Çözümü aranan inovasyon sorunu

Dr. Bertan KAYA
Dr. Bertan KAYA YENİ DÜNYADA YÖNETİM bertan.kaya@dunya.com

En küçük ölçeklisinden, en büyük ölçeklisine kadar tüm şirketlerimizin ortak sorunu inovasyon. İnovasyon özet olarak yeni ve farklı fikirler üretme, bunu ürün veya hizmete dönüştürme, rekabeti devre dışı bırakacak strateji ve süreçler ile bu değeri müşteriye ulaştırma işi.

ARGE ve İK departmanlarının adeta kucağına bırakılmış olan bu konu, yeterince önemsenmiyor. Bu işte birkaç sektörümüz ve bazı firmalarımız hariç, başarılı olamıyoruz. Oysa yeni fikir, ürün, hizmet veya süreç, yani kısaca değer üretemeyen ve bu değeri pazara etkili ve verimli şekilde sunamayan şirketler sürdürülebilir bir büyüme ve karlılık sağlayamazlar.

İnovasyon sorunlarının ana sebebi ne?

İnovasyonda ilk adım yeni fikirler üretmektir. Yani ilk adım düşünceyle başlar. Ülkemizin insan sermayesinin, yaratıcı fikir üretme konusunda fena olmadığı kanaatindeyim.

Farklı fikir üretmekte, fırsatları görmede, noktaları birbirine bağlamakta, trendleri fark etmede iş dünyamızdaki patronlar ve profesyoneller kabiliyetliler. Sorun, bu fikirlerin değere dönüşmüyor olması. Yani ya ürün ve hizmetlere dönüşmüyor ya da dönüşse de pazara ulaştırma konusunda sorunlar yaşanıyor. Birinci sorun inovasyon süreçleri, ikincisi ise pazarlama ile alakalı.

Türkiye’nin sektöründe en büyük şirketinde inovasyon süreçlerinden sorumlu üst yönetici bir dostum, inovasyon konusunda kendi şirketlerinde aldıkları eğitimler, yürütülen fikir hackhathonları, yazılım çözümleri, kurum içi girişimcilik programlarından bahsettiğinde etkilenmiştim. Sonrasında da “hemen etkilenme hocam” demişti, “doğru dürüst sonuç alamadık. Hatta elde avuçta hiçbir şey yok!” O an sorunun başka yerde olduğunu konuşmuştuk, bugünkü fikirlerimin temeli o güne dayanır.

Yönetim, organizasyon ve kültür

 Peki inovasyonun ilk adımı olan fikir üretme noktasında yeterliysek, sorun nerede? Sorun yönetim tarzımız, organizasyonumuz ve kültürümüzün fikirlerin yeşermesini sağlamaması, hatta bizzat engellemesi. Burada biraz daha iddialı olacağım, ciroya, ölçeğe odaklı bir yönetim tarzınız varsa, pazarda tamamen fiyat rekabeti içindeyseniz, sektörünüz de emtialaşmış bir sektörse, sizden ciddi boyutta inovasyon çıkmaz.

İstisnalar çok sınırlı. Peki neden? Çünkü tüm yönetim dinamiğiniz, fiyat rekabeti, verimlilik, kalite üzerine kurgulanmıştır. Tıpkı diğer rakipler gibi! Büyük ihtimalle de organizasyon şemanız çok katmanlı, karar süreçleriniz ağır ve muhtemelen tepelerde yoğunlaşmış, silolarınız birbirleri ile sağlıklı iletişim kuramaz vaziyettedir.

Herkes bir makinanın parçaları gibi çalışmak zorundadır; verimlilik ön plandadır, hata ve israf yok edilmelidir. Daha çok satmak en önemli önceliktir. Müşteriye farklılık değil, standardizasyon sunulur. İnovasyon = ARGE’dir. Böyle bir ortamda yeni fikirler üretilse de, ürün ve hizmet dönüşebilecek süreçler ya mevcut değildir, ya da hatalı kurgulanmıştır.

Fikirler doğru gruplar ile buluşmaz. Önemsenmez. Önceliklendirilmez. Farklılaşma değil, uyum ön planda tutulur, hatta farklılıklar tolere edilmez. Hatalar hoş görülmez. Süreçler değil, silolar çalışır ve performans, tamamen silolar bazında ölçülür. Makinanın parçaları makinayı bilmez, makine kötü işlese de herkes kendi parçasına odaklı olduğundan bütün umursanmaz.

İnovasyon için doğru koşullar lazım

 İnovasyon için doğru ortam; kar odaklı yönetim, süreç yönetimi, takım çalışması ve yatay iletişimin olduğu ortamdır. Farklılaşma teşvik edildiği, hatalardan korkulmadığı, fikirlerin en tepeye kadar ulaştığı ortamdır. Yani olay yazılım, eğitim, çalıştay, hackhathon falan değil! İnovasyon ancak kar odaklı yönetilen şirketlerde yeşerir ve pazara ulaşır. Kar odaklı yönetim ise inovasyon temelli yönetim becerisi, organizasyon ve kültür gerektirir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar