Küresel kriz itiraf gerektiriyor

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI dunyaweb@dunya.com

Biz bir yandan Şeker Bayramı'nı kutlayıp, diğer yandan İsrail'le çatışırken; ABD ve Avrupa Birliği'nde kıyamet senaryoları daha da güçlendi. Nihayetinde artık başta IMF olmak üzere diğer uluslararası kuruluşlar da, yeni dip ne zaman olacak, hangi derinlikte olacak sorusuna yanıt arar hale geldiler.

Bu eğilimin en anlamlısı 27 Ağustos'ta IMF Başkanı Christine Lagarde, ABD Federal Reserve Bank of Kansas City'de meşhur Jackson Hole'de "Uzun Dönemde Maksimum Büyümeyi Başarmak" (Achieving Maximum Long-Run Growth) başlıklı konferansta yaptığı konuşmada küresel risklerin yükseldiğini açık açık ifade etmesi oldu. (Başkanın konuşma başlığı da "Global Risks Are Rising, But There Is a Path to Recovery" idi. Bu arada konferansın açılış tebliğini bizden birisinin, Dani Rodrik'in yaptığını belirtelim. Dani Rodrik'in "Akıllı Küreselleşme" kitabı da geçen hafta Türkiye'de yayımlandı. Okudum, çok şey öğrendim. Tavsiye ederim.)

Lagarde konuşmasında küresel ekonomide özellikle de Avrupa Birliğinin sorunlarını üç başlık altında topluyor:

· Ödemeler Dengesi,

· Kamu Borçlanması,

· Bankacılık sektörünün sermaye yeterliliği sorunu.

İçinizden geriye ne kaldı diyor olabilirsiniz. Ben de sizin gibi düşünüyorum. Ancak bu başlıkları toparlamamız gerekiyor. Lagarde aslında ekonomilerde iç ve dış dengenin bozulduğunu söylüyor.

Nerede ise Çin'deki nüfus artışı kadar hızlı büyüyen iktisatçılar ordusu bu olguyu neden görmedi, bir kısmı neden hala görmekten neden imtina ediyor. Hadi bizim ülkemizde aksi görüşte yazı yazmak, çizmek artık yürek istiyorsa da, AB ülkelerinde şimdilik böyle bir durum yok.

Daha da ileri gidelim, IMF Başkanı'na gazeteciler neden sormazlar, bugün krize giden modeli vazgeçilmezleri olarak öne çıkarttığınız finansal serbestleşmeyi, regülasyonları, Maastricht kriterlerini, Basel kriterlerini, uluslararası derecelendirme kuruluşlarından iyi not almayı siz ülkelerin önüne koymadınız mı, diye.

Eğer bu sorular sorulsa idi, IMF Başkanı'nın pek yanıt vereceğini sanmıyorum. Çünkü doğru yanıtı telaffuz edemez. Doğru yanıt, modelin ya da sistemin yanlış olduğudur. Bu kabul edilmediği içinde kriz yeni dip noktalara gebe. Belki yeni dip V değil de L olarak uzun süre devam edecek.

Yaklaşık üç yıldır yazdığım üzere krizin bu noktaya gelmesinde, sorunun sistemden kaynaklandığını görmemek önemli rol oynadı. Söylemek istediğim, krizin ancak küresel finansal sistem yeniden düzenlenirse, istikrarlı toplam talebin oluşmasının kanalları açılırsa çözülebilecek olmasıdır.

Bunun için finansal sistemde kısa vadeli sermaye hareketleri engellenmeli, toplam talebin istikrar kazanması için gelir dağılımı düzeltecek önlemler alınmalı. Bu yapılırken verimlilik kavramı ve bütçe dengesi unutulmamalı. Bizim gibi adına yükselen ülkeler denilen ekonomilerde kamu harcamaları etkinliği sağlanmalı ve saydamlaşmalı.

Yoksa bu ülkeler Krugman'ın dediği gibi, ahbap çavuş kapitalizminden öteye geçemeyecekler.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Çin böyle gider mi? 04 Ekim 2019
Yeni parasal ralli 27 Eylül 2019
Trump etkisi 13 Eylül 2019
Kapıyı çalan kimdir? 06 Eylül 2019
Talep mi borç sorunu mu? 30 Ağustos 2019