Enerjide kaynak ve ekipman sorunu

Mehmet KARA
Mehmet KARA ENERJİ GÜNDEMİ mehmetkara2007@yahoo.com.tr

Artık sokaktaki vatandaş da biliyor. Türkiye’nin enerji kaynakları yetersiz. 

Eskiden bunu “petrolümüz yok” diye ifade ederdik. 

Ama son yıllarda Türkiye için enerji denilince akla önce petrol değil doğalgaz geliyor artık. 

Bunun asıl nedeni doğalgazın salt doğalgaz olarak değil, ana enerji kaynağı olarak kabul edilmeye başlaması. 

Öyle ya eskiden petrol türevlerinin de termik santrallerde yakıt olarak kullanımı söz konusuydu. 

Artık bu türde santral sayımız yok denecek kadar az. Oysa doğalgaza dayalı santral sayımız bir hayli fazla. 

Bu tip santraller toplam içinde hem kurulu güç itibariyle önemlice bir pay tutuyor hem de üretilen elektrikte yüzde 50’ye yakın bir payın sahibi durumundalar. 

Bu konu son zamanlarda özellikle Rusya-Türkiye ilişkilerinde yaşanan gerilim üzerine gündemde çok fazla yer almaya başladı. 

Türkiye’nin en önemli gaz tedarikçisinin Rusya olması nedeniyle, bu gidişle epey de gündemde geniş yer turmayı sürdürecek görünüyor. 

Türkiye şapkayı önüne koydu düşünüyor. Enerjide dışa bağımlılığı azaltmalıyız. 

Bunu yaparken şunları göz önünde bulundurmak şart. 

Enerjisiz kalamazsınız. Yani enerji kullanmazsak dışa bağımlılık azalır diye düşünemeyiz. 

Burada bir tek nokta şu: Enerjiyi verimli kullanırsak talebi aşağı çekebiliriz. Verimlilikten elde edebileceğimiz avantaj küçümsenebilecek gibi de değil. En az yüzde 25-30’luk bir tasarruf potansiyelinden söz ediyoruz. 

Peki Türkiye bu bağımlılığı başka nasıl azaltabilir? Tabii ki yerli kaynaklarını daha fazla devreye sokarak. 

Elektrik üretiminde yerli kömür kullanımını artırarak. Bunun da bir dizi yan maliyeti var ama bir şekilde, temiz yakma teknolojileri kullanıp gerekli önlemleri de alarak yerli kömürden daha fazla yararlanılması şart görünüyor. 

Bir diğer önlem de şu: Güneş, rüzgar, jeotermal ve biyokütle gibi yerli kaynakları daha fazla devreye sokmak. 

Evet, hem yerli kömürü hem de yerli yenilenebilir kaynakları devreye sokalım sokmasına da ortada tüm bu kaynakları ilgilendiren ortak bir sorun var. 

Bunun adı da teknoloji ve ekipman. Yerli kaynakları yerli ekipman ve teknoloji kullanarak devreye sokmazsanız kaynaktaki dışa bağımlılığı sadece sadece ekipman ve teknoloji alanına taşımış oluyoruz. 

Bu yüzden Türkiye, yerli yakma teknolojilerini, yakma kazanlarını, buhar türbinlerini, gaz türbinlerini de geliştirmeli ve üretmeli. 

Aynı şekilde güneş panelleri, rüzgar türbinleri de yerlileştirilmeli. 

Ülkede bu kadar yenilenebilir teknoloji potansiyeli var ama biz bunlardan yararlanmak için yine yabancıların eline bakar durumdayız. 

O yüzden ne yapıp edip bir an önce yerli ya da yabancı özel sektörün Türkiye’de yerli katkıyı en üst düzeyde kullanarak ekipman üretimi yapası sağlanmalı. 

Tamam, biliyoruz. Önümüz kış, havalar soğuk. Bu kış ortasında acil ihtiyaçlarımızı ne yapacağız diyebilirsiniz. Ama hep böyle demiyor muyuz? 

Yumurta kapıya dayanıncaya kadar beklemek kaderimiz mi? Değil... Bir an önce bir şeyler yapmalı...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar