Emin liman aranıyor…

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Küresel  piyasalar 2008 finansal krizinden bugüne görülen en sert satış dalgasıyla karşı karşıya. Doların güçlenmesi, faiz oranlarındaki artış ve ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı endişesi ile başlayan satış dalgası güçlendi ve genele yayıldı.

Ekonomik verilerin ve şirket karlarının görece güçlü olmasına rağmen gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere, hisse senedinden, özel sektör tahviline ve emtia piyasalarına uzanan genele yaygın bir satış dalgasıyla sarsılıyoruz.

2008 küresel finans krizi sonrası yaşanan yükseliş trendinin kırıldığını söylemek için henüz erken. Boğa piyasasından ayı piyasasına girildiğinin kabul edilmesi için genelde fiyatların tepe noktasına göre yüzde 20’den daha fazla gerilemesi gerekiyor.  Ekim ayında piyasaları vuran satış dalgasında yaşanan kayıplar henüz yüzde 10 civarında.

Açıklanan veriler ve yapılan tahminler dünya ekonomisinin bir dönüm noktasında olduğuna işaret etmiyor. Dünya ekonomisinin iki ana motoru ABD ve Çin ekonomileri genişleyici maliye politikalarının desteğiyle güçlü büyüme eğilimini koruyor. 

Siyasi risklerin devam ettiği Euro bölgesinin  beklentinin yaklaşık bir puan altında büyümesi rahatsızlık verici. Ama  Avrupa’nın sorunu dünya piyasalarında  bu kadar sert bir satış dalgası yaratacak kadar büyük değil. Avrupa Merkez Bankası’nın genişleyici para politikasını sürdürdüğü ve avronun değer kaybettiği bir senaryoda Avrupa’nın büyümesi toparlanır.

Dolayısıyla yaşanan satış dalgasını ekonomik verilerdeki  bozulmadan daha çok, faizlerin yükseldiği bir dünyanın mevcut değerlemeleri ve finansal kaldıracı taşıyamaması ile açıklıyoruz. Riskli varlıklarda kaldıraç kullanarak pozisyon taşıyan yatırımcıların kar satışları küresel piyasalardaki satış dalgasının arkasındaki itici gücü oluşturdu.

Merkez Bankası'nın ve ekonomi yönetiminin geçtiğimiz aylarda aldığı önlemler sayesinde Türkiye piyasaları geçtiğimiz haftalardaki küresel dalgadan görece daha az etkiledi. Merkez Bankası’nın ilave parasal sıkılaşmaya gitmemesine rağmen geçen hafta Türk lirası ve uzun vadeli devlet tahvilleri değer kazanırken, hisse senedi piyasaları değer kaybetti.  

Sebebi ne olursa olsun küresel piyasalarda uzun süreli bir satış dalgası kur şoku sonrasında  Türkiye ekonomisi ve piyasaların normalleşmesi sürecini zorlaştırır. Dolar likiditesinin azalması ve maliyetinin artması Türkiye mali sistemini arzu edilenden daha hızlı borç ödemeye zorlayabilir.

​Bu yüzden 2019 görünümünü Türkiye’nin  net dış borç ödeyeceği ve büyümede kontrollü sert iniş yaşanacağı bir ana senaryoya oturtuyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019