortamda ancak fırsat ve tehditleri doğru algılayan ülkelerin başarılı olabileceği vurgulandı. Bu bölümde, küresel ekonomide başarının anahtarının katma değer üretmekten geçtiği vurgulandı.  Türkiye ekonomisi tartışılırken en çok üzerinde durulan sorunların da bu temel sorunla ilişkili olduğu gözden kaçmadı. Yapılan saptamalara göre: 

• Türkiye’nin iç tasarruf oranı çok düşüktü.

• Tasarruf oranı çok düşük olan Türkiye’nin dış açığı(cari işlemler açığı) ekonomi yavaşlarken bile artabiliyordu.

• Bu durumun dünyadaki parasal genişlemenin yavaşlamasının beklendiği ortamda Türkiye’nin kırılganlığını artırması kaçınılmazdı. 

• Dış açığın büyümesine yol açan faktörlerden biri de Türkiye’nin orta gelir tuzağının yanı sıra, bir “orta teknoloji tuzağı”na yakalanmış olması ve bu nedenle rekabet gücünü korumakta zorlanmasıydı.

• Dünya ekonomisindeki rekabetin giderek teknolojiye dayalı katma değer üretme kapasitesiyle belirlendiği bir ortamda Türkiye’nin bu kısır döngüyü kırması zor görünüyordu.

• Bugünün dünyasında katma değer yaratmak için çok iyi eğitilmiş bir insan sermayesine sahip olmak gerekiyordu. Bunun için eğitimde atılım şarttı ve Türkiye’nin bu konudaki performansı hiç de iç açıcı değildi.

Çalıştayın bu başlıklarla, CHP’nin oluşturmak istediği ‘yeni hikaye’nin ekonomi ayağı için önemli ipuçları ortaya koyduğu ve bir gündem belirlediği söylenebilir.      

 

AB’nin geleceği ve Türkiye

Çalıştayın ikinci bölümünde Avrupa’nın sorunları ve Türkiye- Avrupa Birliği(AB) ilişkilerinin geleceği tartışıldı. Çoğu Avrupalı olan yabancı katılımcılar, AB’nin mevcut yapısıyla yaşamaya devam etmesinin kolay görünmediğini ve farklı iki halkadan oluşacak bir yapının ortaya çıkabileceğini belirttiler.

Onların görüşüne göre birinci halkayı Euro’yu kullanmaya devam edecek olan AB ülkeleri oluşturacak ve bu ülkeler arasında, kendi içinde daha da derinlik kazanacak bütünleşmiş bir güçlü çekirdek oluşacak.

İkinci halkada ise daha gevşek bağlarla AB’nin parçası olacak olan ülkeler yer alacak, İngiltere ve İsveç de bu ikinci halkada yer alabilecek. Böyle bir yapılanmaya gidilmesi halinde Türkiye’nin ikinci halkada yer alma şansının artacağı ileri sürüldü. Ancak bütün bunların kolay gerçekleşecek şeyler olmadığını herkes kabul ediyor.

AB’nin ve sosyal demokrasinin geleceğiyle ilgili sorunların tartışılmasında CHP’nin bu tartışmalara aktif olarak katılarak bu sorunlarla ilgili fikir üretmesinin, partinin ‘yeni hikayesi’ne önemli bir katkı yapabileceği de vurgulandı bu yararlı çalıştayda.     

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar