Islıklı anahtarlıktan nesnelerin internetine

Murat YILDIZ
Murat YILDIZ TEKNO STRATEJİ myildiz@dunya.com

Kavramların arkasında kaldığı zaman yenilikçi teknolojilerin neler getirdiğini anlatmak zorlaşıyor. Örneğin IoT yani nesnelerin interneti bir isim tamlaması olarak gayet havalı duruyor ancak muhteviyatını, ne işe yaradığını tam olarak anlatmıyor. Dolayısıyla Endüstri 4.0 derken, kurumların iş yapış biçimlerindeki değişiminden bahsederken veyahut dijital dönüşümü anlatırken “Nesnelerin İnterneti”ni araya sokuşturmak yerine, bunun tam olarak ne yapacağını, doğuracağı sonuçları ve insan yaşamındaki etkisini anlatmak daha doğru olacaktır. 

Gençliğimizde basit bir elektronik devreye sahip ışıldaklı anahtarlıklar türemişti. Islığa duyarlı bir alıcı sayesinde anahtarlık hem ötüyor, hem de ışıldayarak yerini belli ediyordu. Nesnelerin dışarıdaki etkilere tepki vermesi temel bir ihtiyaç olarak yıllardır beri var. Bir anahtarlığın yerini bulmak nasıl 30 yıl önce bir ihtiyaç haline gelmiş ve uyanık bir girişimci basit bir çözüm geliştirmiş ise, bugün çok daha fazla ihtiyaçlar ve bunları karşılayabilecek çok daha büyük imkânlar var. 

Yeni sermayeniz veri

İnternete daima bağlı olan bu nesneleri, ıslıkla çalışan anahtarlıktan değerli kılan en önemli şey ise veri üretebilmeleri. Yani aynı mantıkla çalışan anahtarlık artık konumunu internet üzerinden size gösteriyor. Bunu yaparken de bir veri üretiyor. Bu veriyi yalnızca sizinle paylaşmakla kalmıyor, bir başka yerde de saklıyor. Bu devasa veri yığınından ne kadarını kullanabildiğiniz ve ne kadarını anlamlı hale getirdiğiniz artık çok daha fazla önem kazanıyor. Büyük sermayeden çok, anlamlı hale getirdiğiniz veriyi elde etmek ve bunu kullanabilmek çok daha önemli. 

Konuyu daha anlaşılır hale getirmek için yine nesnelerin internetinden örnek vermek istiyorum. Evimde yaklaşık 3 aydır akıllı bir tartı kullanıyorum. Android ve iOS cihazlar ile uyumlu çalışan tartı, aile bireylerimizin tüm verilerini, yani ağırlık, yağ oranı, nabız, odamızın hava kalitesi gibi verileri bulutta saklıyor. Sisteme kayıtlı ve uygulama yüklü tüm cihazlardan bu veriye ulaşabiliyorum. Daha evvel hafızamda sakladığım verileri internete bağlı bir tartı benim için saklıyor, grafik haline getirip değişimi daha rahat takip etmemi sağlıyor. Ancak bu servisi sunan firma da benim, ya da benim coğrafyamdaki herkesin ortalama ağırlığını, yaşını, boyunu, cinsiyetin, ismini, tansiyon hastası olup olmadığımızı ve odamızın hava kalitesini bir yerlerde biriktiriyor. Bu rakamların bir pazarlama ürününe dönüşmesine, hatta hedefli bir pazarlama yapılması gayet muhtemel. Nesnelerin İnterneti sayesinde klasik tartıdan akıllı bir cihaz üreten firma yalnızca tartı satmakla kalmıyor, artık sınıflandırılabilir, detaylı sağlık verileri de biriktirmeye başlıyor. İşte gerçek sermaye budur.

Değişmenin karşısında olanlar silinecek

Türk girişimci ve sanayicilerinin şunu anlaması gerekiyor. Her yanımızı değiştiren teknoloji, iş dünyası için de büyük bir dalga. Önünüzde iki seçenek var: Ya bu dalgayı yakalar ve hızınıza hız katarsınız ya da süpürülür gidersiniz. Bugün ürettiğiniz tüm ürünlerin, servislerin ya da hizmetlerin değişmesi gerekecek. Müşterilerden daha fazla veri elde edebileceğiniz şekilde işinizi dönüştürmelisiniz. Çünkü müşteriniz 30 yıl önceki ıslıkla öten anahtarlıktan çok daha fazlasını istiyor. Çünkü artık güçlü sermaye değil, daha fazla veriye sahip olanların lider olacağı bir çağda yaşıyoruz. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yerli ve milli teknoloji 25 Mayıs 2019