Krizin tarafı kim?

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

Dün akşam gecikmeli de olsa, Charles Ferguson'un yönettiği "Inside Job" isimli belgesel filmi seyrettim. Filmin konusu 2008 krizi. Film, krizi öncesi ve sonrası ile anlatmakta. Bunu yaparken yönetmen yanıt alabildiği kadar o dönemdeki ABD'li ve uluslararası kuruluşların yöneticileri ile röportajlar yaparak, krizi sorgulayıcı bir şekilde ele alıyor.

Yönetmen C. Ferguson filmin sonunda krizin finansal sistemin çürümüşlüğün bir eseri olduğu kanaatine ulaşıyor. Bu çürümüşlüğün tarafları olarak Bush ve Obama yönetimini, bankacıları, uluslararası derecelendirme kuruluşlarını, FED başkanı Ben Bernanke'yi, iktisatçılık mesleğini icra eden öğretim üyelerini (bunlar arasında özellikle ünlü iktisatçı F. Mishkin'in adını olması birçok akademisyen için şaşırtıcı gelebilir) sıralıyor.

Benim fırlama oğlanlar Tuluhan ve Metehan Olcayto, ABD finans sisteminin nasıl ABD yönetimiyle, üniversitelerle (daha geniş anlamda bilim yapanlarla) iç içe geçmişliğini görüp krizin suçluları bunlar dediler. Bunlar olmasa idi kriz çıkmazdı, diyerek çözümlemelerini tamamladılar. Aslında film bir ölçüde bizim oğlanların ulaştığı bu yargıya çanak tutuyor. Onların düşünceleri bu olunca gecenin bir yarısı Turgenyev'in "Babalar ve Oğullar" romanındaki çatışma kadar olmasa da, yine de aramızda bir çatışma çıktı.

Ben onlara karşı çıktım. Çünkü krizin suçluları kişiler değil, bu kişileri var eden sistemdir. Yani sorun sistemin özünde var. Küresel finansal sistemin mevcut yapısı değişmeden, kişilerin değişmesi sorunları ortadan kaldırmıyor. Nitekim Cumhuriyetçi G. W. Bush gitti, Demokrat B. H. Obama geldi. Değişen bir şey olmadı.

Bugün gelinen noktada tüm düşüncelerine katılmasam da IMF'in Yeni Başkanı C. Lagarde da değişik tarihlerde yaptığı konuşmalarda küresel finansal sistemin değişmesi gerektiğini ifade etti.

Bu yazıda biraz daha ileri gidelim ve yaşadığımız sorunları aşmak için sadece finansal sistemin değil, kapitalizme egemen olan tekelci yapılanmanın çözülmesi gerekiyor, yani kapitalizmin değişmesi gerekiyor. Bunun için sadece ulusal ekonomilerde değil, uluslararası ölçekte rekabetçi bir ekonomiyi yaratmak, tekelci yapılmanın yıkılması gerekir.

Hocam nerede bu tekeller diye sorabilirsiniz? Ben sorunuza yanıt vermek yerine, başka sorular ile karşılık vereyim. Size iki basit soru sorayım; İlki tarım sektörüne, ikinci soru sanayi sektörün kullandığı bir ara malına ilişkin:

· Dünyada muz fiyatlarını kim belirliyor? Acaba milyonlarca üretici mi, yoksa başkaları mı?

· Dünyada alüminyum fiyatlarını kim belirliyor?

Soruları sorduk, yanıtları siz kendinize verin.

Şimdiden yeniden değişimin mümkün olup, olmadığına gelelim. Teorik olarak mümkün. Nitekim akademisyenler öğrencilerine piyasaları anlatırken, önce tam rekabet piyasasında başlarlar. Bu uygulamada da yaratılabilir mi? Eğer bu gerçekten isteniyorsa, işe kurumsal yapılanmanın değişmesi ile başlanılmalı. Bunun için önce iktisatçıların kurumsal yapılanma ve rekabet konusunda daha fazla çalışmalılar, fakat sonrası yine devletlere ve uluslararası kuruluşlara düşüyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019