Elektrik zamlandı mı zamlanmadı mı?

Mehmet KARA
Mehmet KARA ENERJİ GÜNDEMİ mehmetkara2007@yahoo.com.tr

Elektrik Üretim AŞ’nin görevli tedarik şirktelerine (GTŞ) sattığı elektriğin fiyatı 1 Nisan’dan geçerli olmak üzere yüzde 37 arttı. İlk gün konu pek öne çıkmadı ama ertesi gün “elektrik fiyatlarına yüzde 37 zam” başlıklı haberler ışık hızıyla yayılıverdi.

Bunun üzerine EPDK, bu artışın vatandaşa satılan elektrikle ilgisi olmadığını dolayısıyla faturalara yansımayacağını duyurdu.

Fakat olan oldu bir kere. Herkes zam var mı yok mu sorusuna cevap bulma peşine düştü. Arayan ve mesaj gönderenlerden bir bölümü de meslektaşlarımızdı. Çünkü sayfalarında, bültenlerinde, sitelerinde bu konuyu doğru haberleştirmek istiyorlardı.

Haklıydılar. Ben de dilim döndüğünce anlatmaya, bunun vatandaşa satılan elektrik tarifeleriyle ilgisi olmadığını, dolayısıyla şimdi faturalara bir yansıması olmayacağını aktarmaya çalıştım.

Fakat konu hassas, çünkü işin ucunda vatandaşın cebinden para çıkıp çıkmayacağı meselesi vardı. O yüzden de konu yine çeşitli medya mecralarında yer bulmaya devam ediyor.

Peki tüm bunlar bize ne söylüyor? Ortada bir sorun olduğu kesin. Çünkü bütün nüfusu ilgilendiren bir konuda kafalardaki soru işaretleri bir türlü giderilemiyor sanki. Peki bundan kim ya da kimler sorumlu?

Bir kere, vatandaşı bilgilendirme yükümlülüğü bu konudaki kararı alanlara ait. Ama bu bilgilendirmeye aracılık eden medya mecralarına da görev düşüyor. Yani gazeteci önce konuyu anlayacak, sonra da vatandaşın anlayacağı dile çevirecek.

Ama medya cephesi olarak bizim elimizi kolumuzu bağlayan kimi noktalar var.

Her ciddi yayın organının enerji alanında uzmanlaşmış muhabiri olmalı. Kimi yayınlarda var ama pek çoğunda yok ya da yetersiz. Öyle beş altı farklı sektörün takibini yapan muhabirinize ‘enerji haberlerini de sen takip et’ diyerek enerji muhabirimiz var diyemezsiniz. Çünkü enerji oldukça sofistike bir alan. Diyelim ki medya organları eksiklerini tamamladı. Sorun çözülür mü? Hayır.

Birincil bilgi kaynakları, normalde belli bir takvim çerçevesinde açıklanması gereken bir bilgi bazen açıklayıp, canı istemeyince açıklamayabiliyorsa...

Kamu Aydınlatma Platformu misali, herkese aynı anda açıklanması gereken bir veri, belli kişi ya da kişilerle paylaşılıp, başkalarına verilmiyor ya da daha geç ulaştırılıyorsa... Aman şu konuda negatif haberler çıkmasın kaygısıyla basit bir bilgi saklanılmaya çalışılıyor ya da kısıtlanarak aktarılıyorsa... Dönemsel bazı sorunları çözme değil ama atlatma kaygısıyla yaklaşık 15-20 yılda oluşturulmuş sistematiği bozacak uygulamalara imza atılabiliyorsa... Kusura bakmayın ama yayın organlarını ve medya mensuplarını suçlayamazsınız.

Güven her şeyden önemli...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar