E-atıklar zehire değil kodlama projesine dönüştü!

Yasemin SALİH
Yasemin SALİH İYİLİK FABRİKASI yasemin.salih@dunya.com

Teknolojinin nimetleri kadar külfetleri de ekonominin gündeminde artık... Özellikle de elektronik atıklar konusunda tablo vahim. Her yıl dünya çapında yaklaşık 50 milyon tonluk elektronik atığın doğaya karıştığını düşünürsek bu konuda global bir gecikmeden bahsetmek yanlış olmaz. Bütün çevre sorunları gibi bu da sadece şehirlerin, hükümetlerin değil, sivil toplum kuruluşlarının, şirketlerin ve bireylerin de de derdi olmalı. 2014 Global e-Atık İzleme Raporu’na göre Türkiye ürettiği 503 bin ton e-atıkla dünyada 17’inci sırada yer alıyor. Bu miktarın bugün 1 milyon tona yaklaştığı iddia ediliyor.

Peki bu e-atıklar nereye gidiyor? Birleşmiş Milletler’e göre dünyada her yıl e-atıkların yüzde 90’ı kanunsuz şekilde el değiştiriyor ve bunların yüzde 20’den daha azı dönüştürülebiliyor. Dünyadaki toplam atıkların yüzde 1’ini e-atıklar oluştursa da bunların toprak kirliliğine etkisi yüzde 70’lerde. Yani eski çamaşır makinemizin, mikserimizin, radyomuzun, cep telefonumuzun, kulaklığımızın gezegene verdiğimiz onca zararın içinde önemli bir payı var.

Vodafone’da Gezegen Komitesi işin sıkı takipçisi

e-atık meselesi son dönemde mobil teknoloji şirketi Vodafone’un da gündeminde. Şirket, “Herkes kendi kapısını süpürürse daha temiz bir dünya olur” felsefesiyle 2025 yılına kadar, elektronik atıkların yüzde 100’ünü dönüştürme hedefi koymuş. Çevresel taahhütleri bununla sınırlı değil elbette; toplam sera gazı salınımını yüzde 50 azaltma ve tüm şebekenin enerjisini yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan elde etme gibi maddeler de var. Bütün bunların arkasında ise sağlam bir idealist çevreci grup devrede. Vodafone Türkiye içinde kurulan Gezegen Komitesi, sıkı araştırmalar yapıp çevreci hedefler belirliyor ve tüm yönetimi, çalışanları uyum konusunda denetliyor.

Bu çalışmaların sonuçlarından birine Samsun’da şahit olduk. E-atıkları sadece dönüştürmek değil, onlardan fayda yaratmak amacıyla hayata geçirilen “Bu Atıklar Kod Yazıyor” projesinin ikinci durağıydı Samsun. 18 ilde kurulan 30 Bütünleşik Hizmet Merkezi’ndeki çalışanların topladığı 330 kilo e-atık, proje kapsamında Akademi Çevre’ye dönüştürülmek üzere teslim edilmiş. Buradan elde edilen gelirle de Samsun İlkadım İlkokulu’nda 10 bilgisayarlı kodlama sınıfı açılmıştı.

‘Dijitalleşme TIR’ı ile atık topluyoruz’

Samsun’daki ilkokulda kodlama eğitimi alan çocuklarla bir araya gelen Vodafone Vakfı Başkanı Hasan Süel, yıllardır Habitat Vakfı işbirliğiyle yürüttükleri “Yarını Kodlayanlar” projesine çevreci bir yorum kattıklarını söylüyor.

Bu Atıklar Kod Yazıyor projesiyle, Vodafone çalışanlarının evlerinden getirdiği 370 kilogramı aşkın e-atığı dönüşüme verdiklerini ve buradan elde edilen gelirle ilk olarak Mardin Sakarya Aycan Çaltekin İlkokulu’nda 10 bilgisayarlık bir kodlama sınıfı kurduklarını anlatan Süel, bu konudaki çalışmaların hız kesmeden devam edeceğini vurguluyor.

Yaptıkları her işin arkasında bir amaç olduğunun altını çizen Süel, projeyle ilgili planlarını şöyle anlatıyor: “Türkiye çapındaki bütün bayilerimizle, ekosistemimizle projeyi sürdüreceğiz. Kurumsal çözümlerimizi tanıtmak üzere Türkiye turuna çıkan Vodafone Dijitalleşme TIR’ı ile gittiğimiz şehirlerde elektronik atık topluyoruz. Şirket olarak e-atıkların yüzde 99’unu yeniden kullanıyor, lisanslı kuruluşa satıyor ya da geri dönüştürüyoruz. 2018/19 mali yılında toplam 3 bin 354 ton e-atığı dönüştürdük, tekrar kullandık ya da atık sahasına gönderdik. Kodlama projesine katkımızı ise önümüzdeki dönemde Adana’da bir sınıf açarak devam ettireceğiz.”

Yenilenebilir enerjiye 4 milyon TL’lik yatırım

● Türkiye’de faaliyette olan tüm şebekeleri yüzde 100 yenilenebilir enerjiyle çalışır hale getirmeyi hedefleyen Vodafone, bunun için sıfırdan yatırımlar yapıyor.

● Proje kapsamında Türkiye’deki 5 büyük bulut teknoloji merkezinden biri olan Vodafone Adana Bulut Teknoloji Merkezi’nde güneş enerjisi santrali kuruldu.

● Gölgeleme, kablolama, ısı gibi nedenlerle oluşan kayıpların en düşük seviyeye indirildiği ve yüksek verimli panellerin kullanıldığı projede, öz tüketim modeliyle, enerjinin üretildiği noktadan tüketilmesi hedefleniyor.

● Toplamda yaklaşık 4 milyon TL’ye ulaşması beklenen yatırım tamamlandığında, yılda ortalama 768 bin kWh elektrik enerjisi üretilmesi, 10 yıllık toplam üretimin ise 7.4 milyon kWh’ye ulaşmasını planlanıyor.

● Şirketin programında 66 rüzgar türbini ve 9 tamamen yenilenebilir enerji kullanan baz istasyonuyla yenilenebilir enerji yatırımlarına devam etmek var.

● Bunun dışında 2019 sonuna kadar 10 baz istasyonunda solar hibrid enerjili istasyon uygulamasına başlandı. Böylece, bu istasyonlarda şebekeden yüzde 25 daha az elektrik alınıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar