Kadının sosyo ekonomik hayata katılımı hala düşük

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ naki.bakir@dunya.com

42,6 milyon kadının 33,2 milyonu çalışma çağında, ancak bunların sadece 11,9 milyonu işgücüne katılıyor. Çalışan kadın sayısı çalışan erkeklerin yarısı kadar.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlanırken, cinsiyet eşitliği bağlamında Türkiye’de kadınların çalışma hayatına katılımı ve sosyal yaşamda rol alma oranının hala düşük kaldığı belirlendi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı 2023 İstatistiklerle Kadın araştırmasına göre ekonomi ve çalışma yaşamına katılımı giderek artan kadınlar, toplumsal eşitlikte erkeklere göre hala geride ve makasta kapanma hızı yavaş.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine (ADNKS) göre 2023 sonunda 85 milyon 372 bin 377 olan Türkiye nüfusunun 42 milyon 638 bin 306 kişi ile yüzde 49,9’u kadın. Toplamda erkeklerle birbirine yakın olan oransal denge, kadınların daha uzun yaşaması nedeniyle, 60 ve üzeri yaş grubundan itibaren kadınların lehine değişiyor. Kadın nüfus oranı, 60-74 yaş grubunda yüzde 52,1’e, 90 ve üzerinde yüzde 70,2’e çıkıyor.

Kadın işgücü büyük, istihdamı düşük

 TÜİK’in Aralık 2023 itibarıyla işgücü verilerine göre çalışma çağındaki toplam 65 milyon 683 bin kişinin yüzde 50,5 oranındaki 33 milyon 175 binini kadınlar oluşturuyor.

Buna karşılık çalışma çağındaki kadınların sadece 11 milyon 894 bini işgücüne katılıyor. Erkeklerde yüzde 71,9 olan işgücüne katılım oranı kadınlarda yüzde 35,9’a düşüyor. Türkiye, kadının iş gücüne katılımda OECD ülkeleri içinde en son sırada yer alıyor. İşgücüne dahil kadınların da 10 milyon 426 bini istihdamda bulunuyor.

Erkeklerde yüzde 66,7 olan istihdam oranı kadınlarda yüzde 31,4’e düşerken, aktif iş arayanlara göre erkeklerde yüzde 8,9 olan işsizlik oranı kadınlarda yüzde 12,3’e çıkıyor. Aralık 2022’ye göre çalışma çağındaki kadın sayısı 297 bin, işgücüne dahil kadın sayısında 157 bin, istihdamdaki kadınlarda 400 bin artış oldu, işsiz kadın sayısı 243 bin kişi azaldı. Ancak kadınlarda işgücüne katılım oranı sadece 0,2 puan, istihdama katılım oranı 0,9 puan arttı, işsizlik oranı ise 2,3 puan düştü.

8,6 milyonu ev kadını

2023’ün son Ekim-Aralık dönemi itibarıyla 30 milyon 588 bin kişi olan “işgücüne dahil olmayan nüfusun” yüzde 69,4 oranındaki 21 milyon 213 binini kadınlar oluşturuyor. Buna göre çalışma çağındaki her 3 kadından 2’si işgücü dışında. İşgücüne dahil olmayan kadınların da 8 milyon 606 bin kişi ile en büyük bölümü ev kadını. Türk ev kadınlarının sayısı dünya genelinde 100’den fazla ülkenin nüfuslarından daha fazla.

Ancak ev kadını sayısının önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 57 bin kişi azaldığı dikkati çekiyor. Kadınların 2 milyon 480 binini eğitim/öğretimde, 3 milyon 922 binini çalışamaz halde olanlar, 1 milyon 334 binini emekliler oluştururken, iş bulma umudu olmayan, çalışacak durumda olup iş aramayı bırakmış “potansiyel işgücü” tanımına giren kadınların sayısı 2 milyon 226 bine ulaşıyor.

1,6 milyon kadın “ücretsiz aile işçisi”

2023’ün son çeyreği itibarıyla 10 bin 546 olan çalışan kadınların 1 milyon 864 bini tarımda, 8 milyon 682 bini tarım dışı alanlarda istihdam ediliyor. Ancak “çalışıyor” gözüken kadınların 1 milyon 371 bini tarımda olmak üzere toplam 1 milyon 618 bini, gerçek bir istihdam şekliyle ilgisi olmayan “ücretsiz aile işçisi” konumunda. Ücretli-yevmiyeli çalışan kadın sayısı 7 milyon 758 bin kişi ile bu kategorideki erkek nüfusun yaklaşık yarısı düzeyinde bulunuyor.

