Çin'in kur politikası Türkiye'yi etkiler mi

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

Çin, cumartesi günü beklenmedik (en azından bugünlerde beklenmiyordu) kur politikasında değişikliğe gideceğini ve yönetilen kur politikasından vazgeçtiğini, belli bir bant içinde yuanın (renminbi'nin) dalgalanmasına izin vereceğini açıkladı. Çin bununla da kalmadı, yuanın değerinin eskisi gibi ABD dolarına göre değil, içinde Euro'nun da yer aldığı bir sepete göre belirleneceğini ve bu kur düzeyinin belli bir bant içerisinde dalgalanacağını söyledi. Bu açıklama önemli idi. Çünkü Çin uzun dönemdir, ihracatındaki artışı sürekli kılmak için zayıf yuan politikası izliyordu. Çin şunu yapıyor:

· Çin ihracata yönelik büyüme modeli izliyor.

· İhracatta üstünlük sağlamak için işgücü maliyetlerinin düşük tutacak bir ücret politikası benimsemiş durumda. Bu politikasını da büyük ölçüde bölgesel asgari ücret politikası ile pekiştiriyor.

· Bu üstünlüğünün yanı sıra ulusal parası yuanın değerini düşük tutarak ihracat yaptığı ülkelerde Çin mallarının fiyatının o ülkelerin para cinsinden düşük kalmasını sağlıyor. Bu da Çin'in sürekli olarak dış ticaret fazlası vermesine ve dünya ekonomisindeki krize rağmen ihracatındaki artışı sürekli kılıyor.

Şimdi birkaç soru soralım: Çin neden böyle bir politika değişikliğine gitti? Çin bu kur politikasından vazgeçerek yuanın değerlenmesinin yolunu mu açıyor?

Çin'in kur politikasındaki değişikliğin gerisinde ABD'nin uzun dönemdir Çin üzerinde kurduğu baskı yatıyor. Özellikle geçen yıl Obama'nın Çin ziyaretinde bu konu üzerinde yoğunlaşılmıştı. Çin önümüzdeki günlerde Kanada'da yapılacak G-20 zirvesi öncesi ABD'ye bir iyi niyet gösterisi yapmış oldu.

Diğer yandan geçtiğimiz günlerde ABD'de Demokrat Partili Senatör Charles Schumer, senatoya verdiği bir teklifle Çin mallarının ABD pazarına girişine karşı kota konulmasını istedi.  Bir çok senatörde bu teklife sıcak baktı. Şimdi Çin aldığı bu kararla Senato'nun alacağı olası kısıtlayıcı önlemlerin önünü kesmiş oldu.

Çin'in bu kararla ikinci dip riski ile karşı karşıya kalan Avrupa Birliği ile ABD'nin rahatlayacağını ve bu ülkelerin büyümesine olumlu yansıyacağı düşünüldü. Ancak bu rahatlama kısa sürdü. Yuan önce değerlendi, sonra eski değerine geri döndü. Zaten bu arada Çin Merkez Bankası kimsenin bu kararla yuanın değerinde büyük değişiklikler beklememesi gerektiği yönünde bir açıklama yaptı.

Beklenti ne? Hemen her kafadan bir ses çıksa da beklenti, Yuan'ın önümüzdeki aylarda ABD Doları karşısında yüzde 2, Euro karşısında yüzde 15 dolayında değer kazanacağı yönünde. Açıkçası bu beklentiler oldukça iyimser. Özellikle Euro'nun dolar karşısındaki pozisyonun ne olacağının beli olmadığı bir dönemde yuandaki değerlenmenin bu düzeye yükselmesi en azından yakın dönemde mümkün gözükmüyor.

ABD ve Avrupa Birliği üyeleri bu karara sevinirken, Türkiye'de boş kalmadı. Başta ihracatçılar olmak üzere sanayi sektörünün temsilcileri de bu karar karşısında mutluluklarını ifade ettiler. Çünkü Çin malları karşısında ABD ve AB'de ihracatta fiyat avantajı elde edeceklerini düşündüler. Bu bana göre biraz erken bir sevinç. İhmal edilen nokta ihraç mallarının fiyat ve gelir esnekliğinin her mal için farklı olduğudur. Tekstil gurubunda fiyat esnekliği yüksek iken, makine ve aksamında fiyat esnekliği daha düşük kalmaktadır. Diğer yandan Çin ile Türkiye benzer mallarda biri birlerine rakiptirler. Fakat Çin'in ihracatında mal farklılaşması yüksektir. Yani farklı mal guruplarında ihracat yapmaktadır. Dolayısıyla Çin'in döviz kuru politikasındaki değişikliğin Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisi sınırlı kalır.  

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019