'Home-ofis’te gider sorunu

Bumin DOĞRUSÖZ
Bumin DOĞRUSÖZ HUKUKA GÖRE bumin.dogrusoz@dunya.com

Son yıllarda ciddi oranda artış gösteren home-ofis çalışma yöntemi, birçok kişiyi memnun eden bir çalışma ortamıdır. Başınızda sizi her an denetleyen, sorgulayan birilerinin olmaması, sabah erkenden kalkıp hazırlanma derdinin bulunmaması, yol giderlerinin ve yolda harcanan zamanın yok olması, özellikle bayanlar için kuaför, makyaj gibi giderlerin azalması, dilediğiniz saatte işe başlayıp, istediğiniz sürelerle çalışmanın mümkün olması, home ofisin cazipliğini artırmaktadır. Öte yandan home-ofis şahsi teşebbüsler açısından elektrik, su, kira gibi maliyetleri de azaltan bir uygulamadır.

Ancak home-ofis çalışmanın kişileri sosyalleşmekten uzaklaştırdığı, işe geç başlayıp, geç saatte bitirme alışkanlığına yol açtığı, işyeri ortamına nazaran işe odaklanmayı güçleştirdiği, kişiyi avare edecek unsurların çok olduğu, bunun da uyku saatleri ve düzenli yaşam alışkanlıklarını bozduğu, giderek hayatı olumsuz etkilediği de bir gerçektir. Bu da özel hayatı negatif etkileyen bir durumdur. En azından evde ilgi bekleyenler bu durumdan şikâyetçi olmakta, hatta gelecek misafirler bile programlarını bu duruma göre ayarlamak durumunda kalmaktadırlar.

Evlerin home-ofise dönüşmesi ve buralardan yürütülen serbest meslek faaliyetlerinde, kullanılan yere ait elektrik, su, doğalgaz gibi harcamaların ne kadarının gider yazılabileceği, katma değer vergisi (KDV) tutarlarının nasıl indirim konusu yapılacağı zaman zaman duraksamalara yol açtığından söz ederek konuyu serbest meslek kazançları açısından daha önce bir yazıma konu etmiştim.

Bu defa tekrar aynı konuya değinmemin nedeni, ticari faaliyetini home-ofisinden yürüten bir mükellefe verilen bir özelge. Bu özelgede mükellef, “bilgisayar mühendisi olarak bilgisayar yazılımı hazırlama, yazılımların satışı, veri tabanı yöneticiliği ve danışmanlığı faaliyetlerinizden dolayı birinci sınıf tüccar olarak fatura düzenlediğinizi ve bilanço esasına göre defter tuttuğunuzu, söz konusu ticari faaliyetinizi ikametgah olarak kullandığınız konutunuzda icra ettiğinizi belirterek; konutunuzun iktisabı için kullandığınız banka kredisi nedeniyle ödediğiniz faizlerin ticari kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı ile söz konusu konuta ilişkin olarak yapılan boya, badana, alçıpan, cam balkon, ıslak zemin seramikleri, mutfak dolapları ve fayanslarının değiştirilmesi vb. işler için yaptığınız harcamaların ticari kazancınızın tespitinde indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda “ görüş talep etmiştir.

Tarafından verilen 16.3.2018 tarih ve 27575268-105[2016-313]-118092 sayılı Özelge ile “işletme aktifinde yer alan ve işyeri olarak kullanılan gayrimenkule ilişkin; cam balkon, ıslak zemin seramik ve fayans yapımı ile ilgili harcamaların, gayrimenkulün maliyet bedeline eklenerek gayrimenkulün kalan ömrüne göre itfa edilmesi, mutfak dolabı yapımı ile ilgili harcamaların ise, mutfak dolabının demirbaş olarak aktife alınması suretiyle, 333 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği eki listede öngörülen faydalı ömür (5 yıl) ve amortisman oranı (%20) dahilinde itfa edilmesi gerekmektedir.

Boya, badana ve alçıpan yapımı ile ilgili harcamaların, normal bakım, tamir ve temizlik giderleri olarak kabul edilerek doğrudan gider yazılması gerekmekle birlikte söz konusu harcamaların yürütülmekte olan bilgisayar yazılımı hazırlama, yazılımların satışı, veri tabanı yöneticiliği ve danışmanlığı faaliyeti dolayısıyla elde edilecek kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağının bulunmaması nedeniyle, söz konusu harcamaların ticari kazancın tespit edilmesi esnasında genel gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.

Öte yandan taşınmazın işletme aktifine alınmaması durumunda ise; yürütülmekte olan bilgisayar yazılımı hazırlama, yazılımların satışı, veri tabanı yöneticiliği ve danışmanlığı faaliyeti dolayısıyla elde edilecek kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağı bulunmayan kredi faizlerinin yanı sıra cam balkon, ıslak zemin seramik ve fayans yapımı ve mutfak dolabı yapımı ile ilgili harcamaların da ticari kazancın tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması söz konusu olmayacaktır.”

Özelgede varılan sonuçlar pek çok açıdan tartışılabilir. Ancak bu tartışmalara burada girmek istemiyorum.

Burada benim işaret etmek istediğim husus; Gelir Vergisi Kanunu'nun gerek ticari gerekse serbest meslek faaliyetlerinin home-ofis’ten yürürtülmesinde gerçek geliri kavramaya elverişli olmadığı, hem önceki yazımda söz ettiğim düzenlemelerin hem de bu yazıya konu ettiğim özelgenin bu hususu açıkça gösterdiğidir.

Bu aralar Gelir Vergisi Kanunu'nun üzerinde çalışacak olan Vergi Konseyi'nin bu konuyu mutlaka ele alması gerekmektedir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Konaklama Vergisi 29 Ekim 2019
Değerli Konut Vergisi 22 Ekim 2019
Yenileme Fonu… 15 Ekim 2019