Makine öğrenmesi hangi işlerde, nasıl değer yaratabilir?

Cem KÜTÜK
Cem KÜTÜK Tersi Düzü cem.kutuk@dunya.com

Bugünlerde hayli okuyup dinlediğiniz yapay zekâ, normalde insan zekâsı gerektiren görevlerin icra edebilen sistem ve kurallara (algoritmalar) verilen bir tür genel isim.

Bunlar aslında kullanageldiğimiz bilgisayar programlarının daha karmaşık veri setleriyle belirli kurallara uymayan sonuçları da üretebilecek gelişmiş benzerleri.

En önemli özellikleri ise “öğrenebilmeleri.” Geleneksel programlamanın aksine, makine öğreniminde sistem, bir veri setini inceleyerek aralarındaki ilişkileri belirlemek için istatistiksel algoritmalar kullanıyor, veriler arasındaki ilişkiler tanımlanabildiğinde, algoritmanın bunlara ilişkin tahminlerde bulunma, hatta karar alması mümkün hale geliyor.

Geleneksel programlamada, bilgisayara eldeki sorunun çözümünde mümkün olan tüm adımları içeren ve bunları takip etmesini sağlayan kurallar oluşturulur. Böylece belirli bir veri setini kullanarak tanımlı sonuçlara ulaşabilen programlar için “öğrenme” ihtiyacı ve yetkinliği söz konusu olmaz.

Ancak programın çözmesini istediği sorunlar veya karşılaması hedeflenen işlevler karmaşıklaştıkça, programcıların farklı durum ve veri setleri ile olası tüm tanımlı sonuçlara ulaşabilecek algoritmaları yazabilmesi zorlaşır. Bu zorluk ancak çok büyük sayıdaki eğitim verilerinin arasındaki ilişkileri istatistiğe dayalı yöntemler kullanarak saptayabilen ve bu ilişkilerden yola çıkarak farklı verilerle karşılaştığında makul genellemeler yapabilen algoritmalarla (makine öğrenmesi) aşılabiliyor.

Yapay zekâyı popüler hale getiren ChatGPT programı da çok geniş bir veri setinin etiketlenmesi sonucu oluşturuldu ve bu verilerden öğrendiği ilişkileri ona sorulan soruları yanıtlarken kullanıyor. Yapay zekâyı geliştirmekte kullanılan güçlü işlemcilerden daha önemlisi kullanılan çok geniş veri setini oluşturabilmek. Örneğin Tesla’nın ve Baidu’nun elektrikli araçlar için otonom sürüş teknolojisi geliştirme yarışında önde yer alabilmesinin temel nedeni ellerindeki geniş veri setleri.

Aslında teknik derinliğe sahip bu konu bizde yarattığı bilimsel heyecanın ötesinde, bireyleri ve kurumları çok daha üretken kılma imkânına sahip. Bugün sıkça kullandığımız Excel tablolarının 1980’lerde yarattığı büyük verimlilik artışına benzer şekilde, yapay zekâ uygulamalarının farklı iş süreçlerinin verimliliğini sıçrama yaratacak ölçüde artırması bekleniyor.

ChatGPT’nin lansmanını takiben Nasdaq’da özellikle bilişim sektörlerinde önde gelen yedi şirketin hisse fiyatı çok hızlı bir şekilde arttı. Bu şirketlerin geliştireceği uygulamaların farklı sektörlerdeki müşterilerince yaygın olarak kullanılması ve bunun karşılığını çok daha yüksek lisans ve kullanım bedelleri ile alacak olmaları bekleniyor. Bu yedi teknoloji şirketinin dışında da pek çok şirket yapay zekâ uygulamalarını kullanarak karlılığını ve değerini hızlı bir şekilde artıracak.

Yönetici iseniz şirketinizi bu şirketlerin arasına sokmaya çalışmanız, yatırımcı iseniz böylesi şirketleri portföyünüze eklemeniz, girişimci iseniz bu şirketlere yönelik çözümler (özellikle son madde) geliştirmeniz gelecek on yıldaki başarımınız için kritik olacak:

-Yüksek Ar-Ge harcamalarına sahip şirketlerde yeni teknolojilerin geliştirilmesi konusunda, yüksek pazarlama bütçelerine sahip tüketici ürünleri şirketlerinde pazarlama içeriğinin geliştirilmesi ve daha iyi hedefleme ile daha sınırlı ancak satın alma ihtimali daha yüksek “doğru” kitleye ulaştırılmasında yapay zekâ uygulamaları daha etkili ve ucuz çözümler sunarak karlılığı önemli ölçüde artırabilir.

Ancak bundan sadece büyükler yararlanmayacak kuşkusuz. Görece sınırlı bütçelere sahip, ancak farklı ve beğenilen ürünlere sahip küçük şirketler de özellikle pazarlamada daha mütevazı bütçelerle daha yüksek satış artışları sağlayarak büyükleri zorlayabilir.

-Sektöründe yüksek pazar payına yani geniş müşteri kitlesine sahip şirketler, yapay zeka uygulamalarını ürün veya hizmetlerine etkili bir şekilde entegre ederlerse, daha küçük oyuncular aleyhine farkı daha da açabilir.

-Fiyat rekabetinin yüksek olduğu perakende, telekom, ulaşım, altyapı ve temel hizmetler gibi sektörlerde ise yapay zekâ uygulamaları, farklılığını yitirerek “emtialaşmış” ürün veya hizmetleri, rakiplerinden farklı hale getirerek fiyat ve kar artışlarının önünü açabilir.

- Yapay zekâ uygulamalarını geliştiren büyük teknoloji şirketlerinin yanı sıra, bu uygulamaları farklı işlere uyarlayacak sektörel uzmanlığa sahip “yaratıcı aracıların” da önemli değer yaratacağını düşünüyorum. Zira yapay zekâyı bir iş sürecinin verimini artıracak şekilde kullanma becerisine sahip olmak da piyasa tarafından ödüllendirilecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Şubattan gözükenler 13 Şubat 2024
Dört soru, bir fıkra 19 Aralık 2023
Kasımın getirdikleri 21 Kasım 2023