Güvenli ve öngörülebilir

Levent AKBAY
Levent AKBAY AÇI KARŞI AÇI levent.akbay@dunya.com

JP Morgan’ın seçim sonrasına ilişkin çifte senaryosunun birin­de dolar 30 TL’ye, diğerinde 25 TL’ye çıkıyor. Eğer güçlü Ortodoks politikalar uygu­lanırsa dolar seçim sonrası 25’e çıkacak, yılı 26’dan ka­patacak. Bu senaryoda gös­terge tahvil faizi yüzde 25 olacak. Halen TL reel değeri­nin yüzde 32 altında. Bu po­litikalar uygulanırsa TL değer­lenecek. Merkez Bankası faizi üçüncü çeyrekte yüzde 30’a, bir ihtimal yıl sonunda yüzde 40’a çıkaracak.

Daha ılımlı Ortodoks politika­sı uygulamasında dolar 30 TL’ye kadar çıkacak. Bu senaryoda ya­bancı sermaye gelmeyecek. TL daha fazla değer kaybedecek. Her iki senaryoda da enflasyon kolay düşmeyecek…

Faiz yüzde 30-40 sürecin­de olur, dolar 25 olursa yabancı sermaye gelecek, dolar 30 olur­sa gelmeyecek diye anlaşılıyor. Ben de para satmak isteyen dış yatırımcı olsam, nasıl bir se­naryo isterim? Paramı getirin­ce olabildiğince fazla TL alarak yerli paraya dönüştürmek, son­ra en garantili geri dönüşe sahip devlet kağıdına yüksek faizle ya­tırım yapmak, vade sonunda ola­bildiğince düşük fiyattan döviz toplayıp eve dönmek. Borç ve­renlerin koşulları böyle.

Prof. Dr. Bilge Yılmaz’ın se­çimin hemen öncesi ve hemen sonrasında piyasalarda dalga­lanma olmasını önleyecek tel­kinlerde bulunacak gölge bakan­ların ortaya çıkacağına ilişkin sözlerinin geçtiğimiz Cuma iti­bariyle gerçekleşmediğini yaz­mıştım. Ancak bakan olarak ol­masa da cumartesi toplandılar ve 12 muhalif siyasi-teknisyen olarak bir açıklama yaptılar. İş­te piyasalarda dalgalanmalar ol­mamasını sağlayacak telkinler bunlar… Bakalım yeterli olacak mı bir… İkincisi bu açıklamanın satır aralarında diğer senarist­ler gibi JP Morgan’ın da işaret ettiği senaryolardan hangisinin gerçekleşeceğine ilişkin ipuçla­rı var mı?

Yukarıdan aşağı tekrar tekrar okuduğumuzda: ekonomideki hasar belirlenecek, kamu zarar­ları ve yolsuzluklar takip edile­cek, gerçek durum ortaya çıka­rılacak, inceleme-denetim yapı­lacak, takım ruhuyla çalışılacak, şeffaf olunacak, güvenli iş ve yatırım ortamı sağlana­cak, kurumlar güçlü ve say­gın olacak, iç ve dış piyasa­larda güven sağlanacak… 2024-2028 Kalkınma Pla­nı ve 2024-2026 Orta Va­deli Programı hazırlana­cak.

Devam ediyoruz; enf­lasyonla mücadele, özerk merkez bankası, diğer sek­törel politikalarla enflasyon­la mücadele ve finansal istikra­rın desteklenmesi, enflasyonla mücadelenin toplumsal mali­yetinin en aza indirilmesi, sos­yal politikalarla kırılgan kesim­lerin korunması, kamuda isra­fın önlenmesi, vergi yükünün düşürülmesi, vergi adaleti, ge­lir dağılımının düzeltilmesi, or­ta sınıfın güçlendirilmesi, yeni nesil bir kalkınma hamlesi ya­pılması…

İşte bu kadar. Ben şöyle anlı­yorum. Bir program uygulana­cak. Fatura sabit gelirlilere ke­silmeyecek. Orta sınıf da güç­lendirilecek. Borçlanabilmek için küresel finansörlere güven verilecek. Tabii ki JP Morgan’ın anlattığı senaryoları doğrula­yacak, yanlışlayacak ayrıntılar yok. Faiz yok, döviz yok… An­cak şöyle anahtar bir cümle var: “Türkiye’yi güven duyulan, ön­görülebilir bir iş ve yatırım or­tamına kavuşturacağız.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Planlamaya geri dönüş 18 Eylül 2023
17. Madde 15 Eylül 2023
Asıl fren 2024’te… 13 Eylül 2023
Enflasyon birikirse!.. 06 Eylül 2023
Enflasyonda atalet 04 Eylül 2023
Kepenkler kapanmasın… 01 Eylül 2023