Yapay zekâ uygulamalarında spekülasyondan öngörülebilirliğe

Cem KÜTÜK
Cem KÜTÜK Tersi Düzü cem.kutuk@dunya.com

Yapay zekâ modellerinin ulaştığı performans, özellikle görsellerin sınıflandırılması, görsellerin anlamlandırılması ve İngilizce diline hakimiyet gibi konularda insanları geçmiş durumda. Diğer teknolojik gelişmelerden farklı olarak yapay zekânın gelişmesine akademiden ziyade belirli teknoloji şirketleri büyük tutarlı yatırımları ile öncülük ediyor.

Bireysel kullanıma açılan ChatGPT üzerinden popüler hale gelen dil modellerinin geliştirme maliyetleri yüzlerce milyon dolara ulaşmış durumda. Bu yüksek maliyete karşın, çoğunlukla ABD merkezli olan ve bazıları start-up olarak yeni faaliyete başlayan yüzlerce şirket dil modelleri geliştiriyor. Bu modellerin başarım düzeyinin ve hangi noktalarda yanlış/ilgisiz sonuçlar ürettiğinin karşılaştırılmasını sağlayacak standartlar henüz oluşturulmadığından, başarım düzeylerini objektif olarak kapsamlı şekilde değerlendirme imkânına sahip değiliz.

Hangi modelin hangi alanda daha iyi performans gösterdiğine dair iddia ve incelemeler olsa da oyunun kazananları hâlâ belirsiz. Yapay zekâ konusundaki güncel tartışmalar iki nokta etrafında yoğunlaşıyor. Bunlardan ilki, üreten yapay zekâ modellerinin iş süreçlerinde yaratabileceği verimlilik artışı ve bu artışın modelleri geliştirenler tarafından nasıl paraya çevrilebileceği. Özellikle paraya çevrilme konusu bu şirketlere yatırım yapan yatırımcıların ve özellikle büyük teknoloji şirketlerinin yatırımcılarının odağında.

Bu şirketlerin endekslerdeki ağırlığı göz önüne alındığında, bu konu borsaların performansı için de merkezi bir hal alıyor. Mevcutta yapay zekâ modelleri özellikle endüstriyel robotların insanlarla etkileşimini artırmakta, ilaç geliştirme süreçlerini kısaltmakta ve otonom sürüş uygulamalarının geliştirilmesi konusunda başarı göstermekte. Farklı fonksiyonlardaki iş süreçlerinde verimliliği artırdığı oranda yapay zekâ uygulamaları, daha evvel hesaplama programları ve internetin yaygınlaşmasına benzer şekilde sektörlerin geneline yayılan bir ekonomik büyüme dinamiğini oluşturabilir.

Bu gerçekleşirse, evvela halka açık şirketlerin değerlemelerinde, sonrasında ise ekonominin genelinde varlık fiyatlarının artması üzerinden refah artışına yol açar. Şüphesiz bu artıştan öncelikle bu teknolojileri geliştiren şirketler, sonrasında iş süreçlerine bunları etkili bir şekilde uygulayabilen şirketler ve ardından bu şirketlerin paydaşları faydalanabilecek. Yaratılacak ek katma değerin nasıl bölüşüleceği kişiler, kurumlar ve nihayetinde ülkeler arasındaki ekonomik dengeleri değiştirecek. Tartışmaların yoğunlaştığı ikinci nokta ise, yapay zekâ uygulamalarının yol açacağı ahlaki, sosyal, ekonomik ve siyasal riskler.

Bazı politikacıların ve sanatçıların sahte üç videolarının oluşturulması ve sosyal medyaya servis edilmesi, dil modellerinin bazı sorulara taraflı cevaplar vermesi gibi konular, bu uygulamaların kullanımının yaygınlaşmasının getirebileceği risklere dikkat çekiyor. ChatGPT’nin kendisine iç siyaset hakkında sorulan sorulara ABD’de ağırlıkla Demokrat Parti, İngiltere’de ise İşçi Partisi’nin argümanlarını kullanarak yanıt vermesi, politik gündemin ve kamuoyunun bu uygulamalar üzerinden manipüle edilebileceğini düşündürüyor.

ABD’de yapılan PEW araştırması, katılanların yüzde 52’sinin bu yapay zekâ alanındaki ilerlemelerin kendilerini heyecanlandırmaktan ziyade, bu risklerle ilgili olarak endişelendirdiğini gösteriyor. Riskleri bertaraf edebilecek yasal düzenlemelerin yürürlüğe girmesine yönelik özellikle ABD ve AB’de çalışmalar başlamış olsa da yapılan düzenlemeler belirli alanlarla sınırlı. Geniş ve kapsamlı düzenlemeler için özellikle yaratıcı yapay zekâ uygulamalarının yaygınlaşmasının beklenmesi olası.

Bu uygulamaları geliştiren şirketlerin bu düzenlemelerin yasalaşmasını geciktirmek üzere lobi faaliyetlerini artırması da şaşırtıcı olmayacak. Bu yasal düzenlemeler yapay zekâ uygulamalarının kapsam ve sınırlarını belirleyerek, bunları geliştiren şirketlerin hedef müşteri pazar büyüklüklerinin daha isabetli şekilde öngörülmesini sağlayacak. Finans piyasalarında yapay zekâ uygulamalarına yönelik değerlemeler ve oyunun potansiyel galipleri o vakit daha öngörülebilir olacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Şubattan gözükenler 13 Şubat 2024
Dört soru, bir fıkra 19 Aralık 2023
Kasımın getirdikleri 21 Kasım 2023