Doların değer kaybı tehdit mi, fırsat mı?

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Dolardaki kan kaybı devam ediyor. Trump’ın “güçlü dolar” söylemi dolardaki  kanamayı yalnızca kısa bir süre durdurabildi. DXY dolar endeksi 89’un hemen üstünde tutunarak son üç yılın en düşük seviyesine yakın yerlerde işlem görüyor.

Küresel rezerv para birimi doların değer  kaybetmesi  tüm dünya için çok önemli. İhracat ağırlıklı büyüyen Asya ülkeleri için doların değer kaybetmesi rekabet güçlerinin aşınması anlamına gelen bir  kabus.  2009 krizinden sonra dolar ağırlıklı  borçlanan Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için doların değer kaybetmesi hiç bitmesin denecek güzel bir rüya. 

Fed’in faiz artırmaya devam ettiği, ABD büyümesinin güçlü olduğu, tahvil faizlerinin arttığı bir ortamda dolar neden değer kaybediyor?  Bu sorunun cevabı kısmen ABD ile kısmen de ABD dışındaki dünya ile ilgili. 

Kontrol altına alınamayan dış ticaret ve bütçe açıkları dolardaki düşüş için  gösterilen iki temel gerekçe. 

ABD ekonomisi 2017 yılında 500 milyar doların üzerinde (milli gelirin %2,7’si) bir dış ticaret açığı üretecek.  Daha kötüsü ABD 670 milyar dolara yaklaşan bir bütçe açığına (milli gelirin %3,5’i) sahip.  Ancak ikiz bütçe açıkları yeni oluşmuş bir sorun değil.  30 yılı aşkın süredir var olan temel problemlerden bahsediyoruz.

Dolardaki gerilemede ABD dışı faktörler bizce daha açıklayıcı. Gelişmekte olan ülkelerde ve Avrupa’da büyüme  momentumunun daha güçlü olması,  Avrupa Merkez Bankası’nın öngörülenden daha güçlü normalleşme sinyalleri üretmesi ve ABD politikasında Cumhuriyetçi elitler ve Trump arasındaki güç kavgası dolardaki değer kaybını tetikliyor ve yakın zamanda durum değişecek gibi gözükmüyor. 

Dolardaki değer  kaybını  Türkiye için tehdit değil fırsat olarak görüyoruz.  Dış ticaret cephesinde doların son dönemdeki değer kaybının  ve ABD’nin korumacı tedbirlerinin Türkiye için önemli etki yaratmasını beklemiyoruz. 

Sermaye hareketleri cephesinde ise doların değer  kaybı Türk şirketlerine nefes aldıracak önemli bir gelişme. Libor faizinin 175 baz puanın üzerine çıktığı  ve Türk lirasının son dört yılda önemli ölçüde değer kaybettiği  bir ortamda doların değer kaybı Türk şirketlerinin borç servisini daha az zorlanarak yapmasını sağlayacak.

Dolardaki değer kaybı küresel risk iştahını besleyerek ve gelişmekte olan ülke paralarının değer kazanmasını destekleyerek Türkiye’nin  enflasyonla mücadelesini destekeleyebilir. Devalüasyon ve enflasyon paranın iki yüzü gibidir. İlki paranızın dünyadaki değerini gösterir, ikincisi ülkenizdeki satın alma gücünü ölçer. Dolardaki gerileme Türk lirasındaki değer kaybını sınırlarsa %10’un üzerine çıkan enflasyonu aşağı çekmek için elimizi güçlendirebilir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019