Toplam ücretli çalışanlar içinde kadın oranı yüzde 33,7. Toplamda 43 milyona yaklaşan ve 33 milyona yakını çalışma çağında olan kadın nüfus içinde işveren konumundakilerin sayısı sadece 187 bin. Kendi hesabına çalışan kadın sayısı da 983 bin kişi düzeyinde. Ülke genelinde tüm ücretli/yevmiyeli çalışanların yüzde 66,3’ünü, işverenlerin yüzde 87,6’sını, kendi hesabına çalışanların yüzde 80,8’ini erkekler oluştururken, ücretsiz aile işçilerinin ise yüzde 68,4’ünün kadın olduğu görülüyor.

Aynı eğitim düzeyindeki erkekle eşit değil

 Çalışma çağındaki nüfusun işgücüne katılım oranında, aynı eğitim düzeyindeki erkek ve kadınlar arasındaki makası kadınlar aleyhine açık kalıyor. Okur yazar olmayan erkeklerde yüzde 26,5 olan işgücüne katılma oranı, bu durumdaki kadınlarda yüzde 13,6’da kalıyor.

Lise altı eğitimlilerde erkeklerde yüzde 64,4 olan işgücüne katılım, kadınlarda yüzde 26,8; lise mezunlarında erkeklerde yüzde 71,9 olan bu oran, aynı eğitim düzeyindeki kadınlarda sadece yüzde 38,2. Söz konusu oran mesleki teknik lise mezunlarında erkeklerde yüzde 82,3 olurken, kadınlarda yüzde 44,7’e düşüyor. Üniversite mezunlarında da erkeklerde yüzde 85,4 olan işgücüne katılım, kadınlarda yüzde 69’da kalıyor.

İstihdam oranında da aynı eğitim düzeyindeki erkek ve kadınlar arasında makas açık bulunuyor. İstihdama katılım oranı; okur yazar olmayan erkeklerde yüzde 24,2, kadınlarda yüzde 13,1, lise altı eğitimlilerde erkeklerde yüzde 59,7, kadınlarda yüzde 24,3, lise mezunlarında erkeklerde yüzde 65,7, kadınlarda yüzde 31,9, üniversite mezunlarında erkeklerde yüzde 80,1, kadınlarda yüzde 60,7 düzeyinde.

Uzun süreli işsizlik kadınlarda daha fazla

 Uzun süreli işsizliğin kadınlarda erkeklere göre çok daha yüksek olduğu görülüyor. 2023’ün son çeyreğine ilişkin verilere göre toplam işsizlerin yüzde 46’sını kadınlar oluştururken, bir yıldan daha az süredir iş arayan işsizlerde yüzde 42,5 olan kadın oranı, bir yıldan uzun süredir iş arayanlarda yüzde 59,5’e çıkıyor. Erkek işsizlerin yüzde 84’ü bir yıldan az, yüzde 16’sı bir yıldan uzun süredir iş ararken, kadın işsizlerde bir yıldan az süredir iş arayanların oranı yüzde 73’e düşüyor, bir yıldan uzun süredir iş arayanların oranı yüzde 27’ye yükseliyor.

Siyaset, diplomasi ve akademide kadın oranı

Türkiye Büyük Millet Meclisi verilerine göre 2023 yıl sonu itibarıyla 599 milletvekili içinde kadın milletvekili sayısı 119. 2007 yılında yüzde 9,1 olan Meclisteki kadın milletvekili oranı, 2023 yılında yüzde 19,9’a yükseldi.

Dışişleri Bakanlığı verilerine göre 2011 yılında yüzde 11,9 olan kadın büyükelçi oranı 2023 yılında yüzde 27,3’e ulaştı. Yükseköğretim İstatistiklerine göre 2010- 2011 öğretim yılında yüzde 27,6 olan yükseköğretimde görevli profesörler içinde kadın oranı 2022-2023 öğretim yılında yüzde 33,9’a yükseldi.

Anılan dönemde kadın doçent oranı da yüzde 32,2’den yüzde 40,8’e çıktı. TÜİK Hane halkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre şirketlerde üst ve orta düzey yönetici pozisyonundaki kadın oranı 2012 yılındaki yüzde 14,4’lük düzeyinden 2022 yılında yüzde 19,6’ya yükseldi. Buna göre kadınların siyaset, diplomasi, akademik hayatta rol ve iş dünyasında yöneticilik oranı önemli oranda artmakla birlikte, erkek-kadın nüfus dengesi ile kıyaslandığında hala düşük düzeylerde.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar