Demiryolu ile Orta Asya petrolü getirmek

Mehmet KARA
Mehmet KARA ENERJİ GÜNDEMİ mehmetkara2007@yahoo.com.tr

Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye arasında bağlantı sağlayan Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı Ekim 2017 sonunda devreye girdi. Proje, Türkiye’yi doğusunda Gürcistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kırgısiztan, Kazakistan ve Çin’e bağladı. Batı'da ise tüm bu ülkeler Türkiye üzerinden Avrupa’ya bağlanmış oldu. Projenin ilk elde, Türkiye ve yakın çevresindeki uluslararası karayolu taşımacılığında kullanılan binlerce TIR ve kamyonu devre dışı bırakacağı kesin. Ama aslında bu sadece “önemsiz” bir başlangıç. Çünkü Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı, yeni bir lojistik altyapısı olmanın çok daha ötesinde bir proje.

Öncelikle, Türkiye’nin dış ticaretinde yeni bir pencere açılacak. İhraç ürünleri, dış pazarlara daha ucuza ulaştırılabilecek, dolayısıyla rekabet gücü ciddi şekilde artacak. Böylece Türkiye’de sanayi işletmeleri de uluslararası pazarlarla daha kolay entegre olacak.

Demir İpek Yolu olarak da adlandırılan Pekin-Londra hattı Türkiye’yi ithalat kalemleri açısından da etkileyecek. Tabii ithalat denilince de yüksek teknoloji ürünlerinin yanında, dış ticaret açığına yol açan en önemli kalem, yani enerji de hemen akla geliyor.

İyi de, demir yolu ile enerji ithalatının bir ilgisi var mı? Olmaz olur mu, tabii ki var!

Petrol ve doğalgaz Türkiye’nin dışa bağımlı olduğu en önemli iki enerji kalemi. Ve bunların ülke ekonomisine maliyetinde, lojistik giderleri önemli yer tutuyor.

Bir kere, milyarlarca dolarlık yatırımlarla, bir kısmı ülke topraklarından geçen sınır aşan uluslararası boru hatları kuruluyor. Bu amaca hizmet edecek deniz limanları oluşturuluyor, tankerler ediniliyor. Tüm bu yatırımların maliyetini, boruların içinden geçen ya da limanlardaki depolama ya da işleme tesislerine indirilen emtiayı, yani gaz ve petrolü satın alıp kullananlar ödüyor. Çünkü gaz ve petrol fiyatları, taşıma ve depolama maliyetlerini de içeriyor.

Burada bir parantez açalım. Yıkıcı teknolojiler diye bir kavram var. Hayatın ve dolayısıyla ekonominin yönünü belirleyen gelişmeler böyle de adlandırılıyor. İşte internet, dijital ödeme sistemleri, arama motorları, nesnelerin interneti, büyük bir merakla beklenen enerji saklama teknolojileri bunlar arasında yer alıyor.

Tamam, kabul, ne trenler yeni, ne de raylar gelişmiş teknoloji ürünü. Bunlar bildiğimiz konvansiyonel çözümler. Ama buna rağmen Pekin’den Londra’ya uzanan Avrasya Tren Yolu Hattı, yıkıcı değil ama ciddi şekilde dönüştürücü bir gelişme!

İşte buharlı trenlerin geliştirilmesiyle son 200 yılda dünyanın yönünü değiştiren demiryolu taşımacılığı, Avrasya Kıtası’nda oyunun yeniden kurulmasını sağlamaya aday! Peki nasıl? En başta da söylemiştik. Binlerce lastik tekerlekli karayolu taşıtı devre dışı kalacak. Yüzbinlerce uzun yol şoförü işinden olacak. Ama binlerce kilometrelik bu demiryolu güzergahının Bakü-Tiflis-Kars hattı ayağı, Türkiye için enerji taşımacılığında da önemli bir fırsata kapı aralıyor. Kazakistan ve Türkmenistan’da çıkarılan petrol ve doğalgazın demiryolu ile Türkiye’ye getirilmesinden söz ediyoruz. Raylar üzerinde yaratılan bu yeni ve devasa taşıma kapasitesinin, ciddi maliyet düşüşlerine yol açacağı kesin.

Örneğin Türkiye’nin denizden uzak rafineri tesislerini düşünsenize! Demiryolu ile getirilecek Orta Asya Petrolü dolu demir tekerlekli devasa tankerler, Kırıkkale ve Batman’daki rafinerilerin konumunu bir anda değiştirebilir.

Ayrıca mesele ham petrol getirilmesinden ibaret değil. Benzin, motorin gibi işlenmiş petrol ürünleri de aynı şekilde demiryolu ile gerek yurt içinde gerekse yurt dışında depolama ve tüketim noktalarına ulaştırılabilecek.

Aynı şey, doğalgaz için de geçerli. Hatta, petrol bazlı girdi kullanan tüm sanayi kollarının ürünleri de öyle.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar