İşgücü girdi endeksleri, küçülmeye devam diyor

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI ismetozkul@gmail.com

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı işgücü girdi endeksleri, yılın ilk çeyreğinde ekonomik daralmanın sürdüğüne işaret ediyor. 

TÜİK’in üç aylık dönemler itibarıyla hesapladığı istihdam endeksi ile çalışılan saat endeksi ekonomik faaliyetlerdeki canlılığın düzeyi hakkında bir fikir veriyor. Ücret-maaş endeksi, saatlik işgücü maliyet endeksi gibi endeksler ise bir yanıyla işverenin işgücü maliyetinin seyrini, diğer yanıyla ücret ödemeleri yoluyla tüketim canlılığına etkiyi izlememize yardımcı oluyor.

2019 yılı ilk çeyrek verilerini bu bakışla incelediğimizde öne çıkan tespitleri şöyle sıralayabiliriz:
* Sanayi ve hizmet sektörlerinin toplamında istihdam endeksi bir yıl öncesine göre yüzde 8.64 düştü. 2018’in son çeyreğinde ekonomi yüzde 3 küçülürken, istihdam endeksindeki düşüş yüzde 5.63 olmuştu. İstihdamdaki durum, geçen yılın son çeyreğinden çok daha kötü.

* Çalışılan saat endeksindeki düşüş yüzde 10.46 ile istihdam endeksindeki düşüşün de üzerinde. Hızla artan işten çıkarmalara rağmen, geriye kalan personelin süre olarak daha kısa çalışmak durumunda kaldığı anlaşılıyor. Bu da üretimdeki kaybın, istihdam kaybının yansımasından daha fazla olabileceğine işaret ediyor.

* Çalışılan saat endeksindeki düşüş de 2018’in son çeyreğindeki düşüşten daha yüksek. 2018’in son çeyreğinde çalışılan saat endeksi yüzde 8.03 düşmüştü.

* İstihdam ve çalışılan saat kaybında başı çeken sektörler idari destek hizmetleri, inşaat ile su, kanalizasyon ve atık hizmetleri.

* Brüt ücret-maaş endeksinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14.59 artış var. Ancak bu artış, çeyreklik ortalamalara göre yüzde 19.91 olan tüketici enflasyonun oldukça gerisinde. Bu da ücretli çalışanlar cephesinde özel tüketim harcamalarının reel olarak daraldığına işaret. GSYİH’nın en önemli kaleminde ciddi bir düşüş sinyali var.

* Brüt ücret-maaş endeksindeki artış, TÜFE’nin yanı sıra üretici fiyatları enflasyonunun da gerisinde. Çeyreklik ortalamalara göre Yurtiçi ÜFE artışı yüzde 30.70, Yurtdışı ÜFE artışı yüzde 32.75. Demek ki işletmeler, maliyetleri içinde emeğin payını, işten çıkarmalar yoluyla önemli ölçüde azaltmışlar. Buradan çıkacak ikinci sonuç ise üretici enflasyonunun yüksek olmasının ana kaynağının işgücü ödemeleri değil, diğer faktörler olduğu.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar