İslam ülkeleri sorunlu

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

Bu başlığın içine bir de "neden" kelimesini koyduğunuzda, yani "İslam ülkeleri neden sorunlu" diye sorsak, yanıt sayısı yüzleri bulabilir. Hele soruyu biraz da İslamcı kimliği ile öne çıkmış birisine sorarsanız, yanıt din çatışmasından, emperyalizme, İsrail ve ABD komplolarına kadar uzanır.

Yazının bu konuya oturmasının nedeni elbette Tunus'taki olaylar. Ülkede insanlar ölüyor, karmaşa var ve hâlâ olayların rengi tam belli değil. Belli olan tek şey üst üste üç seçim kazanan 23 yıldır cumhurbaşkanı olan Ben Ali'nin ülkeyi terk etmiş olması.

Tunus İslam ülkeleri açısından önemli. Çünkü İslam ülkeleri içinde laikliği ve demokrasiyi uygulamaya çalışan birkaç ülkeden birisi. Tunus'taki olaylar yazılı ve görsel basında geniş olarak yer alırken, Mısır'daki bir protesto gözden kaçtı. Mısır'da iki kişi yaşadıkları yoksulluğu protesto etmek için kendini yaktı.

Şimdi bu iki olayı da analizimizin içinde tutalım ve buradan gelelim İslam ülkelerinin durumuna. Batılılar açısından İslam demek, terör demek. Bunda haklılar mı? Elbette hayır. Üstelik ABD'nin Irak'ta yaptıkları göz önünde iken bu yargıya karşıya söylenecek şey, en basit tanımlama "pes artık" olur.

Ancak işe bir de tersten, Batılı gözü ile değil, her hangi bir İslam ülkesinde yaşayan belli düzeyde eğitim almış, olaylara daha geniş açıyla bakan bir kişi gözü ile bakalım. İslam ülkeleri ne durumda?

- İslam ülkelerinde demokrasi ya hiç yok, ya da emekleme aşamasında. Cumhurbaşkanı ya da devlet başkanlarının seçimle başa geçtikleri ülkelerde bile yönetim hep aynı kişinin elinde. Mısır, Libya, Tunus bunlara örnek.

- İslam ülkeleri yoksul. Daha önceden de yazdığım üzere İslam ülkelerinin dünya GSYH içindeki payları 2008 yılı itibari ile sadece yüzde 6.8.

- İslam ülkelerinde ortalama kişi başına düşen gelir 3.019 dolar. Bu rakam dünya genelinde gelişmekte olan ülkelerde 3.246 dolar.

- İslam ülkelerinin dünya ihracatından aldıkları pay yüzde 9.8.

Bunlar iktisadi yoksulluğa ilişkin temel veriler, işin sosyal yoksulluk kısmı daha da düşündürücü. ("Sosyal yoksulluk" kavramı bana ait. Anlatmak istediğim, iktisadi olarak yoksulluk aşılmış olabilir. Yani açlık ve yoksulluk ortadan kaldırılmış, kişi, başına gelir gelişmiş ülkelere yaklaşmış olabilir, ancak sosyal değerlerde yoksulluğun devam etmesidir.)

- İslam ülkelerindeki eğitim düzeyi çok düşük.

- İslam ülkelerinde kadınlara karşı ayrımcılık en uç noktalarda. Bunun için çok uzağa gitmemize gerek yok. Ülkemizde kadınlara uygulanan şiddet, kadın intiharları bu ayrımcılığın, hatta aşağılamanın örnekleri değil mi?

- İslam ülkelerinde özgür düşünme sapkınlık olarak görülüyor. Çoğunluğun düşüncesinden farklı düşünmek suç. Bunun adı da zaten demokrasiye karşı tahammülsüzlük. Bu yazıyı yazarken, radyoda haberler başladı. Şunları söylüyordu: Pakistan'da ve Irak'ta bombalar patladı, Tunus'ta karmaşa devam ediyor. Evet, İslam ülkelerinde karmaşa var. Çünkü İslam ülkelerinde demokrasi yok. İslam ülkelerinin politikacıları kendilerine demokrat.

Bu listeyi uzatmak mümkün. Sonuçta İslam ülkelerinde sorun var. Dolayısıyla çuvaldızı önce kendilerine batırmaları gerekiyor. Ancak o zaman çözüm arayışına girilebilirler.

Dikkat edilirse yazıda bir çözüm modeli ortaya koyulmadı. Sanırım çözüme ilişkin olarak birlikte okumalıyız, düşünmeliyiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019