Katar krizi büyük resmi değiştirmedi

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

Katar krizi sonrası dünya borsalarındaki satış dalgası kısa sürdü Suudi Arabistan'ın başı çektiği Körfez ülkelerinin terörü desteklediği gerekçesiyle Katar ile diplomatik ilişkisini kesmesi  ne Ortadoğu'da jeopolitik risk priminde artışa ne de  küresel risk iştahında bozulmaya yol açtı.

Katar Türkiye'nin yakın ilişki içinde olduğu ülkelerden birisi. İhracat açısından yüzde 0,3 pay ile Türkiye için önemli bir ülke değil.  Ancak doğrudan sermaye yatırımlarında yüzde 5'in üzerinde pay ile Avrupa Birliği dışındaki en önemli yatırımcılarımızdan birisi. Yurt dışı müteahhitlik işlerinde de yüzde 21 pay ile en büyük pazarımız. 

Katar krizinin perde arkasında  Obama zamanında petrol  dolar sistemine entegre edilmeye başlanan İran'ın yeniden sistem dışına itilmesi çabası yatıyor.  Güney Pars doğalgaz sahasını İran ile paylaşan Katar bölgedeki enerji savaşında doğal hedef olarak seçildi.

Trump dönemindeki politika değişikliği sadece Cumhuriyetçilerin Demokratların başlattığı işleri yıkma içgüdüsünden kaynaklanmıyor.  Çin'in “tek kuşak-tek-yol” projesi ile Asya'yı Avrupa'ya bağlama girişimi ABD yönetiminde etkili askeri kanadı rahatsız ediyor.  Bu yüzden vekalet savaşlarıyla Asya'yı Avrupa'ya bağlayan bölgeyi karıştıracak politikaları teşvik ediyorlar.

Ancak piyasalar bu çabaları  ciddiye almıyor. Tam tersine bir durum söz konusu. ? Kasım ayından beri en düşük seviyesine gerileyen petrol fiyatları, Trump zaferi sonrası en düşük seviyeye gerileyen ABD doları ve dünya borsalarında devam eden yükseliş küresel risk  iştahının güçlü olduğunu gösteriyor. 

Jeopolitik risklerdeki artış nedeniyle dünyanın gerisinde kalan Türkiye varlıklarının yeniden atağa geçmesi risk iştahındaki artışın en iyi göstergesi. Son üç ayda yabancı yatırımcıların blok satışla aldığı  1,1 milyar dolar büyüklüğünde Türkcell, Koç ve Sabancı Holding hisseleri ve yüzde 70'i yabancı yatırımcıya satılan 350 milyon dolarlık  Mavi halka arzı Türkiye varlıklarına ilginin güçlü olduğunu gösteriyor.

Elinde 500 milyon dolarlık Türkiye varlığı bulunan Kaliforniyalı iki fona yatırım yasağı gelmesi ihtimalinin Türkiye varlıkları üzerinde hiç bir etkisi olmaması piyasanın güçlü olduğunu anlatan diğer bir işaret.

Ermeni lobisinin çabasıyla gündeme gelen AB 1597 kodlu yasal düzenlemenin Kaliforniya Eyalet Meclisinin Genel Kurulda geçmesi durumunda Calpers ve Calstrs emeklilik fonları kamu kontrolündeki şirketlere ilave  yatırım yapamayacaklar.  Piyasaların umurunda değil.

Zayıf dolar, düşük faiz, güçlenen Avrupa büyümesi üçlüsü  Türkiye için olumlu bir konjonktür oluşturuyor. Katar krizi Suriye iç savaşı gibi sarsıcı jeopolitik şoklar kısa vadede piyasalar üzerinde etkili olsa da büyük resmi değiştiremiyor. Türkiye piyasaları yukarı yönlü dalgalı seyrini sürdürmeye devam ediyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019